Gündem o kadar yoğun ki... Cumhurbaşkanı adayları tartışması, siyasetçilerin sağlık sorunları, Suriye, PKK-YPG, Amerika, Biden vs... Bir taraftan da nefes alıp verdiğimiz bir hayat var!

Örneğin...

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı Direktörü David Beasley geçen hafta CNN International’a bir röportaj vermişti. Dünyadaki Açlık sorununa dikkat çeken Beasley, Elon Musk, Jeff Bezos ve Richard Branson gibi dünyanın sayılı zenginlerine seslenmişti. Gıda Programı Direktörü, dünyada şu anda açlıktan ölebilecek 42 milyon insan olduğunu söylemiş ve Tesla’nın CEO’su Elon Musk’ı örnek vermişti. Beasley, Musk’ın servetinin (289 milyar dolar) yalnızca yüzde 2’sini oluşturan 6 milyar dolar ile dünyadaki açlık sorunun bitebileceğini söylemişti. Milyarder Elon Musk da Birleşmiş Milletler servetinin sadece küçük bir yüzdesinin dünyadaki açlık krizini çözebileceğini kanıtlayabilirse Tesla hissesini satacağını ve gelirlerini bağışlayacağını söylemişti. David Beasley’den hemen yanıt geldi:

“Bu, Falcon Heavy uzay aracı kadar karmaşık değil, ama en azından konuşmamak için çok fazla tehlikede. Bir sonraki uçuşta seninle olabilirim. Duyduklarını beğenmezsen beni dışarı at. 6 milyar dolar dünyadaki açlığı çözmeyecek, fakat jeopolitik istikrarsızlığı, toplu göçü önleyecek ve 42 milyon insanı açlığın eşiğinden kurtaracak. Corona virüsü, savaş ve iklim krizleri nedeniyle eşi görülmemiş bir kriz ve kusursuz bir fırtına.”

Tabii... Türkiye’nin liberalleri yani hayata Musk tarafından bakanlar ‘Romantik solcular ne diyorsunuz?” paylaşımları yaptı ve mutlu oldu! Peki gerçek ne?

Zenginler ve liberaller bilmeli


3 milyardan fazla insan (dünya nüfusunun neredeyse  yüzde 40’ı) sağlıklı bir diyeti karşılayamıyor.

Dünya nüfusunun  yüzde 55’i şehirlerde yaşıyor ve bu oran 2050’ye kadar yüzde 68’e yükselecek.

Dünyanın yüzde 14’ü toplama, işleme, depolama ve transit sistemlerindeki yetersizlik nedeniyle gıda kaybı yaşıyor ve gıdanın yüzde 17’si tüketici düzeyinde israf ediliyor.



Prensipte, dünyaya yetecek kadar gıda üretiliyor ama adaletsiz üretim ve dağıtım sistemleri nedeniyle, ihtiyacı olanların gıdaya erişimini kısıtlayan ciddi engeller oluşuyor. Gıda güvenliği sorunu yaşayanların büyük kısmı, özellikle düşük gelirli ülkelerde geçimlik tarımla uğraşan çiftçiler.

Bu rakamların kaynağı, Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO). Çarpıcı bir istatikse Türkiye İsrafı Koruma Vakfı’ndan: Türkiye’de bir yılda yetişen 49 milyon ton meyve, sebzenin yüzde 25-40’ı heba oluyor. Yılda israf edilen gıda miktarı ise 26 milyon ton. Bunun parasal karşılığı 214 milyar lira, çevresel maliyeti ise bilinmiyor.

Bunun çözümü yok mu?

3 milyon ton tarım zehiri


2 Kasım’da, sağlık, çevre, ekolojik yaşam, tüketici hakları, doğa koruma, tarım, gıda ve benzeri alanlarda çalışan 38 kurum tarafından Zehirsiz Sofralar Platformu kuruldu. 23 sivil toplum örgütü ve sivil inisiyatif de platformu desteklediğini açıkladı. Platformun önerisi çok net: “... Sürdürülebilir tarım ve gıda sistemlerinin oluşturulabilmesi için kimseyi geride bırakmayan düzenlemeler yapılması; ekonomik, sosyal ve çevresel unsurlardan taviz vermeden gelecek nesiller ve herkes için gıda güvenliği ve sağlıklı beslenmenin sağlanması gerekiyor.”

Çünkü...

Her yıl dünyada kullanılan 3 milyon ton tarım zehiri, toprağı, suyu ve havayı kirleterek sağlığımıza zarar veriyor. Bir de bu sorunların çiftçi boyutu var... Nasıl mı? Tarım ve gıda sistemlerindeki değişim ihtiyacında öne çıkan kesimlerden biri de gübre, mazot, tohum gibi maliyetler altında ezilen ve refahı giderek düşen küçük çiftçiler. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, sigortalı çiftçi sayısının 2010-2021 yılları arasında yüzde 50 azalarak 1.1 milyondan 551 bine düştüğü Türkiye’de, küçük çiftçinin refahı konusunda acil adımlar atılması gerekiyor.

Zehirsiz Sofralar Platformu’na göre... Gıda güvenliği, çiftçi refahı, toprağın iyileştirilmesi, su varlığının korunması, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması ve gıda israfının önlenmesi için yapılabilecek çok şey var. Bu kapsamda, adil, kapsayıcı ve dayanışmacı sosyal yapıların eşlik ettiği agroekolojik (onarıcı) yöntemler , hem gıda güvenliği hem de sağlıklı gıdaya erişim açısından faydalı çözümler sunabilir.

Zehirsiz Sofralar Platformu’na göre... Kentsel ortamlarda, tedarik zincirlerini kısaltmak için kentsel tarımı teşvik etmek, beslenme kaynaklı hastalıkları azaltmak için sağlıklı diyetleri önermek, gıda israfını azaltmak ve yönetmek, daha sağlıklı ortamlar için yeşil alanların güçlendirilmesi ve daha iyi bir gıda sistemi planlaması için şehirlerin kırsal alanlarla yeniden bağ kurması gerekiyor.

Yani... Elon Musk’ın da ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ya da ülkeyi yönetmeye talip olanların da bilmesi gerekenler doğada var! Zehirsiz sofraya oturmak mümkün!