15 Temmuz kesinlikle NATO’cu darbe girişimiydi. “Kontrollü” de “tiyatro” da değildi. Burada sorun, 2007’den 2016’ya kadar yaşanan süreçte Fetullahçı yapılanmanın neden önünün kesilmediği? Ya da “önünün açıldığı”! TSK’daki tasfiyelere baktığımızda, Amerika/Batı destekli örgütün “bilinçli” bir şekilde devlette kadrolaşmasına izin verildiği! Bu hafta 15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişiminin haftası ve çeşitli etkinliklerle, panellerle, nutuklarla o günler anlatılıyor! Ancak... O günlerin en önemli ve tartışılması gereken açıklamalarından biri Özel Kuvvetler Komutanı emekli Korgeneral Zekai Aksakallı’nın M5 Dergisi’ne verdiği röportajdı. Röportajın şifrelerini çözelim:
“2014 yılında benim mahiyetimdeki 3 tugay komutanının FETÖ mensubu olduğu kanaatine vardık. Biri Semih Terzi’ydi. Üçünün de değiştirilmesi için dönemin Genelkurmay Başkanı’na durumu arz ettik.”
O dönem Genelkurmay Başkanı kim? Necdet Özel. Durum Org. Özel’e raporlanıyor.
“2015 Ağustos şurası sonucunda üç FETÖ mensubu tugay komutanından ikisi değişti. Semih Terzi değiştirilmedi. Sonra çok uğraş verdik ama göndermeyi başaramadık. Eğer bu değişimlerin hiç biri yapılmasaydı darbe girişiminde Özel Kuvvetlerin üç tugay komutanı da FETÖ mensubu olacaktı. Yani, bütün muharip birliklerin kontrolü FETÖ’nün elinde olacaktı.”
Sekiz yıl önce yapılan Yüksek Askeri Şurası’nda Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı da yine Necdet Özel! Org. Özel’in başkanlığındaki şurada Terzi’ye dokunulmuyor.
15 Temmuz’la ilgili kaygıları olanların yanıtlarını istediği sorular var ve bunda da haklılar.
Sizlerle paylaşacağım somut bilgilerle devam edelim.
1) Fetullahçı Terör Örgütü Genelkurmay Karargahı Çatı İddianamesi’nden okuyalım: “... Tümgeneral Mehmet Dişli’nin (Darbe girişiminin beyinlerinden) 16 Ağustos 2012 tarihinden itibaren görev yaptığı Stratejik Dönüşüm Daire Başkanlığı’nda birlikte görev yaptığı 20 kurmay subaydan 18’inin FETÖ üyesi oldukları ve darbe girişimine katıldıkları gerekçesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ilişkilerinin kesildiği...
2) 2013 yılındaki Yüksek Askeri Şura’da (YAŞ) tuğgeneralliğe 25 kurmay albay terfi etti. Bunlardan 18’i 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında tutuklandı. Örneğin... Genelkurmay Personel Başkanlığı Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç, ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı.
3) 2014 yılındaki YAŞ terfilerini incelediğimizde... 5 tümgeneral, korgeneral oldu. İkisi darbeden tutuklandı. Yine 11 tuğgeneral, tümgeneral oldu, 5’i cezaevinde. 21 kurmay albay, tuğgeneralliğe terfi etti, 12’si tutuklandı. Darbe girişiminin beyinlerinden biri olan Tuğgeneral Semih Terzi, 15 Temmuz akşamı Özel Kuvvetler Karargâhı’nı bastığında kendisine karşı koyan astsubay Ömer Halisdemir tarafından alnından vurularak öldürüldü. Terzi 2014’te terfi etmişti.
4) 2015 yılındaki YAŞ kararlarını değerlendirelim... 6 tümgeneral, korgeneral oldu, 2’si tutuklandı. 2015 şurasında tuğgenerallikten tümgeneralliğe terfi eden 9 generalden 2’si tutuklu. Biri Mehmet Dişli!.. Kurmay albaylıktan tuğgeneralliğe terfi eden 26 subaydan 18’i 15 Temmuz sonrası cezaevine konuldu.
