Sayın Uğur Dündar,

“Uğur Abi...

Bu mektubu kaleme almamın ve size göndermemin tek nedeni çaresizlik ve yalnızlık... Isparta ilinde ikamet etmekteyim. 27 yıldan bu yana Isparta Barosuna bağlı olarak avukatlık mesleğini icra etmekteyim ve 10 yıla yakın Isparta Baro Başkanlığı yaptım. Hemen akabinde ise ‘Millet İttifakı’nın Isparta Belediye Başkan adayı oldum.  Ben siyasetçi değilim ancak siyasetin ülkemizde temiz yapılabileceğini göstermek için aday olmuştum. Aday olduğumda Isparta’da ‘Cumhur İttifakı’nın 15 yıldır Belediye Başkanı olan kişi, tek adaydı. Ancak ben aday olduktan 3 gün sonra mevcut belediye başkanı da AKP’den adaylığını ilan etti. Kendisi Ticaret Odası Başkanı idi. Maddi olarak güçlü iki adaya karşı tüm maddi ve fiziki imkânsızlıklara, engellemelere karşın arkadaşlarımız ile birlikte büyük mücadele verdik. Süleyman Demirel Üniversitesi’ndeki gençler oy kullanamasın diye akademik takvim yok sayılarak yerel seçime 10 gün kala üniversiteyi kapattılar, gerisini siz düşünün...

★★★

Bu girizgâhı yapmamdaki neden Isparta’nın son günlerde yaşamakta olduğu sefalet... Aday olduğumda seçimlere 110 gün vardı ve bu süre boyunca noter huzurunda taahhüt haline getirdiğimiz projelerimizi Ispartalı hemşerilerimize ilan ettik. Önceden hiçbir siyasi geçmişim olmamasına karşın ‘Millet İttifakı’ adayı olarak 40.000’e yakın oy aldık.Cumhur İttifakı’nın MHP’li 15 yıllık belediye başkanı da 40.000 oy aldı. Diğer Cumhur ittifakı adayı ve şu anki Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ise 46.000 düzeyinde bir oyla başkanlık koltuğuna oturdu. Oturmasına oturdu ama 110 günlük kampanyamızda ne dediysek onların hepsi Isparta’da sırayla yaşandı, keşke haksız çıksaydık.

★★★

Yıl 2022, yer Isparta, günlerden 3 Şubat...

Sabah saatlerinde kar yağışı başladı, tabii tüm Isparta halkında kar sevinci var... Isparta bir tarım şehri, karı bereket olarak nimet olarak gören halk mutlu... Nasıl bilsinler 35-40 cm’lik karın 6 günü aşan süre boyunca kendilerine sefaleti yaşatacağını...

Ama inanın daha başlangıcında beni ve arkadaşlarımı bir korku aldı, çünkü biliyorduk ki belediye başkanı kifayetsizdi. Kar yağışı ile birlikte tüm şehirde kar mücadelesi yapılması gerekirken, belediye başta olmak üzere yetkili kurumlardan araçlarla sokağa çıkılmaması gerektiği duyuruları yapılmaya başlandı. Halk araçlarla çıkmanın yasaklanmasını kar temizleme faaliyetine bağlasa da sokaklar terk edilmiş gibiydi. Ne bir belediye aracı, ne de bir belediye personeli müdahalesi görülmedi, görülemedi. Daha sonra öğrendik ki, belediye başkanı kar yağışı bitene kadar müdahaleye geçilmemesi talimatını vermiş. Tabii ilk anlarda müdahalenin yapılmaması nedeniyle 30-40 santimlik kar, yolları ve tüm sahayı kapladı. Birkaç gün sonra ise sertleşen karın temizlenmesi neredeyse imkânsız hale geldi. Ulaşımın durması, toplu ulaşımın tamamen sekteye uğraması bir yana, elektrik kesintileri de olmaya başladı. Elektrik kesintisi ile birlikte su pompalarının çalışamaması nedeniyle su sıkıntısı ve ısınma problemleri yaşanır oldu.

★★★

Halk çaresizdi, yalnızdı ve hiçbir yetkiliye ulaşamıyordu. Bunları nereden biliyorsun diyebilirsiniz. İnanın suyunun akmadığını, elektriğinin kesik olduğunu, küçük çocuğunun hastalandığını, tüpte kar suyu ısıtarak buharı ile ısınmaya çalıştıklarını anlatan binlerce insandan yardım mesajları aldım ve inanın manevi olarak çöktüm. Zira benim de elimden bir şey gelmiyordu. Evet, belediye başkan adayı olan ve 40.000 bin oy alan biriydim ama ben de çaresiz ve yalnızdım. Her mesaja tek tek cevap vermeye çalışıp sabırlı olmaları gerektiğini belirtsem de içim yanıyordu.Türkiye’de yaşanabilir şehirler sıralamasında ilk sırada olan, demokrasinin kalesi ve beşiği kentimizde, 9. Cumhurbaşkanımız merhum Süleyman Demirel’in kemikleri sızlıyor olmalıydı.  Isparta’nın bir anda düştüğü bu durum içler acısıydı. Yakın çevremizden, arkadaşlarımızdan elektriği olmayanlarla konuştuğumuzda ve çaresizliklerini duydukça daha da yıkılıyorduk. Düşünün, suyunuz yok, su firmalarından su istiyorsunuz ve  karşılığında ‘su yok’ cevabını alıyorsunuz. Firmalar haklıydılar, çünkü tüm stokları bitmişti. Yolların kapalı olması nedeni ile ikmal de yapamıyorlardı.. Ayrıca ellerinde su olsa bile servis araçları, yolların kapalı olması nedeni ile dağıtıma çıkamıyordu.

