Yılın son gününe geldik. Siz katılır mısınız bilmem: benim gözlemlerime göre, 2021 yılı özünde “bahane bitiren ve ezberleri bozan yıl” oldu. Biriktirdi, biriktirdi; “uyanın-aydınlanın- hesap sorun- saydamlık isteyin- her söylenene aldanmayın- çok büyük yalanlar söylendi artık kanmayın- korkmayın temiz Türkiye isteyin” diyerek bırakıp gidiyor.

Uyuşukluk dönemi.

Biat etme dönemi.

Umut etme dönemi.

Güven duyma dönemi.

Bekleyip görme dönemi.

Çalıyorlar ama çalışıyorlar dönemi. Geçmişin kötü mirasını tamir ediyorlar, biraz daha fırsat verelim deme dönemi bu gece saat 12’yi vurduğunda 2021 yılı ile bitmiş olacak.

★★★

2021 ezberleri bozdu.

İktidar 20 yılına girdi.

Sorunları çözemedi.

20 yıl sonra bugün Türkiye’nin kişi başına milli geliri 20 bin doları geçen bir ülke olması gerekirdi. Dünya Bankası 2020 raporuna göre 2003 yılında (18 yıl önce) Türkiye ekonomisin GSMH büyüklüğü; İsveç, İsviçre, Belçika, Tayvan ve Avustralya’dan daha üstteydi. Bugün Türkiye ekonomisinin büyüklüğü İsveç, İsviçre, Belçika, Tayvan ve Avustralya’dan geriye düştü. Kişi başı milli gelir İSVİÇRE’de: 90 bin dolar. İSVEÇ: 57 bin dolar. AVUSTRALYA: 57 bin dolar. BELÇİKA: 50 bin dolar. TAYVAN: 29 bin dolar. TÜRKİYE’de ise 7 bin 500 dolarda kaldı.

Sorunlar ağırlaştı.

İşsizlik büyük.

Yoksulluk arttı.

Bölgesel uçurum açıldı.

Köyler sahipsiz kaldı.

Kent yoksulluğu doğdu.

Vergiler zalim sopası.

Zamlar durmuyor.

Memur kıvranıyor.

İşçi kızgın.

Esnaf sıkıntıda.

Çiftçi daralmakta.

Emekli perişan.

Öğrenci ufuksuz.

2021 yılında halkın büyük çoğunluğu; “Devletin bütün mallarının satıldığını, bütün gelirlerinin kaba bir israfa kurban edildiğini ve Türkiye’nin geleceğinin de tehlikeye atıldığını” gördü.

Halk yalandan bıktı.

Rüşvet zirve yaptı.

Adalet çöktü.

Halk bunları gördü.

★★★

Bu yüzden 2021 yılı; “doları vatan hainleri yükseltti, İstanbul belediye şirketlerine PKK’lılar yerleştirildi türünden kof bahanelere kimsenin inanmayacağı” sıkışma-daralama- küçülme sarsıntılarını zirveye taşıdığı yıl oldu. Tarihte örneği var. Bu tip birikimli yıllarda iktidarlar, halk desteğini sandıkta da yitiriyor ve sarsılıyor.
1954’te sarsıldı.
1958’de sarsıldı.
1971’de sarsıldı.
1980’de sarsıldı.
2001’de sarsıldı.
Halk, iktidar partilerini yarı tanrı lider kabarmalarını sandığa gömdü. İşte bu gece saat 12’yi vurduğunda bitip gidecek olan 2021 yılı da bu iktidarı sandığa gömme kararlığını biriktirip zirveye çıkaran yıl oldu. Türk toplumu; “mecburiyet zincirinin iyice esiri olmadan bu iktidardan kurtulma” kıvamına 2021 yılında geldi.

★★★

Ağır bir tablo var.

20 yılın sonunda halkın enkazı görmemesi mümkün değil çünkü enkaz gençlerin, fakirlerin, işçilerin, memurların, çiftçilerin, emeklilerin, dar ve değişmez gelirliler ile işsizlerin üzerine yıkıldı. Bugün; 19 milyon aileye; “elinize geçen gelirle geçinebiliyor musunuz?” diye tek sorusu olan hilesiz, hurdasız bir anket yapılsa:

Ucu ucuna geçiniyorum:

YÜZDE 20’de kalır.

Borçla geçiniyorum:

YÜZDE 75’i geçer.

Benim tuzum kuru:

YÜZDE 5’te çakılır.

★★★

Tekrar yazayım:

2021 biriktirdi, biriktirdi, gidiyor. Birikimin etkisini, 2022 yılı içinde ya da 2023 Haziran’ında, hilesiz, hurdasız yapılması şartıyla, halkın önüne getirilecek seçim sandığında göreceğiz. Türkiye’nin önüne altın fırsat geldi: Temiz Meclis. Temiz Savcı. Temiz Polis. Temiz Yargı. Temiz Basın. Temiz Gazeteci. Temiz İş adamı. Temiz Cumhurbaşkanı. Temiz Bakan. Temiz bürokrat. Temiz vatandaş. Temiz Türkiye doğabilir. Temiz vatandaş, Türkiye’yi gerçekten ileri temiz demokrasiye ve bölünmeden yaşanılan pırlanta bir ülkeye kavuşturabilir. Bunun modelini koyan muhalefet halktan destek görür.

Yeni yılınız kutlu olsun.