Yarın yılın son günü...

Belalı bir yılı geride bırakacağız...

Neler çektik, ne facialar yaşadık 2020’de... Katil virüsün saldırıları, öldürücü depremler, çöken ekonomi, içler acısı yoksulluk, işçilerin açlığa mahkûm edilmesi... Say say bitmez!

En önemlisi korona salgını... Bu belâyı def etmek için nüfusumuzun en az yüzde 60’ının aşılanması gerek. Oysa bizim aşımız yok! Birçok ülkede aşılama işlemleri başladı, biz hâlâ Çin aşısını bekliyoruz!

Sağlık Bakanlığı ne iş yapar Allah aşkına?

Dertlerimiz pek çok... Hepsini yazmaya kalksak bu sütuna sığmaz!

★★★

Umut bu ya...

Yarın geceden sonra hepsini unutmak, yeni bir sayfa açmak istiyoruz.

Yeni yılın, korona tehlikesinin biteceği, umutlu, bereketli bir yıl olmasını diliyoruz.

Umut oldukça hayat da vardır!

Peki, yepyeni, tertemiz bir sayfa açabilecek miyiz 2021’de?

Dileklerimiz, gerçekleşecek, umutlarımız yeşerecek mi? İnsanlık düşmanı koronavirüs defolup gidecek mi?

2020 için “Adı batasıca” diyoruz. Korkunç bir kâbus gibiydi...

Şimdi, özlemini çektiğimiz huzurlu bir yıl beklemek hakkımızdır.

2021 kötülüklerin sonu olur, hayatın bütün güzelliklerini yaşarız inşallah...

Yaşam yaman bir mücadeledir. Asla pes etmemek gerekiyor!

★★★

Zalim korona hepimizi evlere hapsetti, bizi tüm dostlarımızdan uzaklaştırdı.

Ben yarın gece yeni yıla eşim Emel ile birlikte gireceğim. Sadece ikimiz, herkesten uzak, başbaşa... Bu yeter bana... Eşimin varlığı benim için dünyaya bedeldir.

Yeni yılda tüm siyasilerin akıllarını başlarına toplamalarını, dargınlıkların, küskünlüklerin son bulmasını diliyorum.

Benimkisi bir umuttur! İki paralık da olsa, gerçekleşmese de bunu ummak hakkımdır!

Asgari ücret mahkûmları!


Çalışan insanlarımızın yarıya yakını (yüzde 47’si) asgari ücretle geçiniyor.

Oysa “asgari” en az ücret demektir. Avrupa ülkelerinde asgari ücret alanların oranı ortalama yüzde 7 civarındadır. İşe yeni başlayan acemi işçilere verilir o ücret...

Türkiye’de ise işçilerimizin yarıya yakını sefalet ücretine mahkûmdur.

Ülkemizde yeni yıl için asgari ücret 2825 lira 90 kuruş olarak belirlendi...

Fiyatların çarsı-pazarı cehenneme çevirdiği ülkemizde ne yapacak asgari ücret mahkûmları?

Daha yoksul, daha aç ve daha umutsuz yaşayacaklar!

21’inci yüzyılda ulus olarak kaderimiz böyle olmamalıydı!

Tüm bunlara rağmen, Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk “Yoksulluk Türkiye için kader olmaktan çıktı!” demez mi? Bu ne müthiş tespit? Sen aklınla bin yaşa e mi?

Bir AKP milletvekili de (Şahin Tin) keramet buyurmuş, “Vatandaş kuru ekmek yiyorsa aç değildir!” demişti.

Kimse ağlamasın! Böyle vekilleri oldukça millet kuru ekmek yemekten kurtulamaz!

TEBESSÜM

Amerikalı’ya yeni yıl hediyesi!


Trabzon’da düzenlenen bir konferansa Amerikalı bir profesör davet edilir.

Konuk Amerikalı ile Trabzonlular çok iyi anlaşırlar. Konferans biter, adam kenti sevdiği için bir süre daha misafir olarak kalır. Trabzonlular:

“Yılbaşı geliyor... Biz bu değerli bilim adamına nasıl bir hediye alalım, nasıl teşekkür edelim?” diye toplanırlar. Başkan konunun önemini vurgulayarak:

“Biz bu Türk dostu Amerikalı’ya öyle bir yeni yıl hediyesi alalım ki, hem kullanışlı ve işe yarar bir şey olsun, hem de her baktığında ya da her eline aldığında ömür boyu bizi hatırlasın.” der.

Salonda bir sessizlik olur, arka sıralardan Temel elini kaldırıp seslenir:

“Adamı sünnet ettirelum!”

GÜNÜN SÖZÜ


Yaşamın anlamını kaybetmek, hayatı kaybetmekten acıdır!