“CHP Milletvekilleri İlhan Cihaner (Hukuk) Bülent Kuşoğlu (Mali Konular) ve Prof. Kamil Okyay Sındır”dan (Yerel Yönetimler) oluşan CHP heyeti, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun görevlendirmesiyle, haklarında yolsuzluk iddiaları bulunan İstanbul’daki Beşiktaş, Şişli ve Ataşehir Belediyelerinde inceleme yapıyor.

Heyetin iddiaların doğruluğuna inanması halinde, o başkanların partiyle ilişkilerinin kesilip savcılıklara suç duyurusunda bulunulacağı,  ama dile getirilenler yargısız infazdan ibaretse,  bu gerçeğin de kamuoyuyla açıkça paylaşılacağı belirtiliyor.

★★★

Sevgili okurlarım,

Yerel yöneticilik, o bölgede yaşayanların doğumdan ölüme kadar giden süreçte acı-tatlı, mutlu ya da kederli anlarında yanlarında olmayı gerektiren yüce bir hizmettir.

O nedenle manevi hazzı eşsizdir.

Hiç unutmuyorum, yıllar önce tanıştığım bir Amerikalı, yaşadığı şehrin belediye başkanından  söz ederken “O bizim için yaşıyor. Kentimizi herkesin ölmeden önce görmesi gereken bir yer haline getirmeye çalışıyor” demişti.

CHP’de de var, böyle tertemiz ve pırıltılı başkanlar... Hem de çok...

Sizin de hemen aklınıza geldiğini bildiğim bir ikisinin adlarını sayarsam, diğerlerine haksızlık etmekten korktuğum için isim vermiyorum.

Soruşturulan başkanlarla ilgili bir yorumda, hatta en ufak bir imada dahi bulunmuyorum.

Ama  eski bakanlardan Yaşar Topçu’nun o unutulmaz deyişini bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum:

“Siyasette zenginleşen babam bile olsa bilin ki hırsızdır!..”

★★★

Okuduğunuz satırları 8 Ağustos 2015 tarihli köşemden alıntıladım.

Nedenine gelince:

Geçen gün bir yaz bahçesinde değerli kardeşim Korcan Karar’la sohbet ederken, yanımıza biri yaklaştı. Baktım; Beşiktaş”ın yolsuzluklarla anılan eski Belediye Başkanı Murat Hazinedar... Eşi ve oğluyla bulunduğumuz ilçeye tatile gelmişler.

Buyur ettik oturdu.

Hemen “Sizin soruşturmalar ne oldu?” diye sordum.

Acı acı güldü. “Uğur Bey” dedi, “Size tam sayısını veriyorum; İçişleri Bakanlığı”nca 351 soruşturma geçirdim. Bunlara ilaveten üç MASAK, iki MİT ve bir Sayıştay  soruşturmaları da var!..

-Kaçından mahkum oldunuz?

“Hiçbirinden. Hepsinden aklandım. Soruşturma raporlarımın hepsi pırıl pırıl! Aleyhimde hiçbir şey bulunamadı! Cumhuriyet tarihinde bu kadar soruşturmaya uğrayan ve aklanan bir başka belediye başkanı yok. Buna rağmen görevden alındım. Bana inanmazsanız avukatım, sizin de yakından tanıdığınız Sayın Celal Ülgen’e sorabilirsiniz!..”

Şaşkınlık içinde dinlediğimi görünce devam etti:

“Maalesef “Saray”dan biriyle, partimden bir üst düzey yetkilinin ortaklaşa kumpasına uğradım. Sayısız kez linç edildim.  Sadece FETÖ”cülük iftirasıyla ağır cezada yargılandığım bir davam kaldı. Orada da bilirkişi, iki ayrı yerde yapılmış konuşmalarıma ait ses kayıtlarının, kes yapıştır yöntemiyle kurgulandığını ve böylece sanki aynı mekanda olmuş gibi bir izleniminin yaratılmaya çalışıldığını, yani yine bir kumpasın söz konusu olduğunu belirledi. Halen Adli Tıpta olan bu kurmaca iftiradan da beraat edeceğime inanıyorum...”

-Peki sizce neden bu kumpaslara uğradınız?

“Beşiktaş”ı imara kapadığım, zorunlu olmadıkça imar izni vermediğim, kısacası rant dağıtmadığım için!..”

★★★

Gittikten sonra hemen değerli dostum, saygın hukuk insanı Avukat Celal Ülgen’i arayarak Murat Hazinedar”ın söylediklerini aktardım ve doğru olup olmadığını sordum.

“Hepsi doğru” dedi. “Kendisine korkunç bir kumpas kuruldu!..”

★★★

Eğer o yaz bahçesinde rastlamasaydım, Murat Hazinedar’ı yolsuzluklarla hatırlamaya devam edecektim.

O, biraz ilerimizdeki bir masada oturan eşi ve oğlunun yanına dönerken, Korcan”la aynı anda şunları söyledik:

“Allah herkesi kuru iftiradan korusun!..”