Yukarıdaki sözler; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin eski başkanı Hüsamettin Cindoruk’a ait...
En deneyimli siyasetçilerden biri olan Cindoruk, ülkemizin içinde bulunduğu üzücü durumun Tek Adam Sistemi’nden kaynaklandığını belirterek şöyle diyor:
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diye bir sistem yok. Siyaset bilimine dayanan siyaset içinde bizim Başkanlık Sistemi sadece, bugünkü adı Etiyopya olan Habeşistan’da var. Bu bir kişinin otoritesine bağlı keyfi bir sistemdir.”
★★★
Hüsamettin Cindoruk “Amerika’da da Başkanlık Sistemi var” diyenlere şu cevabı veriyor:
“Evet, ABD’de Başkanlık Sistemi var. Fakat Başkan, bakan ataması dahil, her türlü kararı Senato’dan, ya da Temsilciler Meclisi’nden geçirmek zorunda... Bizde ise her şey bir kişiye bağlı. Parlamentonun içi boşaltılmış, Türkiye tam bir boşlukta... Böylesine bir rejimin adı Türkiye Cumhuriyeti olamaz! Ben Cumhuriyet’in temeline dönülmesini istiyorum.”
★★★
Hüsamettin Cindoruk eleştirilerinde haklıdır. Uzun yılların deneyimi ile söylüyor bunları...
Peki, ülkenin hâli ne olacak? Kurtuluşun çaresi nedir?
Hüsamettin Cindoruk, siyasal hayatı boyunca CHP’ye rakip olan Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi gibi iktidara gelmiş partilerde üst düzey görevler yapan düzgün ve dürüst bir devlet adamıdır.
Cindoruk şimdi, ülkenin kurtuluşu için eski rakibi CHP’ye umut bağlamış durumda...
CHP için çok önemli tespitlerde bulunan Cindoruk şöyle diyor:
“Bugün CHP benim de partimdir.
Benim fikirlerimi savunuyorsa, hayal kırıklıklarımı gidermek istiyorsa; Türkiye Cumhuriyeti’ni tekrar tesis etmek istiyorsa, CHP benim de partimdir. Artık mesele budur... Var mı bir diyeceğiniz?”
★★★
Hüsamettin Cindoruk’un bu sözlerine hiçbir diyeceğimiz yok. Çok haklıdır.
Artık toplum olarak ciddi bir karar vermek zorundayız.
Ülkemizin, kaybetmiş olduğu Cumhuriyet niteliklerine yeniden kavuşup çağdaşlığa ulaşmasını istiyorsak, siyaset çınarı Hüsamettin Cindoruk’un görüşlerine önem vermeliyiz.
Gün, CHP’nin öncülük ettiği Millet İttifakı’nı destekleme günüdür.
Gel de merak etme!
Türkiye’de, Adalet Bakanı var, Adalet Sarayları var, 82 adet Hukuk Fakültesi var... Meclis’te Adalet Komisyonu var...
Bunlar tamam da... Asıl soru şu: Adalet var mı?
Anketler, ülkemizde adalete güvenin önemli oranda azaldığını gösteriyor.
Türkiye’de 82 Hukuk Fakültesi’ne karşılık 98 İlahiyat Fakültesi var.
2013 ile 2022 yılları arasında devlet 24 yeni Hukuk Fakültesi açarken, bunun üç katından fazla (68 adet) İlahiyat Fakültesi açtı.
Merak etmemek mümkün değil!
Bu kadar ilâhiyat fakültesine ihtiyaç var mı?
Sağlık sorunlarının arttığı bir ülkede doktordan çok daha fazla imam olması doğru mu?
TEBESSÜM
Şoför neden dehşete düştü?
Adam o gün taksi şoförlüğüne başlamış ve ilk müşterisini almış...
Araba hareket etikten sonra, müşteri gideceği yeri söylemek için şoförün sırtına şöyle bir dokununca, adam ani bir frenle zınk diye durup kendisini korkuyla dışarı atmış!
Müşteri şaşkın şaşkın bakarken kendisini toparlayan şoför geri dönmüş:
“Kusura bakma abi demiş. Ben 20 yıldır cenaze arabası şoförüydüm... Bugün taksi şoförlüğünde ilk günüm... Sen omzuma dokununca birden ölü dirildi zannettim!”
GÜNÜN SÖZÜ
Büyük liderler, hak ve adaleti her şeyin üstünde tutarlar!
