Hiç inkâr etmeye gerek yok! Ülkemizin derin bir krizin içinde olduğunu en iyi sokaktaki vatandaş biliyor! Görerek, yaşayarak, daldığı ekonomik girdabı anlıyor!

İktidar da bunun farkında!

Ülkede tüm kararlar tek kişinin iki dudağı arasına hapsedilince sonuç maalesef böyle oluyor!

Muhterem halkımıza bunu defalarca anlatmaya çalıştık ama başaramadık!

Bugün tek arzumuz, ülkemizin düştüğü bu dipsiz kuyudan, fazla zarar görmeden kurtulmasıdır.

İnsanlar saraylara kapanınca gerçeklerden kopuyor, kendilerini eleştiren herkesi düşman sanıyor!

Acı konuşuyorsak dostluğumuzdandır. Malum “Dost acı söyler!”

★★★

Durumumuz hiç iç açıcı değil ama kendi hesabıma henüz tam anlamıyla umudumu kaybetmiş değilim.

Ülkemizde, insanlarımızı refaha kavuşturacak her türlü nimet var. Ancak… İyi bir yönetimden mahrumuz! Başımıza gelen bütün olumsuzlukların sebebi yönetim zafiyetidir.

Sefalet ve fukaralık bu yüzden zirve yaptı!

Eğer, ülkesini ve milletini seven, bilime ve teknolojiye önem veren, liyakatli, geniş ufuklu, ehil kadrolar iş başında olsaydı bugünkü perişanlığı yaşamaz, yoksullukla boğuşmazdık!

★★★

İktidar bugüne kadar ne dedi de gerçekleştirdi?

24 Haziran seçimleri öncesinde verilen sözleri, yapılan vaatleri, dağıtılan umutları hâlâ unutmuş değiliz… Seçim gezileri büyük yeminle başlamıştı.

- İşte buradan, şimdi, milletimle ahitleşiyorum! (Yemin ediyorum)”

- Ahdim olsun, faizler düşecek! (Düşmedi, arttı)

- Ahdim olsun enflasyonu düşüreceğim.” (Enflasyon düşmediği gibi, tavan yaptı)

- Ahdim olsun işsizliği düşüreceğim!” (Düşmedi, arttı)

- Ahdim olsun Türkiye’yi şahlandıracağım! (Şahlanan Türkiye değil, fiyatlar oldu)

- Dövizle nasıl mücadele edilir göstereceğim! (Döviz patladı, ülke yangın yerine döndü)

★★★

Hatalarını hâlâ anlamış değiller!

Bu gidiş, iyi bir gidiş değil ama onlar “En zoru atlattık. Önümüz açık. Ay’a, uzaya gideceğiz. Dünya bizi kıskanacak!” diyorlar.

Dileriz öyle olur ama… Millet artık bu sözlere inanır mı? Şimdiye kadar inandı da ne oldu? Gerçek dışı vaatlerle herkesin karnı doydu! Sonuç, büyük bir hüsran!

Saray neden endişeli ve hırçın?


Ekonomi çökmüş… Kredi notumuz düşmüş… İşsizlik ve enflasyon ülkeyi pençesine almış… Haksızlık, hukuksuzluk, yolsuzluk, baskı, hakaret, tehdit her yanı sarmış.

Ne olacak bu ürkütücü gidişin sonu?

Bunun cevabını CHP Sözcüsü Faik Öztrak veriyor ve diyor ki:

“Gelmekte olanı artık Saray da görüyor. O nedenledir ki, Saray endişeli, hırçın ve gelecek kaygısı taşıyor!

Partili Cumhurbaşkanı’nın şahsıyla özdeşleşmiş Saray yönetiminin, 100’üncü yaşının arifesinde Cumhuriyet’imizi sürüklediği karanlık dönem sona eriyor.

Kaftancıoğlu hakkında Saray talimatıyla verilen mahkûmiyet, Gezi kararı ve diğer tüm hukuksuzluklar, tek adam rejimi’nin sandık korkusudur.

Gelecek seçimlere gölge düşürecek, seçim güvenliğini sarsacak her türlü girişimin önüne geçeceğiz. Ne pahasına olursa olsun seçim güvenliğini sağlayacağız.”

TEBESSÜM

Diş ağrısına çare!


Arkadaşı Temel’in haline bakıp sormuş:

“Yanağın davul gibi şişmiş… Dişin mi ağrıyor?”

“Evet” demiş Temel… Arkadaşı anlatmış:

“Benim dişim ağrıdığında, karımın kolları arasına giriyorum, başımı göğsüne yaslıyorum, o da yüzümü okşuyor, seviyor, kısa bir süre sonra bütün ağrılar kesiliyor…”

Eli hâlâ şakağında olan Temel sevinçle sormuş:

“Çok iyi bir usul valla… Karın evde midur?”

GÜNÜN SÖZÜ


İnsan suya düştüğü için değil, sudan çıkamadığı için boğulur