Cumhurbaşkanlığı, koronavirüs önlemleri yüzünden evlere kapanan millete bir güzellik yaptı, 60’a yakın meşhur sanatçı ile anlaşıp İstanbul Boğazı’ndaki Kuruçeşme’de Yeditepe Konserleri verildi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan himayesindeki konserler Süperstarmız Ajda Pekkan’la başladı. Etkinlik ‘sanat’ yönünden çok ‘maddi’ boyutuyla gündeme geldi. Rivayete göre evde kapalı kalmalarına rağmen yurttaşlar, Cumhurbaşkanı’nın bu hediyesine pek itibar göstermemişti ama konserler için bütçemizden 30 milyon lira harcanmıştı! Meclis’te konuyla ilgili “30 milyon rakamı doğru mu, bu işin organizatör şirketinin adı nedir” diye soru önergesi bile verildi.

Önergeye kimse yanıt vermedi. Hatta, sahne alan sanatçılardan sadece 45’inin isim listesi varken, harcanan gerçek miktar ve organizasyonu yapan şirket bilinmezken Cumhurbaşkanlığı bir yalanlama yayınladı: “Pandemi sürecinden en çok etkilenen müzik sektörü yalnız bırakılmamıştır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla evde kalmak zorunda olunan dönemde müzik camiasına destek amacıyla bir dizi konser etkinliği başlatılmıştır. Yeditepe Konserleri’nin 30 milyon liraya mal olduğu şeklindeki ifadeler gerçeği yansıtmıyor. Konserlere ilişkin asılsız iddia, yalan ve çarpıtma ile algı operasyonu yapanlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır...”

30 milyon lira yalandı yani... Bu, memleketimizin sanat alanındaki dünkü tartışmasıydı.

★★★

Bizde gündem çok... Bugün artık, farklı bir konumuz var. Kusura bakmasınlar tartışması!

Kısıtlamalar, sokağa çıkma yasaklarıyla ilgili ‘müjde’ veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1 Temmuz’dan itibaren kısıtlamaları kaldırıyoruz. Müzikle ilgili sınırlamayı da saat 24:00’e çekiyoruz. Kusura bakmasınlar, gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktur” dedi.

Salgının etkileri azalınca bu alanda da hayat normale dönecek, şimdilik dişinizi sıkın dese müzisyenlere başka... Fakat, Erdoğan’ın durduk yere ‘kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktur’ demesi kafaları karıştırdı!

Sosyal medya ‘müziğin verdiği rahatsızlık’ yüzünden yıkıldı resmen...

Yok, kendi dünya görüşlerini dayatıyorlarmış, sanatçıya önem verilmiyormuş, aylardır çalışamadıkları için kemanını, gitarını, davulunu satıp elektrik faturasını ödemek zorunda kalanların hali görülmüyormuş, çaresizlikten canlarına kıyanları kimse hesaba katmıyormuş, iş yapamayan binlerce müzisyenin çoluğu çocuğu perişanmış, bar, pavyon, türkübar, müzikhol gibi yerlerde çalışanların işleri neredeyse yasak saatinde başlıyormuş...

Sektör için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak pandemi koşullarında bile ünlü sanatçıları konsere çıkaran, sanata verdiği kıymeti her fırsatta gösteren Saray, daha ne yapsın değil mi! 

Bizim sanat camiamızın bir kısmı da alem. Cumhurbaşkanlığı ağzıyla kuş tutsa mutlaka bir kulp bulup, bağırıyorlar! Camianın bu kısmını ayıplıyor, kusura bakıyoruz doğrusu!

Mesela, ‘kusura bakıyoruz’ diyen Müzik Yorumcuları Meslek Birliği Başkanı Burhan Şeşen... Sosyal medya hesabından tepki gösterip, “O zaman siyasiler de bağırarak konuşmasın. Mitinglerde mikrofon kullanmasın. Yeter ya, bu nasıl keyfi bir uygulamadır. Sanki milletin yatak odasında müzik yapıyoruz” diyor. Böyle tepki gösteren binlercesi aynı anda Burhan Şeşen gibi yürek amfilerinin sesini sonuna kadar açtılar!

Ses fazla açılınca rahatsızlık verdi haliyle... Saray’dan şu açıklama yapıldı bu kez: “Yeni normalleşme uygulamalarına milletimizle birlikte sevinmek yerine ideolojik bir çarpıtmayla müziğin engellendiği şeklinde tezvirat ve manipülasyona sarılanlar olmuştur...”

Yeditepe Konserleri’ne 30 milyon lira mı harcandı diye sormak, algı operasyonuydu. Alın teriyle müzik yapıp ekmek peşinde koşanların, saat kısıtlamasına tepki göstermesi ideolojik çarpıtma oldu!

★★★

Ajda Pekkan, Sibel Can, Demet Akalın, Alişan, Funda Arar, Hakan Peker, Işın Karaca, Coşkun Sabah, Ümit Besen, Cengiz Kurtoğlu, Arif Susam, Serdar Ortaç, Sinan Akçıl, Muazzez Ersoy, Zekai Tunca, Özhan Eren, Orhan Hakalmaz, Ceyhun Çelikten, Ebru Yaşar, Bülent Serttaş, Nükhet Duru, Selami Şahin, Hande Yener, Kutsi, Murat Dalkılıç, Gökhan Tepe, Yavuz Bingöl, Hilal Özdemir, Fatih Kısaparmak, Gülay, Zerrin Özer, Ümit Sayın, Melihat Gülses, Sami Özer, Uğur Işılak, Şükriye Tutkun, Mustafa Keser, Burcu Güneş, Özdemir Erdoğan, Emre Altuğ, Metin Şentürk, Derya Uluğ, Murat Kekilli,  Merve Özbey, Berkay, Bengü...

Hepsi de Türkiye’nin yetiştirdiği çok kıymetli sanatçıları, ekmeğini müzikten çıkaran insanlar. Onbinlerce müzisyen ve haklı tepkilerine destek verenler ses yükseltirken, onlardan ses yok... 

Diyecekler ki, bizim isimlerimiz verildi... Ne yapalım, konser listesinde bu isimler var!

★★★

Herkes Cumhurbaşkanı’na söylenirken, daha farklı bakıyorum olaya... Erdoğan hiç olmazsa bu konudaki düşüncesini açık açık söylüyor. Bir de, esen rüzgarın yönüne göre susmayı seçenler var!

İnsan merak ediyor doğrusu, acaba müzik camiasının bir kısmındaki bu suskunluğun nedeni düzenlenen ve düzenlenebilecek konserler olabilir mi?

Oysa sanat özgürlüktür. İster tiyatrocu, ister ressam, ister müzisyen olsun sanatçı bakışı, dayanışması her türlü kusura bakar ve saklamaz. Kim olursa olsun kusuru düzeltmesi için yüzüne söyler sanıyorduk, böyle olmadığını gördük. Kusura bakmasınlar çok üzüldük...