Bu kitabı okuduktan sonra:
“Bu nasıl hukuk?”
“Bu nasıl adalet?”
“Bu nasıl vicdan?” diyecek ve:
“Ödül verilmesi gereken düzgün, dürüst, ilkeli bir yazar, hapse mahkûm ediliyor. Böyle bir karara nasıl saygı duyulur?” diye soracaksınız.
Kitabın adı:
SANIK: EMİN ÇÖLAŞAN,
SUÇ: Terör Örgütüne (FETÖ) üye olmamakla birlikte, bilerek ve isteyerek yardım etmek.
HÜKÜM: 3 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası!
★★★
Biliyorsunuz, SÖZCÜ Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, iki ünlü gazeteci-yazar Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile birlikte bir kısım SÖZCÜ çalışanı FETÖ’cü oldukları iddiasıyla çeşitli hapis cezalarına çarptırılmışlardı.
Bu hükümlerin Türkiye Cumhuriyeti Mahkemeleri tarafından verilmiş olması, ülkede yargıya güvenin neden büyük oranda azaldığının göstergesi ve belgesidir.
Tüm FETÖ davalarını sulandıran, yargının inandırıcılığını zedeleyen, son derece dramatik, kırıcı ve üzücü kararlardır bunlar...…
★★★
Emin Çölaşan’ın kim olduğunu bilmeyen var mı?
Sokaktaki çocuğa sorsanız Çölaşan’ın FETÖ’cü olduğuna inanmaz!
Türkiye’nin en karanlık yıllarında FETO’ya savaş açan Emin Çölaşan’ın CEMAAT aleyhine yazdığı köşe yazılarının haddi hesabı yoktur.
Fethullah Gülen’in Emin Çölaşan hakkında “Kendisine hakaret ettiği” iddiasıyla açtığı çok sayıda ceza ve tazminat davası vardır.
Öyle olduğu halde FETÖ’cü olduğu iddiasıyla mahkûm edilen Emin Çölaşan’ın SÖZCÜ’de yayınlanan FETO aleyhindeki zehir zemberek yazıları SÖZCÜ Satış-Dağıtım Direktörü Bilal Ak tarafından yayına hazırlanarak kitap yapıldı.
Kitaptaki yazıların başlıkları bile davanın ve kararın haksızlığı konusunda kesin fikir vermeye yeter.
★★★
İşte bazı yazılardan başlıklar:
- Çocuklar tarikatların pençesine düşecek. (23 Nisan 2009)
- Devletin okulu Fethullah dershanesinde. (31 Mayıs 2009)
- Fethullahçı basına birileri servis yapıyor. (17 Haziran 2009)
- AKP, TSK’yı harcıyor. (22 Haziran 2009)
- Türkiye’yi Fethullah hareketi yönetiyor. (23 Haziran 2009)
- Din devletine doğru. (22 Temmuz 2009)
- Fethullahçılara dokunulamıyor. (30 Temmuz 2009)
- Fethullah’ın gerçek yüzü. (22 Kasım 2009)
- Fethullah’ın adamı TİB’de görev yapıyor. (24 Kasım 2009)
- Fethullah – Patrik işbirliği. (28 Kasım 2009)
- Fethullah propagandası yapıyorlar. (1 Aralık 2009)
- Fethullah Gazetesi’nin akıl almaz operasyonu. (20 Ocak 2010)
- Fethullah 12 Eylül darbesini alkışlarken. (25 Şubat 2010)
- Bir ölümün ardından Fethullah utanacak mı? (27 Nisan 2010)
- Fethullah’ın Kürtçe televizyonu. (24 Temmuz 2010)
- Apo – FETO ittifakı. (10 Aralık 2010)
- Demokrat Parti’de Fethullah operasyonu mu? (19 Ocak 2011)
- Adı Fethullah! Kim bu Fethullah? (27 Mart 2011)
- Fethullah’ın çocukları HSYK’da şov yaptı. (24 Haziran 2011)
- Şu cemaatin yaptıklarına bakın hele! (15 Mart 2012)
- Bu Fethullah 12 Eylül’ü bile alkışlamış. (7 Nisan 2012)
- Şu benim “Fethullah – Zaman” davaları. (22 Nisan 2012)
- Bu kadar mı korkak bu adam? (19 Haziran 2012)
- Artık iyice zırvaladın! (23 Aralık 2012)
- Fethullah’tan yanıt bekleyen sorular. (22 Şubat 2013)
★★★
Sevgili okurlar… Bunlar sadece Emin Çölaşan’ın örnek olarak seçtiğim bazı yazılarının başlıkları… Yazılar FETO’nun ipliğini pazara çıkartıyor ama devleti yönetenler ne yazık ki bu uyarıları anlamadılar ya da anlamak istemediler!
