Sevgili okurlarım adına Katar denilen Körfez ülkesiyle ilgili olarak burada nice yazılar yazdığımı herhalde anımsayacaksınız.

Sadece Katar değil, Suudi Arabistan ve adına Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) denilen ülkelere de arada sırada değinmek zorunda kalıyorum!

Bunlar dünyanın en büyük hırsızları tarafından yönetilen ülkelerdir. Bu konuda ellerine kimse su dökemez.

Her biri petrol zenginidir.

Elde ettikleri haddi hesabı olmayan çok büyük paraları aralarında paylaşırlar, kendilerine yakın duran bazı ülkelere de sus payı olarak dağıtırlar.

Üstelik her biri aynı yolun yolcusudur.

En başta Suudi Arabistan olmak üzere hepsi birden din ticareti ve din sömürüsü yaparlar.

Müslüman ülkeleri bu yolla soyarlar.

★★★

Kralları, şeyhleri, veliahtları, prensleri, iş adamları vesaireleri sık sık Türkiye’ye gelip para dağıtırlar!

Katarlı birkaç hafta önce Türkiye’ye geldi, kesenin ağzını bir miktar açtı.

Şimdi bizim Recep Bey orada...

Yeni anlaşmalar imzalayıp bazı önemli tesislerimizi ve mülklerimizi satmaya ve ek para istemeye gitti.

★★★

Kendisini iki gün önce televizyonda bir kez daha izledik!..

Katar’da üslenmiş olan askerlerimize hitaben nutuk atıyordu.

Katar’da Türk askeri!

Görüntülerden anlaşıldığı kadarıyla orada epeyce büyük bir garnizonumuz bulunuyor.

Belki birkaç bin kişi, belki biraz daha azı veya çoğu.

★★★

Kusuruma bakmayın ama o görüntüleri izleyince, sıradan bir vatandaş olarak aklıma bazı sorular takıldı:

Türk askerinin ne işi var Katar’da?

Oraya kimin bekçiliğini yapmaya gitmişiz?

Bildiğim kadarıyla, adına Katar denilen ülke, herhangi bir başka ülkeyle savaş halinde değil...

Başka ülkelerden Katar’a yönelik tehditler olduğunu da bugüne kadar duymuş değiliz.

O halde, Katar’da üslenen birliklerimiz oraya niçin gönderildi? Mehmetçik oralarda kimi kime karşı koruyor?

Türk askeri bu Katar’ın bekçisi midir?

★★★

Akla bir soru daha geliyor...

Yabancı bir ülkede asker bulundurmak maliyeti çok yüksek bir iştir.

Bu garnizonun masrafları acaba bizlerin, yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının cebinden mi çıkıyor, yoksa Katar mı ödüyor?

Hele eğer paraları biz ödüyorsak bin kere yazıklar olsun.

Sen bir yanda heriflerden dolar tırtıklamaya çalışacaksın, ne gelirse Allah bin bereket versin diye şükredeceksin, öbür yanda ise bu hırsızlar güruhunun çarpık düzenini korusun diye Mehmetçiği oralara göndereceksin!

★★★

Sevgili okurlarım, ancak iş bu kadarla da bitmiyor...

Dün medyada haberleri yer aldı.

Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda partisinin genel başkanı olan Recep Bey bu gezisinde Katar’la birkaç anlaşma imzalamış.

Onlardan biri şöyle:

Katar’ın ev sahipliğinde oynanacak ve yaklaşık bir ay sürmesi beklenen 2022 dünya kupası final maçlarında 3250 Türk polisi görev yapacak.

★★★

Sen ülkende dünyanın en önemli futbol turnuvasına ev sahipliği yapacaksın ama önlem almaya gücün yok!

Madem o güce sahip değilsin ne işin var ev sahipliğinde!

Çıkan haberlere göre bu görevi İtalya ve Fransa gibi ülkeler de istemiş ama din kardeşlerimiz bizi seçmiş.

Çok teşekkür ederiz, bizim için büyük onurdur!

★★★

Şimdi şu olanlara bakıp durumu bir kez daha ve kısaca özetlemek gerekirse...

Mehmetçik Katar’ı koruyor.

Kime karşı ve hangi nedenle olduğunu bilemesek bile, sonuçta koruyor.

Dünya kupası final maçları serisinde güvenliği sağlamak için 3250 polisimize görev veriliyor.

Bu süreçte tek olumlu husus, gerek askerimiz ve gerekse polisimizin Katar görevleri nedeniyle yüksek tutarlara ulaşan yurt dışı görev harcırahı alacak olmasıdır.

Hiç değilse şu enflasyon ortamında ceplerine biraz para girer.

★★★

Fakat insanın aklına sorular üşüşmeye devam ediyor...

Ne biçim bir ülkedir bu Katar?..

Kendi iç ve dış güvenliğini sağlamaktan bile aciz.

Aciz ama petrol gelirinden elde ettiği milyarlarca doları sağa sola bol keseden savurmaya utanmıyor.

Neyse yani, komşuda pişer bize de düşer!