2021 Ramazan Ayı’nın ilk orucu yarın (13 Nisan) tutulacak. Milyonlarca vatandaş, ilk orucun bozulacağı saati merak etmeye başladı. Her sene büyük bir özlemle beklediğimiz 11 Ayın Sultanı Ramazan'a bu yıl da ulaşmanın mutluluğu ve huzurunu yaşanırken 'İstanbul iftar vakitleri ve iftara ne kadar kaldı?' sorusu da vatandaşlar tarafından sıkça araştırılan konu başlıkları arasında yer alıyor. Diyanet’in açıkladığı takvime göre İstanbul imsakiye’si belli oldu. İşte İstanbul için sahur vakti ve Ramazan imsakiyesi...

İSTANBUL İFTAR SAATİ KAÇTA? İŞTE İSTANBUL İFTAR VAKTİ…

[imsakiye_template desc="İSTANBUL" arry="İSTANBUL"][/imsakiye_template]



 

İSTANBUL İMSAKİYE 2020

 



















































































Hicri TarihMiladi TarihİmsakGüneşÖğleİkindiAkşamYatsı
1 Ramazan 144213 Nisan 2021 Salı04:5006:2113:1016:5119:4821:13
2 Ramazan 144214 Nisan 2021 Çarşamba04:4806:2013:0916:5119:4921:14
3 Ramazan 144215 Nisan 2021 Perşembe04:4706:1813:0916:5219:5021:16
4 Ramazan 144216 Nisan 2021 Cuma04:4506:1713:0916:5219:5121:17
5 Ramazan 144217 Nisan 2021 Cumartesi04:4306:1513:0916:5219:5221:19
6 Ramazan 144218 Nisan 2021 Pazar04:4106:1413:0916:5319:5321:20
7 Ramazan 144219 Nisan 2021 Pazartesi04:3906:1213:0816:5319:5421:21

 

RAMAZAN AYINDA SAHURU ATLAMAYIN

Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, bireylerin oruç tutarken de günlük besin ihtiyaçları dahilinde vücuda yeterli miktarda su, karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineral alımı yapmaları gerektiğini vurguladı.Doç. Dr. Uzel, "Ramazan ayında öğün sayısı ve sırası farklılaşacağı için bu düzeni bünyeyi güçsüz düşürmeden sağlamak gerekli; çünkü güçsüz düşen vücut, bir müddet sonra hastalıklarla baş etme konusunda düşük verim gösterecektir. Bu nedenle özellikle pandemi dönemi içerisinde sahura kalkmadan oruç tutma alışkanlığından vazgeçilmesi gerekir. Nasıl kahvaltı günlük beslenmenin en önemli öğünü ise sahur da sağlam bir kahvaltı olarak değerlendirilebilir" şeklinde konuştu.

Ruhan Aşkın Uzel, "Vücut direncini arttırmak için A, C ve E vitaminlerini içeren besinler tüketilmeli; selenyum, çinko, magnezyum ve vb. mineralleri alımı omega yağ asidi içeren yiyecekler ile takviye edilmeli. Sadece D vitamini besinlerde az miktarda bulunduğu için bu amaçla güneş ışığından yararlanılmalı. Kalsiyum ve fosfor tüketimi haftada en az 2 kez balık ve her gün süt tüketimi ile desteklenmeli. Özellikle E vitamininin bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi bulunmakta. Bu vitamin hastalıkla savaşmak adına vücut direncini arttırmakta ve A vitamininin okside olmasını engellemektedir. Yeşil yapraklı sebzeler, fındık, ceviz ve yağlı tohumlar E vitamini içeriği bakımından zengin yiyeceklerdir. Bağışıklığı güçlendiren besinlere örnek olarak, somon-sardalye gibi yağlı balıklar, portakal, yeşil çay, yumurta, bal kabağı, taze kırmızıbiber, ıspanak, brokoli, cibez, radika, domates ve yoğurt sayılabilir" diye konuştu.



