İzmir Foça’da askeri araç geçerken terör örgütünün tuzakladığı bomba patladı, Ege Üniversitesi hastanesinde kana ihtiyaç olduğu anonsu yapıldı, Kızılay kan merkezlerine tarihte görülmemiş bir akın yaşandı, genç yaşlı kadın erkek binlerce insan kan bağışında bulundu, bugün gibi hatırlıyorum, sokakta bir tane taksi kalmamıştı, bütün şoförler kan merkezindeydi.



Ankara Güvenpark’ta bombalı terör saldırısı yapıldı, sağlık bakanlığının “kan ihtiyacımız yok” açıklamasına rağmen, binlerce insan kan bağışı için Kızılay kan merkezlerine koştu, kuyruk oldu.



İstanbul Atatürk Havalimanı’nda terör saldırısı yaşandı, Kızılay kan bağışı çağrısında bulundu, vatandaş işini gücünü bıraktı, hücum etti, ilk yarım saatte ihtiyacın katbekat fazlası kan bağışında bulunuldu.



Kızılay, Barış Pınarı harekatı vesilesiyle, toplumsal dayanışma için, kan bağışı kampanyası başlattı, Edirne’den Konya’ya Aydın’dan Diyarbakır’a, onbinlerce insan kan merkezlerine koştu.



Hep böyledir.

Etnik köken, mezhep filan hikayedir.



Bu millet “kan kardeşi”dir.



Rahmetli babam mesela, Kızılay’ın düzenli kan bağışçısıydı, ölene kadar yılda iki kez kan bağışında bulundu, Kızılay’dan kan bağışı madalyası vardı, plaketi vardı, gözü gibi saklar, her gelen misafire gösterir, onların da Kızılay’a kan bağışlamaları için teşvik ederdi.



Türkiye’de her dört saniyede bir ünite kana ihtiyaç oluyor, buna rağmen hiç sorun yaşanmıyor.

Çünkü lazım olduğunda, kadın erkek herkes koşuyor, “önce benden alın” diyerek kolunu uzatıyor.



İsmi, bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından konulan “Kızılay” herhangi bir kurum değildir.

Kızılay’ın damarlarında bu asil milletin kanı dolaşır.



Eminim hatırlarsınız...

Ne diyordu Akp milletvekili?

“Ak Parti iktidarına karşı çıkanların kanını tahlile göndermek lazım, kanı bozuklar” diyordu.



E bakıyoruz şimdi Akp tarafından yönetilen Akp Kızılayı’na...

Milletten tahlil isteyenlerin tahlil sonuçlarını görüyoruz!