Kaptan Robert Falcon Scott, Antartika’daki keşif gezilerine öncülük eden İngiliz Kraliyet Donanması subayı ve kaşifiydi. 1910’da beş kişilik ekibiyle birlikte Güney Kutbu’na gittiler ama dönemediler. Donarak öldüler. 106 yıl sonra buzulların altından ekibin eşyaları çıktı. Eşyalar arasında bir de kutusu hiç açılmamış pasta bulundu. Meyveliydi ve neredeyse yenecek durumdaydı!


Kaptan Scott’un pastası hala araştırılıyor. Bir formül bulunursa düşünsenize, enginarı mevsiminde topluyorsunuz iki yıl sonra bile taptaze! Bu yüzden dünya gıda sektöründe dayanıklı yiyeceklere ‘Kaptan Scott’un meyveli pastası gibi’ deniyor.


Gıdaların bozulma süreçleri genellikle nem ve oksijen kaynaklıymış. Biz buna siyasette metal yorgunluğu da diyoruz!


ABD’de Bill Gates’in de desteklediği bir firma, yiyeceklerin erkenden bozulmasını engelleyen ürün geliştiriyor. Bu ürün, meyve ve sebzelerin nemini içinde tutup oksijenle temasını kesiyormuş. Limon testi yapmışlar, bu ürünle kaplanmamış limonlar pörsüyüp çöp olurken, uygulanan limonlar 54 gün sonra bile dalından yeni kopmuş gibiymiş.


Teknolojik gelişmelerin yanında diğerlerine göre daha dayanıklı meyveler, sebzeler ve gıda ürünleri de var.


Misal, bizim memleketin güzel laflarından biridir; tuzlayayım da kokma! Tuzlanan gıda ürünleri daha uzun süre dayanır. Turşu bunların başında. Doğru yapılırsa kavanozda 6 ay bana mısın demez.


Kendiliğinden dayanıklı olanlar da var... Bal şampiyon olur. Susuz meyveler uygun şekilde hazırlanıp kurutulduğunda 5, sebzeler ise 10 yıla kadar dayanabiliyormuş.


Bazı ürünler onlar kadar olmasa da tazeliğini uzun süre koruyor. Balkabağı ilk sırada. Oda sıcaklığında 3 ay, buzdolabında 5 ay, buzlukta 1 yıl tazeliğini koruyor.


Tarhanamız, eriştemiz serince bir yerde bez torbada 1 yıl kadar mis gibi bekliyor. Fındık, fıstık gibi şeyler de epey dayanıklı fakat, ezmeleri ömürlük.


Dikkat ederseniz atalarımızın icadı pastırmayı, kuru eti saymıyorum bile. Çünkü, çeyrek altınla yarışıyor fiyatı!


Taze sebzeler pek dayanıklı değil. Maydanoz, tere, dere otu, roka, marul gibi yeşillikler ise uzmanlara göre 3 günden daha fazla buzdolabında bile saklanmamalı. Lezzetli ama pek ömürsüzler!


***


Elma armut kel mahmut güzel de kabaklı, Kaptan Scott’lu bilgiler ne için?


Şahane ekonomi politikası izlediği için İngiltere ekonomisine 45 günde takla attıran Başbakan Liz Truss’ın ‘gidici’ olduğu konuşuluyordu. Daily Star gazetesi birinci sayfasına bir marul fotoğrafı, onun yanına da Truss’ın fotoğrafını koydu manşetten sordu okurlara: Marul mu daha uzun süre dayanır Liz Truss mı?


İngilizler ‘marul’ dedi, kazandı! Maruldan önce bozulan Truss, halktan özür dileyip koltuğu bıraktı...


Musa Kart’a kedili karikatür çizdiği için dava açılan memlekette, bir yana marul bir yana mesela Hazine bakanımızın fotoğrafını koyacak değiliz herhalde(!)


Ama merak etmeden de duramıyor insan... Ekonomimizi mükemmel hale getiren, refah düzeyimizi İsviçre saati gibi yapan, emeklilerimizi konken oynamak için Monte Carlo’ya, maden işçilerimizi tatil için Puket’te gider hale getirenlere uygun sebze ya da meyve hangisi?


İngilizler şanslı, 45 gün içinde karar verdiler: Marul mu başbakan mı!


Bizde durum epey çetrefil...


Marul, memlekettekilere kesinlikle uymaz, ömrü en çok 3-4 gün. Bal kabağı, tarhana, erişte eh işte, 1 yıl... Tuzlayayım da kokmasınlar desek, turşu altı ay. Susuz meyve, susuz sebze kurusunun fotoğrafını koyup, ‘o mu bu mu daha uzun süre dayanır’ diye iddiaya girsek, sebzenin kurusu bile en çok 10 yıl dayanıyormuş!


Kısaca ben bulamadım 20 yıl dayanabilecek, uzun ömürlü bir meyve, sebze... Sizin başka bir fikriniz varsa onu alayım.