SORU ŞU: 29 Temmuz 2011-18 Ağustos 2015 arasında Genelkurmay Başkanı olan Necdet Özel’in, Zekai Aksakallı’nın açıklamalarına karşı bir yanıtı var mı? Ya da 2012’den 2015’e kadar geçen süreçte kendisine sunulan raporlarla ilgili ne diyor?;
Rapor yazdı emekli edildi
Arşiv açıldı, dönemin tanıkları konuşmaya başladı. O zaman ben de 7 Ağustos 2019’da SÖZCÜ’de yayımlanan yazımdan bir özetle tartışmayı derinleştireyim:
15 Temmuz 2016 gecesinin bitimi ve sabahı.
Yani 16 Temmuz! Genelkurmay Plan ve Yönetim Daire eski Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç ile Genelkurmay General-Amiral Şube Müdürü Kurmay Albay Cemil Turhan’ın makam odaları o sabah aranır. Mavi klasör, kırmızı dosya, siyah karton kutu ve sarı zarf... Bunların içindeki evraklar, Genelkurmay İstihbarat tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilir. Savcılar, renk renk dosyalara bakar... Fişlemeleri ve raporları inceler. Askeri usullerle ilgili hata yapmamak için Genelkurmay Başkanlığı’na başvururlar. Karargah, Tuğgeneral Nerim Bitlislioğlu, Albay Orhan Gürdal ve Albay Oğuz Okuyucu’nun olduğu bir bilirkişi heyeti oluşturur. Bilirkişi Heyeti’nin başındaki ismi vurgulayalım: Tuğgeneral Nerim Bitlislioğlu. (1 Ağustos 2019’da, Yüksek Askeri Şura kararlarıyla emekli edilen komutan. Genelkurmay Çatı Davası’nda da bilirkişi.) Tuğgeneral Nerim Bitlislioğlu ve ekibi, “Mavi, kırmızı, siyah ve sarı’ dosyaları inceledi ve 6 Mart 2017’de 43 sayfalık rapor hazırladı.
Sayfa 8... (Mavi Dosya) Dosya No: 2... A4 yandan sıkıştırmalı dosya içerisine konulmuş FETÖ örgütü hakkındaki 14 sayfalık, kim tarafından ve hangi tarihte yazıldığı belli olmayan bilgi notu bulunmaktadır. Bilgi notunun üzerinde, önemli görülen yerlerin altının kırmızı kalem ile çizldiği, bazı yerlerine ‘?’ konulduğu, bazı yerlerine ‘tetkik’ yazıldığı veya açıklama yapıldığı görülmüştür.
BİLİRKİŞİ DEĞERLENDİRMESİ: Bilgi notu incelendiğinde, FETÖ terör örgütünün TSK’ya nasıl sızmaya başladığı ve ele geçirmeye çalıştığına dair detaylı bir analiz yapıldığı görülmektedir.
Sayfa 9... (Mavi Dosya) Dosya No:2... Kara Kuvvetleri’nin de kritik noktalarında FETÖ’nün kurmaylarının önemli bir yer tuttuğu, ancak genel mevcudun içerisinde hâlâ azınlık bir konumda olduklarının değerlendirildiği, atama ve terfi sisteminde etkin oldukları...
BİLİRKİŞİ DEĞERLENDİRMESİ: Bilgi notunun YAŞ 2014 sonrası hazırlandığı ve Ocak 2015’te Genelkurmay Başkanlığı’na gönderildiği değerlendirilmektedir. (Yazarın notu: 2015’te Genelkurmay Başkanı Necdet Özel)
Merak ediyorum, Necdet Özel bu konuda da herhangi bir savcılığa bilgi verdi mi?
