Sınanmış, denenmiş bilimsel bulgudur. Sosyal bilim insanları, şu gerçeğe ulaştılar.

Her bakış:

Bir gözlem doğurur.

Her gözlem:

Bir düşünce doğurur.

Her düşünce:

Bir bağlantı doğurur.

Her bağlantı:

Bir ilişki doğurur.

Bizim ülkemizde de bağlantı, bağlantıya bağlandı. İlişki ilişkiye vidalandı. Yüksek bir yoksulluk doğdu. 15 milyon yoksulumuz varmış! Devlet onlara yardım yapmazsa “aç ve açıkta” kalacaklar. Devlet dediğimiz de zaten yokluk, yoksulluk sorununu çözmek için de var. 200’e yakın ülkesi olan şu sancılı dünyada; yoksulunu sıfırlamış ülkeler biliniyor.

Bizde ise tersi oldu.

Bakış bakışı köreltti.

Gözlem gözlemi daralttı.

Bizde yoksulluk arttı.

15 milyon yoksul yarattık her yaştan! Oysa 18 yıl önce iktidar olmak için meydanlarda oy isterken “3 Ysözü vermişlerdi.

Yoksulluk bitecek.

Yasaklar kalkacak.

Yolsuzluk sıfırlanacak.

★★★

3 Y’ye...

4’üncü Y...

Eklendi...

Yalan!

2011 yılında TUİK Başkanı olan ve 2016 yılında istifa ederek ayrılan Birol Aydemir, Türkiye’de yoksulluk artarken Milli Gelir hesaplarında yöntem değişikliği yoluyla “Türkiye’nin zenginleştiği” algısı yaratıldığını dün açıkladı.

TUİK eski başkanı.

Yüksek bürokrat.

İşin içinde.

Her ayrıntıyı biliyor.

Şöyle anlatıyor: “Eğer siz, verileri doğru bir şekilde toplayıp, doğru bir şekilde istatistik üretip; bunu bağımsız ve tarafsız bir şekilde yayımlayamıyorsanız o zaman sizin alacağınız kararların doğru olma ihtimali yok... TUİK bağımsızlığını kaybetti... Merkez Bankası bağımsızlığını kaybetti... BDDK da kaybetti... EPDK ve SPK da kaybettiler... Hükümetin (iktidarın) ekonomik performansını ölçebilen hiçbir bağımsız kurum kalmadı...”

Yalan yalana eklendi.

Enflasyon gizlendi.

İşsizlik gizlendi.

Gerçek büyüme gizlendi. Ve gelir dağılımı bozukluğu ve artan yoksulluk da gizlendi.

★★★

Duydunuz mu?

“Yoksullara kömür yerine güneş ışığı verelim” önerisi de mahkemeden döndü. Çevreci dernekler bir araya geldiler. Kömür ile ısınma hava kirliliği yaratıyor. Hava kirliliği ölüme yol açıyor. Yoksul ailelerimize kömür dağıtmak yerine yoksul semtlere güneş enerji santralleri yapalım. Yoksula  “ücretsiz elektrik sağlanmasını” Türkiye olarak biz de başaralım dediler. Yoksula kömür yerine güneş ışığı vermek istemeyen Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na karşı dava açtılar.

Yoksulu!

Kömür dilencisi yapma.

Güneş enerjisiyle ısıt.

Kentin temiz kalsın.

İnsanlar ölmesin.

Doğa yaşasın.

İstek mahkemeden döndü. Ankara 4. İdare Mahkemesi davayı reddetti.

4 Y:

Yolsuzluk!

Yasaklar.

Yoksulluk.

Yalan!

Bir araya gelip birbirine bağlanmasaydı, Türkiye yoksuluna kömür yerine güneş enerjisi dağıtan ülke olurdu. Aşıyı da ilk bulan şirket ya da üniversiteler içinde bizim ülkemizin üniversiteleri ile şirketleri de olurdu.

TARİHLE RÖPORTAJ (Unutkanlığa ilaç)



4 Y’ye mahkum olmasaydık!


Türkiye 4 Y’ye mahkum edilmiş bir ülke olmasaydı bugün “yoksula kömür yardımı yerine güneş enerjisi isteyenlerin mahkemeden ret kararı ile tersyüz edilmelerini” değil Almanya, İsviçre, Finlandiya, Norveç, Japonya, Hollanda gibi ileri ülkelerin tartıştığı; iklim değişikliği, ısınma, çölleşme, doğanın elden gitmesi, ormanın ve yeşilin korunmasını yazıyor olacaktık. Türkiye tarlalarında kuraklığa uygun bitki türlerine ve atmosferde yükselen karbondioksit seviyesine uygun ekim desenine geçemedi.  Tarımda en az suyla en yüksek verime ulaşacak damla sistemine geçemedi. Orman ve meralarını gözü gibi koruyacak; hem ağacı hem insanı bir arada yaşatacak ileri ve özenli bir kültüre geçemedi. Atık suların geri kazanımı ve tarımda yeniden kullanılmasına geçemedi. Yerüstü ve yeraltı su kaynaklarını koruyacak stratejileri uygulamaya geçemedi. Toprak altındaki madenini doğayı öldürmeden, nehri, dereyi kurutmadan, ormanı kazıyıp sökmeden, 150 yıllık zeytinleri söküp atmadan çıkarabilmeye geçemedi. Enerji tasarrufuna uygun bir hayat tarzını bulup benimsemeye geçemedi. İklim değişikliğini göz önüne alıp, ülkenin hangi bölgesinde tarım, hangi bölgesinde madencilik, hangi bölgesinde hayvancılık, hangi bölgesinde sanayi yapılacağının planlamasına bile geçemedi. 4 Y’ye mahkum olduk. 3 Y: Yolsuzluk. Yasaklar. Yoksulluk, dördüncü Y: Yalan ile örtülüyor. Unutma!