Artık hiç şüphem kalmadı. İktidarın ekonomide aldığı pansuman önlemler halk nezdinde işe yaramıyor. Yapılan zamlar, dağıtılan paralar hayat pahalılığı karşısında dertlere derman olmuyor.

Haliyle iktidarın işi “müjdelere”, “bayrak etrafında toplan” tarzı milliyetçi söylemlere ve “muhalefetin hatalarına/eksiklerine” kaldı.

Bundan altı ay önce “Muhalefet iktidarın eksiklikleri üzerine siyaset üretiyor” deniliyordu. Bugün o cümle “İktidar muhalefetin hataları/eksikleri üzerine siyaset üretiyor” oldu.

Daha açık bir deyişle, iktidar artık seçim kazanabilmek için en çok muhalefetin hatalarına muhtaç.

Peki nedir o hatalar?

1 - DAĞINIKLIK: Altılı Masa, Cumhur İttifakı’nın en büyük rakibi ama masadaki altı parti aynı zamanda birbirlerinin rakibi. Bu da başta İYİ Parti ve CHP olmak üzere partiler arasında (Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı gibi) birçok konuda görüş ayrılığı yaratıyor. Dış politika ve ekonomi konusunda da farklı söylemler ve tercihler var.

Bu rekabetin yarattığı dağınıklık Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ziyadesiyle mutlu ediyor.

2 - HDP’YLE İLİŞKİLER: Muhalefet kanadında Altılı Masa dışında HDP’nin öncülük ettiği “Demokrasi Platformu” var. Anketçiler İYİ Parti ile AK Parti’nin oyları konusunda ayrı tellerden çalıyor (farklı anketlerde İYİ Parti’nin oyları yüzde 12 ile yüzde 18 arasında değişiyor. AK Parti oylarıysa yüzde 29 ile yüzde 38 arasında) ama Demokrasi İttifakı’nın yüzde 13 civarında oy alacağı konusunda hepsi hemfikir. Haliyle muhalefetin adayı Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için bu platformun güçlü desteğini almak zorunda. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve DEVA Partisi lideri Ali Babacan dışında hiçbir Altılı Masa üyesi parti bu gerçeği dikkate alan politikalar izlemiyor. İktidar, HDP’nin kapatılması hamlesini, HDP’lilere yargı eliyle yapılan baskı(n)ları HDP’yi Altılı Masa’dan uzaklaştırmak için kullanıyor. Zira Altılı Masa üyesi partiler, HDP’nin başına gelenleri destekledikçe veya sessiz kaldıkça HDP muhalefet adayına destek vermeme fikrine yaklaşıyor.

HDP’nin boykot kararı alması fikri de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ziyadesiyle mutlu ediyor.

3 - CUMHURBAŞKANI ADAYI KAVGASI: Kılıçdaroğlu ortak aday olma konusunda kararlı. Altılı Masa’da sadece Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal ile Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’nun doğrudan desteği var. Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu tam ortada duruyor. Akşener ile Babacan ise Kılıçdaroğlu dışında bir isim aradıklarını çok açık ediyorlar. Bu arada herkes Akşener’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu desteklediğini düşünüyor. Oysa Akşener son zamanlarda yakın çevresine İmamoğlu’nun hata üzerine hata yaptığını anlatıyormuş. İmamoğlu’nun “üstenci tavrı”, “iktidarı destekleyen bazı müteahhitlerle ilişkileri” ve “İBB’deki bazı icraatları (ihale ve atamaları)” CHP’lilerden sonra İYİ Parti’lileri rahatsız etmeye başlamış. Bu nedenlerle Akşener’in ibresini son zamanlarda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a çevirdiği gelen bilgiler arasında.

Aday belirleme sürecinde son üç haftaya girildi. Bu süre içinde Kılıçdaroğlu’nun aday olmakta, Akşener’in başka bir isimde ısrar etmesi, CHP ile İYİ Parti arasındaki kavgayı derinleştirebilir.

Bu ihtimalin güçlenmesi de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ziyadesiyle mutlu ediyor.

Manzara bu. Eminim bizim gördüğümüz ve duyduğumuz bu gelişmeleri muhalefet liderleri de görüyordur. Kritik soru şu: Gelecek üç haftada iktidarın dört elle sarıldığı hataları yapmaya devam mı edecekler yoksa ortak bir strateji ile iktidarın planlarını mı bozacaklar?

Tabldot Kardeşliği


24 Aralık günü yayınlanan “tabldot” başlıklı yazımda bir yatılı okulda karınları doyan sırtı pek, karnı tok, kalbi sıcak öğrencilerden söz etmiştim. Milli Eğitim Bakanlığı’nın artık okul öncesi öğrencilerine yemek vereceğini öğrenince çok mutlu oldum. Uygulamanın ilk ve ortaöğretime yayılmasını diliyorum.

Bu arada yazıma sizlerden yüzlerce mesaj geldi. Meğer ne çok insan varmış o tabldotla tanışan, “Tabldot Kardeşliği” kulübünün üyesi olan.



Gelen mesajlardan biri de Ömer Sarı’dandı. Kendisi 1978 - 79 senelerinde Kars Çakmaktepe 14. Mekanize Tuğayı Tank Taburu’nda yedek subay olarak askerliğini yapmış ve aşağıdaki “kara tren” fotoğrafını bizzat kendisi çekmiş. Ömer Bey, “Sizin de içiniz ısınsın diye gönderiyorum” demiş. Benim içim ısındı. Kalbinizi ısıtsın diye sizinle de paylaşıyorum.