★★★

Tüp alıp üzerine lüks takarak ısınmak istediğinizde de yapamıyordunuz, çünkü tüpler de tükenmişti. Üzerine takılacak lüks lambaları bulunamıyordu. Milyarlarca liranız olsa bile kifayetsizdi. Çaresizlik içindeki herkes umutla belediyenin bir şeyler yapmasını bekliyordu ama belediye ortada yoktu! Araçları ortalıkta görünmüyordu ve yetkili bulmak imkânsızdı. Kapalı pazar alanlarının çatıları çökmüş, altındaki onlarca araç hasar görmüştü.

Bu arada ortada bir yetkili ve sorumlunun olmaması nedeniyle, telefonuma gelen mesajlar giderek sertleşiyordu. Yetkililere ulaşamayanlar, belki bir umut olur diye beni arıyorlar, yardım alamayınca da bana bile tepki gösteriyorlardı.Sokak hayvanları da donarak ve açlıktan ölüyorlardı!

★★★

Kar yalnız Isparta’ya mı yağmıştı? Kuşkusuz hayır! Örneğin Isparta’ya 20 kilometre mesafedeki Burdur’a da yağmıştı. Ama Burdurlular, biz Ispartalıların çektiği sefaleti yaşamamışlardı. Çünkü Isparta’da belediye hazırlıksızlık nedeniyle çaresiz kalmıştı. Ayrıca afet durumları için ayrılan bütçenin çok ama çok cüzi olduğu ortaya çıkmıştı. Oysa aynı belediye başkanı göreve gelir gelmez 3.8 milyon TL’ye temizlik ihalesi promosyonu olarak kendisine makam aracı bağışı yaptırmıştı. Tabii 10.000 konut yapacak, ilk 2.000’ini 2 yılda bitirecek, üniversiteye tren yolu inşa edecekti. Daha bunun gibi nice vaatlerle oturmuştu o koltuğa ama anlamıştık ki yeterli sayıda jeneratör bile yokmuş ellerinde!

★★★

AFAD İl Müdürlüğü mesaj atarak kurumlardan ve halktan geçici olarak jeneratör yardımı istiyordu! Çaresizlerin çaresi olması gereken AFAD İl Müdürlüğü’nün kendisi çaresizdi.Tabii bunları duydukça karamsarlığımız giderek artıyordu. AFAD İl Müdürlüğü’nün elinde jeneratör yoktu ama Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş’ın 16 personel ve 8 tır dolusu taşınabilir jeneratör yardımı nedense belediye başkanlığınca geri çevrilmişti! Susuzluk, elektriksizlik, ısınma sorunlarını yaşarken bir de öğrendik ki il valimiz korona olduğu için yerine yeni vali atanmış! Nasıl yani, tüm sıkıntıların sorumlusu vali miydi? Isparta Belediye Başkanı’nın hiç mi sorumluluğu yoktu? Yine 2013 yılında Isparta elektrik dağıtım ihalesini alan firmanın hiç mi ihmali bulunmuyordu? Elektrik faturalarının ödeme günü bitmeden mesaj ile faturanızı ödeyin diyen CK Enerji Akdeniz Elektrik firması, yapması gereken taahhüt ettiği yer altı ve yer üstü yatırımlarını yapmış mıydı? Yine haricen basın yolu ile öğrendiğimize göre ilk saatlerden itibaren Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Burdur Belediyeleri yardım gönderme önerisinde bulunmuşlar ama Isparta Belediye Başkanlığınca teklifleri reddedilmişti. Isparta halkı bir kuru inat nedeniyle sefalete sürüklenmişti. Yardım önerilerinin geri çevrilmiş olmasına karşın Antalya Büyükşehir Belediyesi yine de Isparta genelinde 10.000 insanımıza çorba dağıtarak kadirşinaslığını göstermişti. Neden yardım çağrıları karşılıksız bırakılmıştı?

Güller diyarı Isparta’dan sevgiler, saygılar sunarım Uğur abi.

Gülü soldurdular, gülü kuruttular ne yazık ki...”

Gökmen Hakkı Gökmenoğlu