Tarihin akışını değiştiren Çanakkale Deniz Zaferi’nin yıldönümüne sayılı günler kala Danıştay, çok tartışmalı 2 karar aldı.

Önce Danıştay 10. Dairesi’nce, devlet madalyalarından Atatürk kabartmaları çıkarıldı!

Devlet Nişanı, Cumhuriyet Nişanı, Liyakat Nişanı’nda bulunan Atatürk kabartmaları, 2013 yılında, yani “açılım” sürecinde yönetmelikte yapılan bir değişiklikle yine kaldırılmıştı. Ancak dönemin Türk Kamu Sen Genel Başkanı ve halen Bağımsız Milletvekili olan İsmail Koncuk, yönetmelik değişikliğinin iptali için açtığı davayı kazanmış ve Danıştay, nişanlarda Atatürk kabartmalarının kullanılmasını öngörmüştü.

Son karar, Cumhurbaşkanlığı’nın buna itiraz etmesi üzerine alındı!..

★★★

Diğer kararla da “Öğrenci Andı”nın okullarda okutulması yasaklandı!

Hatırlayacağınız gibi, 1933 yılından bu yana okullarda söylenen “Öğrenci Andı”na yasak getirilmesini, yine 2013 yılındaki “açılım” sürecinde ilk kez PKK terör örgütünün başı, bebek katili Abdullah Öcalan istemiş ve Milli Eğitim Bakanlığı da bu isteği yerine getirmişti. Danıştay 8. Dairesi ise bu kararı bozmuştu.

Ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın itirazını yerinde buldu ve geçenlerde oy çokluğuyla aldığı bir kararla okullarda “Öğrenci Andı”nın okunmasını yeniden yasakladı.

★★★

Yarın Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106. yıldönümünü büyük coşkuyla kutlayacağız. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, düşmana “Çanakkale Geçilmez” dedirten tüm şehitlerimizi, sevgi, saygı, minnet ve rahmetle yad edeceğiz.

Ama adım gibi biliyorum ki, birileri yarınki kutlamalarda Atatürk’ün adını dahi anmayacaklar!

Yani onu Çanakkale Savaşları’nda yok sayacaklar!

Böylece Gazi’ye yıllardır olduğu gibi, yine büyük saygısızlık yapacaklar...

★★★

Neden böyle davranıldığının ipuçlarını ise, tarihe “Cumhuriyet’i en iyi anlatan yazar” olarak geçen merhum Turgut Özakman, vefatından önce Sözcü için yaptığım son röportajda veriyor:

Özakman Usta o söyleşimizde “Cumhuriyet ruhunu, Çanakkale’ye borçluyuz” diyor. Çanakkale Zaferi’ni ve o kahramanlık destanında Mustafa Kemal’in rolünü anlatırken de şunları söylüyor:

“Çanakkale Savaşı’nın bir yazarın hayaline ihtiyacı yok ki. Rahmetli Fazıl Hüsnü Dağlarca, Çanakkale Savaşı için “Yeni Türkiye’nin önsözüdür” demiş. Ne kadar haklı. Çanakkale ruhu genişler, yoğunlaşır, daha bilinçlenir ve Kuvayı Milliye ruhunu oluşturur. Türkiye Cumhuriyeti’ni, bağımsızlığımızı bu ruha borçluyuz.

Özakman, çarpıcı açıklamalarına devam ediyor:

“İngilizler’in Çanakkale Savaşı hakkında 2 ciltlik bir askeri tarihi var. Bazı ayrıntılar dışında objektif anlatıyorlar. Türkçe’ye 3 kez çevrildi. Atatürk için diyor ki: “Çanakkale’de geleceği elinde tutan komutan, üstün şahıs Mustafa Kemal idi. M. Kemal Çanakkale Savaşı’nın kaderini tayin etmiştir.”

★★★

Bizim bazı amatör tarihçiler ile bazı bilim (!) adamlarımızı okurken ve dinlerken, hakikat adına utanıyorum. Bari düşman kadar hakikate saygılı davransalar!

Atatürk’ün Çanakkale’de 4 büyük zaferi vardır ve bu zaferlerle başkent İstanbul yollarını düşmana kapatmıştır. 27. Alay’la birlikte Arıburnu Zaferi, Anafartalar Grup Komutanı olarak 1. Anafartalar Zaferi, Conkbayır Zaferi, 2. Anafartalar Zaferi. Bu son savaş, Çanakkale’deki en büyük savaştır.

Atatürk bu savaşla tarih sahnesine çıktı, yıldızı parladı, komutanlığı, başarıları, özellikle askerler, subaylar ve yaralılar aracılığı ile memlekete yayıldı.

Samsun’a çıktığı zaman bilinen, güvenilir bir komutandı. Bunun büyük yararı olmuştur. Bu savaşın Atatürk’ün ufkunu da genişlettiğini söyleyebiliriz. Emrine 3. Kolordu verilmişti. Bu bir ordu demektir. Ordu Komutanı’ndan başka hiçbir Çanakkale Komutanı’nın emrinde bu kadar kuvvet bulunmamıştır.”

★★★

Düşmanları bile Atatürk’ten övgüyle söz ediyor. İçimizden birileri ise minnetle anmak yerine, onun aziz hatırasına düşmanlarının bile akıllarından geçirmediği saygısızlığı yapmaya devam ediyor!

UĞUR DÜNDAR’IN NOTU: Yarın bu köşede Çanakkale Destanı ve Atatürk’le ilgili çok çarpıcı bilgilerle dolu bir röportajı paylaşacağım.