Ekonomi yönetimi sermaye kontrollerini sıkılaştırma kararı aldı. Nitekim tutunacak dalları kalmadı. Kaçınılmaz olarak dahası da gelecek... Herkes az çok tahmin ediyor işin sonu nereye gidecek.

Ne yaptı? Bankalar için ahmakça uyguladığımız para politikası yüzünden çok kâr ettiniz bari birazını geri verin temalı yeni kuralları uygulamaya soktu.

★★★

Ekonomi öylesine ince dengelere sahip bir mekanizmadır ki yaptığın her hamle başka bir gelişmeyi tetikler.

Bunu bugüne kadar yaşanmış olayları gözlemleyip az çok farkına varabilirsiniz. Diğer seçenek, kendi doğrularım var deyip de saçmalayabilirsiniz.



★★★

Diyor ki karar veren, kredi ver ama faizi çok düşük tut. Yok, eğer faizi sen belirlersen verdiğin kredinin yüzde 90’ı kadar da bana çok daha ucuza borç vereceksin. Sen bilirsin!

Haliyle özel bankalar ticari kredi vermeyi kısacaklar. Kamu bankaları mecburen paralarını devlete borç verdikleri için kesenin ağzını faraş gibi açacaklar.

★★★

Bu saatten sonra kimin kredi alıp kimin alamayacağını adeta İktidar belirleyecek. Şirket seçecek. Canı istediğine yağdıracak, canı istemediğini kurutacak.

Günü kurtarmak dışında şirketlerin krediye erişimini zorlaştıran bu adımlar, ekonomik aktiviteyi, üretimi, iç talep ve istihdamı her alanda zincirleme olarak negatif etkilemesi kaçınılmaz gibi... Yapacak bir şey yok! Ekonomiyi yönetenlerin kapasiteleri belli!

Milli para kur koruma


Hadi bakalım yine aynı soruyu soralım. Ekonominin iyiye gittiğini iddia ettikleri bir ortamda neden böyle kararlar almak zorunda kalıyorlar?

Bariz sebep sonuç ilişkisi... Düşük faiz, yüksek döviz talebinin yolunu açtı. Talep hızlı yükseliş getirdi. Buna karşın Kur Korumalı Mevduat diye ülkeyi batırma potansiyeline sahip bir enstrüman geliştirildi.



★★★

En sonunda dayanamadılar, Kur Korumalı Mevduatı da “milli” ilan ettiler ya... Ne söylesen boş bunu böyle sunana...

En son açıklanan veriye göre Kur Korumalı Mevduat bakiyesi 1 trilyon 206 milyar TL’ye yükselmiş durumda... Kimin kaçtan aldığına bakmadan yapılan hesapla yaklaşık 67 milyar dolar yatıyor hesaplarda...

Son faiz indirimi sonrasında 15 kuruş artan doların maliyeti yaklaşık 10 milyar lira... Nereden ödenecek bu para? Bildiniz, vergilerimizden...

Hadi dolar 18’den 19 liraya çıktı diyelim... Hazine ve Merkez Bankası’na toplam ekstra maliyeti 67 milyar lira... Nereden ödenecek bu para... Cevap bir önceki paragrafın sonunda...

★★★

Güvendikleri ne? Son Rusya’dan gelen para ve Amerikan Merkez Bankası’nın bu ay toplantısı olmaması nedeniyle faiz artıramayacak olması. Bu sayede baskılayabilirler doları...

Bir Çin atasözü der ki; En uzağa giden ok, en çok geriye çekilmiş yaydan çıkar. Bari bunu daha önce duysalardı.

Yaptırım bizim işimiz!


Rusya’dan Türkiye’ye, denilen odur ki yaptırımların arkasından dolanmak maksadıyla gönderilen milyarlarca dolardan sonra Amerika’dan telefon geldi anında...

Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo mevkidaşı Yunus Elitaş’ı aradı. Türkiye herhangi bir kurum ya da kişi tarafından yaptırımların delinmesine izin vermeyeceğini teyit etti.

★★★

Sizce Amerika, Reza Zarrab olayından sonra bu açıklamayla tatmin olmuş mudur? Yoksa o hikaye çoktan unutmuş mudur?

Oysa Türkiye’de en büyük rezaletin raf ömrü taş çatlasa bir aydır... Sonrasında unutulur. Alışılır. Eskimeye yüz tutar ve kapanır. Hatta suçu ortaya çıkartan suçlanır!

★★★

Bakın Sedat Peker’e... Dolu açıklama yaptı. Normal bir ülkede iktidarı devirmesi gereken rezaletleri hatırlayan kalmadı.

Zeki adam yapmış hesabını... Sonraki açıklamaları seçime iki ay kalaya bıraktı.

Haklı... Aslında o hatırlanmayan bizim erozyona uğramış ahlakımız, hukuk ölçümüz. Rüşveti alanlar rahatça dolaşıyorlar yüzsüz yüzsüz!

★★★

Zarrab’ın kuryesi Türkiye’de 800 milyon dolar rüşvet dağıttıklarını açıklamıştı. Merak eden kimse çıkmadı!

Zarrab’ın ortağı Babek Zencani, ifadesinde Türkiye’de rüşvet dağıttığını, kendisinin yüzde 2 aldığını, yüzde 5’inin Dubai’de, yüzde 5’inin Türkiye’de dağıttığını söyledi. Meclis bu rüşvetin araştırılması AKP’nin oylarıyla ret etti!

★★★

Amerika’ya da desene “Rusya için aldığınız bu kararlar bizim için yok hükmünde!” Diyemezsin! İstesen de istemesen de küresel para piyasalarının bütün yönetimi kendilerinde...

Rusya’ya da “git işine” diyemezsin, döviz kalmadı kasada... Onlar yollamasa Türkiye ekonomisi taklada... Bakalım ne kadar devam edecek oyalamaca...