Daha çok sayıda yazı var. Hepsinde de Emin kardeşim, ülkeyi ele geçirmeye çalışan Fethullah’ı sert bir dille eleştiriyor, hesap soruyor ve cevap bekliyor.
Türk basınında Fethullah Gülen aleyhine bu kadar çok köşe yazısı yazan, onu net ifadelerle suçlayan ve yaklaşan tehlikeye karşı devleti uyaran başka yazar yoktur.
Fethullah Gülen, kendisini yerden yere vuran Emin Çölaşan aleyhine 30’a yakın ceza ve tazminat davası açmıştır. Böyle olduğu halde işin hazin tarafına bakın ki, mahkeme onu “FETÖ’cü” suçlamasıyla 3 yıl 6 ay 15 gün hapse mahkûm etti!
Trajikomik bir olay!
Dünya hukuk tarihinde böyle bir dava ve böyle bir hüküm görülmemiştir!
★★★
SÖZCÜ Satış-Dağıtım Direktörü Bilâl Ak tarafından yayına hazırlanan “SANIK EMİN ÇÖLAŞAN” kitabı, Emin Çölaşan, Metin Yılmaz, Necati Doğru ve diğer SÖZCÜ çalışanları hakkında verilen mahkûmiyet kararlarının ne kadar hukuk dışı olduğunu sergileyen belgesel bir eser olarak tarihe geçecek ve hukuk fakültelerinde geleceğin hukukçularına ibret verici bir ders kitabı olarak okutulacak!
SÖZCÜ Kitabevi: 0212 948 22 78 - sozcukitabevi@estetikyayincilik.com)
TEBESSÜM
Balondaki siyasetçiler!
Adamın biri kır koşusu yaparken, havada uçan insanlı bir balon alçalarak yanına yaklaşmış, yere vurup birkaç kere zıpladıktan sonra tekrar havalanmış. Balondaki birkaç adam, dehşet içinde balonun sepetine sıkı sıkı tutunmuşlar…
Adamlardan biri, kır koşusu yapan adama seslenmiş:
“Beyefendi, rüzgâr nedeniyle yolumuzu kaybettik. Balonumuz buraya savruldu. Bize nerede olduğumuzu söyler misiniz?”
Koşucu adam balondakilere bakmış, “Yerden 20 metre yükseklikte, bir balonun sepeti içindesiniz.” demiş.
Balondaki adam biraz bozularak:
“Beyefendi, siz gazeteci olmalısınız.” diye seslenmiş.
“Evet” demiş adam “Gazeteciyim. Peki, nasıl anladınız?”
Balondakilerden biri:
“Verdiğiniz bilgiler doğru ancak faydasız. Hiçbir işe yaramıyor! deyince koşucu adam:
“Sizler de siyasetçi olmalısınız.” diye karşılık vermiş.
“Evet, öyle” demiş balondaki adam “Siz nasıl anladınız bunu?”
Yoldaki adam gülerek:
“Yola çıkarken hava şartlarını bilmiyorsunuz. Ezbere yola çıkıyorsunuz. Balonu uçurmayı da bilmiyorsunuz.Nereye geldiğinizi bilmiyorsunuz. Nereye gideceğinizi bilmiyorsunuz. Üstelik, içinde bulunduğunuz durumdan dolayı karşınızdakini suçluyorsunuz.” demiş…
Memleketimizin siyasetçileri gibi!
