Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi ev sahipliğinde internet üzerinden düzenlenen Tekirdağ ve Marmara'nın Deprem ve Tsunami Tehlikesi Konulu çevirim içi düzenlenen konferansta İnşaat Fakültesi Dekanı ve AFAD Afet ve Acil Durum Kurulu Üyesi Prof. Şükrü Ersoy da bir sunum yaptı.

AFAD Afet ve Acil Durum Kurulu Üyesi Prof. Şükrü Ersoy


Ersoy yaptığı sunumda Tekirdağ’da doğa kaynaklı tehlikelerin neler olduğuna, ülkemizdeki deprem bölgeleri ve Marmara Depreminin tarihsel sürecine değinerek yapıların depreme olan etkilerinden bahsederek, şunları söyledi:

BU BİR KEHANET DEĞİL, MİLLİ GÜVENLİK SORUNU

- Marmara Bölgesi Asya ve Avrupa arasında köprü görevi gören stratejik ve jeopolitik öneme sahip bir konumda yer almaktadır. Öyle ki ülkemizin önemli sanayi bölgeleri, ticaret merkezleri bu bölgede konumlanmıştır. Bütün enerjimizi deprem zararlarını azaltma üzerine harcamamız lazım. Depremi milli güvenlik sorunu gibi ele alıp çalışmamız gerekiyor. Her 50 yılda bir Marmara çevresinde 7'nin üzerinde deprem oluyor. O yüzden gelecekte de bir deprem olmasını söylemek kehanet değil.



TSUNAMİ GÖRÜLMESİ KAÇINILMAZ

- Depremde yapı öldürmez sadece zemin de öldürür. Bu nedenle alınacak tedbirlerle farkındalıklar oluşturarak depremin zararlarını azaltabiliriz. Afet hazırlıları kapsamında bu yılı iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Tekirdağ’da deprem dışında heyelan riski de söz konusudur. Deprem ile birlikte heyelanın da görülmesi ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.

- Marmara depremi ile birlikte denizde tsunami görülmesi de kaçınılmazdır. Deprem ile birlikte kıyıya paralel olarak kıyıyı süpüren akıntı da oluşabilir. Öyle ki 1 metre yüksekliğindeki bir dalga bile 100 metre içeride hasarlar oluşturabilir. Sonuç olarak deprem ile birlikte tsunami tehlikesini de göz önünde bulundurup önlemlerin alınması gerekmektedir. (İHA)