Kısa bir süre önce Aydın İmam Hatip Lisesi’nde yaşanan dehşet verici bir olay, ülkemizin ne hale geldiğini gösterdi.

Kadın öğretmen, 3 öğrencinin Arapça dersine “şalvarlı ve sarıklı” geldiğini görünce onları uyardı:

“Bu kıyafetle sınıfta oturamazsınız!”

Yobaz kılıklı 3 öğrenci, öğretmene şiddetle itiraz ederek önce hakaret ettiler, sonra da ona tehditler savurdular.

Kılıksız öğrencilerden biri:

“Sen benim sarığımı çıkartamazsın. Kadın başına konuşma. Zaten saçını-başını açıp gelmişsin” dedi, sonra hızını alamayarak öğretmenin üzerine yürüdü:

“Kadın-madın demem, döverim ha!”

Kadın öğretmen “Kolaysa döv bakalım” diye direnince sarıklı öğrenci:

“O günler de gelecek, merak etme!” diye bağırdı.

Ülkemizde bozulan her şey gibi, eğitimin de cılkının çıktığının göstergesidir bu...

Sahi, bu ülkede Milli Eğitim Bakanı var mı? Ne iş yapar bu Bakan? Olaylara sadece bakar mı?

Bunların sayelerinde ülkemiz orta çağlara doğru “gerisin geriye” gidiyor, gören yok mu?

★★★

Mustafa Solak, aydın bir tarihçi ve eğitim adamıdır.

Aydın İmam Hatip Lisesi’ndeki gericilik olayı nedeniyle bana gönderdiği mesajda şöyle diyor:

“Olay, çeşitli boyutlarıyla ele alınabilir. Ancak ben, kadına reva görülen anlayışa dikkati çekmek istiyorum.

Erkeğin, öğretmen kadının başının açık olmasını sorgulaması, kadını dövme hakkını kendinde görmesi, bireysel mesele olarak görülüp disipline veya yargıya havale edilerek geçiştirilemeyecek kadar önemli.

Bu tür olayların giderek artabilecek olmasının kaynakları üzerinde durmalıyız. Bu kaynaklardan biri de maalesef okutulan ders kitaplardır.

2017 yılında değişen müfredatla birlikte “cinsel bir obje” olarak görülen kadının toplumsal yaşamdan ve iş hayatından uzaklaştırılması, saklanması gereken bir varlık olarak görülmeye başlandı.”

Mustafa Solak altta kitaplardan örnekler veriyor...

Ders kitaplarında kadını köleleştiren ifadeler!


Tarihçi ve Eğitimci Mustafa Solak “Ders kitaplarında, özgürlüğü elinden alınarak erkeğin kölesi haline getirilen kadın anlayışını görebiliriz” diyerek, kitaplarda yer alan ifadelerden bazı örnekler veriyor:

 Kocaya 4 kadına kadar çok eş alma hakkı.

 Boşanma yetkisi kocaya verilmiştir.

 Boşanma için kocanın mahkemeye gitmesine gerek yok. “Boş ol” demesi yeterli!

 Kadını âdetli (regl) iken boşamak geçerlidir.

 Çocuk olmaması boşanma sebebidir.

 Mirastan kız çocuklara, erkeğin yarısı kadar pay verilir.

 Kadının açmasına ve başkasına göstermesine izin verilen yeri, yüzü, bilekleriyle birlikte elleridir.

 Mezheplere göre kadının avreti (açması ve başkasına göstermesi haram olan yeri) farklı düzenlendi.

 Elbise, karşı cinsin dikkatini çekmemeli.

 Kadına bakmak haramdır.

 Kürtaj cinayettir.

 Estetik yaptırmak yasaktır.

 Kadın, kocasının sevmediği, hoşlanmadığı kimselerle konuşmamalı!

 Tekfir eden (dinden çıkan) erkekse, Müslüman bir kadınla evlenemez!

★★★

Bunlar sadece bazı örnekler... Ders kitaplarındaki birçok sıkıntılı husus Modern Türkiye Cumhuriyeti’ne hiç yakışmıyor.

Ders kitaplarındaki bu konuların ayıklanması ve kadının onuruna, haklarına yönelik yazı ve yorumlar geliştirilmesi gerekiyor.

Aksi halde, bu fikirlerle donatılan ve kafaları çağ dışı düşüncelerle doldurulan öğrenciler, sınıfta cübbe giyip sarık da takar, kadın öğretmene hakaret edip dövmeye de kalkar.

Ey Milli Eğitim Bakanı, neredesin? Görmüyor musun bu olanları?

GÜNÜN SÖZÜ


Atasözümüz der ki: Dinini bir pula satan dinden de olur, puldan da!