PROTEİN VE LİF KAYNAKLI YİYECEKLER MÜMKÜNSE BİRLİKTE TÜKETİLMELİ

Sahur öğününde ağır yiyecekler tüketmenin sorun oluşturabileceği aktaran Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, "Herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmamak için protein ve lif kaynaklı yiyecekler mümkünse birlikte tüketilmeli. Sahurda süt, yoğurt, peynir, çorba, sebze ya da çok hafif kuru baklagillerden oluşan hafif gıdalar tercih edilmeli. Bu gıdalardan bol lifli olanları tüketilirse uzun süren açlığın sebep olabileceği kabızlık sorunu da ortadan kalkmış olur. Protein kaynakları tek başına olmanın yanında sebze eşliğinde de tüketilebilir. Menemen, yumurtalı ıspanak vb. yiyecekler bu seçeneğe örnek olarak verilebilir. Yağda kızartma yerine haşlama ya da fırınlama yoluyla pişirilen yemekler tercih edilmelidir. Gün içerisinde eğer fırsat varsa vücudu yormayacak kısa süreli fiziksel hareketler de zinde kalınmasına yardımcı olacaktır" dedi.

İFTARDA HIZLI HIZLI GIDALARI TÜKETMEYİN

İftar sofralarında ise bir öğünde alınması gerekenden fazla miktarda yiyecek tüketilmemesi gerektiğini söyleyen Uzel, "İftar sofralarında midede aşırı tokluk oluşmamalıdır. Oruç tutulan saatlerin sonuna yaklaşıldığında düşen kan şekeri, aşırı yiyecek alımı ile yükselmeye başlar ve denge bozulur. Unutulmaması gereken diğer bir husus ise beynin tokluk sinyalini 15-20 dakika sonra verdiğidir. Bu süreden daha kısa zamanda ve hızlıca tüketilen yiyecekler, özellikle yüksek enerjide ise tokluk ötesi bir durum ve kilo fazlası olarak bireye geri dönecektir" diye konuştu.
Hava sıcaklıklarının arttığı döneme denk gelen Ramazan ayında sıvı alımına özen gösterilmesinin metabolizmayı düzenlediğini söyleyen Ruhan Aşkın Uzel, "Yeterli sıvı alınmadığında; bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sıvı kaybıyla birlikte gelişen olumsuz durumlar yaşanabilir. Aynı zamanda pandemi döneminde güçlü tutmamız gereken bağışıklık sistemimiz kötü etkilenebilir. Ramazan ayında da su tüketiminin toplu miktarda değil, gereken miktarda, ancak zamana yayarak yeterli yönetebilmesi önemlidir. Susuzluk hissinin giderilmesi için gazlı, şekerli içeceklere yönelmek yanlıştır. Bu tarz içecekler vücutta suyun yerini tutmadıkları gibi ihtiyaç duyulan sıvı dengesini sağlamaktan da uzaktır. Duru yapılmış çorbalar, sulandırılarak hazırlanmış ayran, ev yapımı meyve suyu ve limonatalar, sulu yemekler sıvı tüketimini artırmak için önerilebilecek diğer yöntemlerdir" şeklinde konuştu.

Uzel, sadece beslenmenin değil kaliteli uyku düzeni ve bünyeye uygun fiziksel egzersizlerin de vücut direncini arttırmak, bağışıklık sistemini güçlendirmek için önemine dikkat çekti. İHA

[old_news_related_template title="Ramazan İmsakiyesi yayınlandı: İstanbul, Ankara, İzmir ve İl il imsak vakitleri..." desc="İsraf ve savurganlık duygularından uzaklaşıp, paylaşmanın güzelliğini hissettiğimiz Ramazan ayında kısa bir süre kaldı. Ramazan ayı için geri sayım sürerken, Diyanet 2021 il il Ramazan imsakiyesi yayınlandı. İşte Diyanet İmsakiye 2021 takvimi..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/04/07/iecrop/imsak-vakti-shutter_16_9_1617779159.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/ramazan-imsakiyesi-yayinlandi-istanbul-ankara-izmir-ve-il-il-imsak-vakitleri-6358517/"]