25 yıl önceki defterleri açıp kanıtlar üreterek 14 emekli generalin (topluma gözdağı vermek için) içeri tıkılması, geldiğimiz hazin noktayı gösteriyor.

Yaşları ortalama 80’in çok üstünde olan hükümlü paşaların hepsinin sağlık sorunları var. Fakat ne yazık ki, aldırış eden yok! 14 emekli generalden sadece Çevik Bir Paşa, Alzheimer olduğu için tahliye edildi.

Ölüm riski olan hükümlüye bile “Cezaevinde kalabilir” raporu verildiğini duyuyoruz.

İzmir Buca Cezaevi’nde yatan 82 yaşındaki Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan, Çetin Paşa’nın mide kanaması geçirdiğini, 5 gün sonra doktor geldiğini, bir doçent doktorun da ‘Hastalığı nedeniyle hayati riski var ama hastanede kalabilir.’ diye rapor verdiğini açıkladı.

O paşalar ki, hayatlarını bu ülkeye vakfettiler, dağlarda teröristlerle vuruştular, sınır ötesi operasyonları yönettiler.

Bu nasıl bir duygusuzluktur, nasıl bir vicdandır anlamak mümkün değil!

★★★

15 aydır tutuklu olan Çetin Doğan’ın sağlık durumu kötüleşti. Emekli orgeneralin eşi Nilgül Doğan:

“Çetin kalp hastası, şeker hastası, prostat kanseri. Bir süre önce de iç kanama geçirdi. Daha önce de baypass ameliyatı olmuştu. Belinden 8 saat süren ciddi bir ameliyat geçirdi, eğilip çorabını giyemiyor. Anayasa Mahkemesi karar verene kadar tahliye edilmesini talep ettik. Bu süre içinde iyi bir hastane ve doktor seçme şansımız olur, Çetin’in sağlık durumunu düzeltiriz diye düşündük, fakat olmadı. ” diyor.

★★★

Cezaevi yönetimi tarafından Yeşilyurt’taki Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen Çetin Paşa’ya 6 Aralık günü için ‘endoskopi ve kolonoskopi’ muayenesi için randevu verilmiş, ancak bu hastane, ağır hastalığına rağmen “Cezaevinde kalabilir” diye heyet raporu vermiş. “Rahatsızlıkları nedeniyle hayati riski vardır ama bu risk içeride de aynıdır, dışarıda da aynıdır.” deniliyormuş.

Çetin Doğan’ın dertli eşi Nilgül Doğan “Dünyanın hangi uygar ülkesinde böyle çağ dışı bir uygulama var? Bu nasıl bir kindir anlamak mümkün değil.” diye üzülüyor.

Osmanlı neden hep geriledi?


Osmanlı Devleti’nde ilk matbaayı kuran Macar asıllı İbrahim Müteferrika günümüzden 291 yıl önce yazdığı “Usul al-Hikem fi Nizam al Ümem” adlı kitabında Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemesinin 8 nedenini şöyle sıralamış:

- Kanunları uygulamamak...

- Hukuksuzluk, adaletsizlik...

- Devlet işlerinin ehliyetsiz ellere düşmesi...

- Bilim adamlarının fikirlerine tahammülsüzlük...

- Modern teknolojide bilgisizlik ve yetersizlik...

- Orduda disiplinsizlik...

- Devlet servetini kötüye kullanma ve rüşvet...

- Dış dünyadan habersizlik...

Bunu okuduktan sonra sırtınızı arkanıza yaslayıp bir an durum değerlendirmesi yaparak düşünün:

Bugün Osmanlı’ya hayran olduğu görülen siyasiler sizce yukarıdaki maddelerin hangisinde daha başarılı?

TEBESSÜM

Meyhane ne zaman açılır?


Gece yarısından sonra dükkanı kapatan meyhaneci evine gidip yatmış. Tam uyumak üzereyken bir telefon... Sarhoş bir adamın gevşek, yayvan sesi sormuş:

“Abi, ne zaman açacaksın?”

Meyhaneci uykusu kaçtığı için fena halde kızmış:

“Ulan daha şimdi kapadık be! Akşama gel!”

Kızgın meyhaneci telefonu kapatmış ama biraz sonra aynı ses ve aynı soru:

“Abi, ne zaman açacaksın?”

Meyhanecinin tepesi atmış, basmış küfrü ve telefonu kapatmış...

Sabah horozlar öterken bir telefon daha:

“Abi ne zaman açacaksın ya?”

“Ulan meyhaneyi ne zaman açacağımı bu saatte neden soruyorsun?”

Telefondan inlercesine çaresiz bir ses gelmiş:

“Abi, kusura bakma, geceden içeride kaldım da!”

GÜNÜN SÖZÜ


Yürüyen bir toplumla duran bir toplumun eşit olması mümkün değildir!