“Başkan gelirim gelmesine ama o tarihte ölür müyüz kalır mıyız belli değil, şimdiden yanıt veremem” diye takıldım.
Bana kimleri davet ettiğini de anlattı, “İnşallah gelirler” dedim.
Sonrasında haftada bir arayıp hatırlattı. Aslında siyasi partilerin etkinliklerine gitmediğimden bu tür etkinliklerden hep kaçarım ama Sezer Durmuş’un ikna kabiliyetinden etkilendim. İlçe başkanlığını bıraktığını öğrenince “tamam” dedim.
★★★
Dediği tarih geldi çattı. Atlayıp Dalaman’a geldim.
(Bir parantez açarak şunu söylemeliyim: Dalaman harika bir yer. Turizm cennetlerinin kalbindeler ama hala bakir koyları, doğal ürünlerin tüketildiği bir köy hayatı, muhteşem nar suları ve darı börekleri var.)
Gördüm ki Sezer Durmuş bana saydığı isimlerin hepsini ikna etmiş. Dalaman’ın göbeğinde, Cumhuriyet Meydanı’nda büyük yayınevlerinin katıldığı oldukça kapsamlı da bir fuar alanı hazırlamış.
Bu tür etkinlikleri organize edebilmek kadar insanları oraya çekmek de önemlidir. Eminim yayınevleri başta çok tereddüt etmiştir. Ben de her konuşmacı gibi “boş koltuklara seslenme” endişesi duymuştum.
Hele muhalefet tabanının 28 Mayıs’tan sonra siyasete küstüğü, haber programlarını izlemediği, gazete alıp okumadığı bir dönemde, sahnede dımdızlak kalmak işten dahi değildi.
★★★
Fuar alanına gittiğimde bütün endişem geçti.
Her yer tıklım tıklımdı. Bir tarafta stantlarda dolaşıp kitap alanlar, diğer tarafta sahnedeki etkinlikleri takip edenler.
Alanda 300’den fazla sandalye varmış. Hepsi dolmuş, ayaktaki insanlar bir o kadar.
Vatandaşlar da yayınevleri de organizasyonu yapanlar da son derece memnun.
(Bu arada Sezer Durmuş’un düzenlediği Dalaman Kitap Günleri o kadar etkili olmuş ilgi görmüş ki Dalaman Belediye Başkanı Muhammet Karakuş da Darıyeri köyünde daha Dalaman Kitap Günleri bitmeden başlayan “Dalaman Darıyeri Yayla Kültür Şenliği” isimli bir etkinlik organize etmiş.)
Etkinlik sırasında ve Dalaman’da dolaşırken şunu anladım: Hem Sezer Durmuş’un hem yerine seçilen İlçe Başkanı Bilal Sarıhan’ın halkla teması son derece kuvvetli.
Son seçimde köy köy dolaşmışlar. Herkes tarafından tanınan yüzler olmuşlar.
Türkiye İşçi Partisi ve Yeşil Sol Parti 2600 oy almasına karşın CHP’nin oyunu MHP ve AK Parti’nin oy toplamını geçecek şekilde artırmışlar.
Belli ki 2024’teki yerel seçimlerde Sezer Durmuş gibi bir isim aday olursa AK Parti ve MHP ittifakla girseler dahi Dalaman’ı CHP alabilir.
★★★
Dalaman’da gördüklerim bununla da sınırlı değil.
Gördüm ki 28 Mayıs’tan sonra muhalefet seçmenleri siyasete değil başarısız olduğu halde koltuklarını bırakmayan siyasetçilere küsmüş.
Gördüm ki siyaset sokakta yapılır ve sokakta olan, insanlara dokunan siyasetçi her zaman başarılı olur.
CHP’liler “O mu olsun bu mu olsun?” kavgasını bırakıp bir an önce “Ne olsun nasıl olsun?” sorusuna yanıt vermelidir.
Aksi takdirde atı alan her zamanki gibi rahat rahat Üsküdar’ı geçecek.
AK Parti’de ibre Göksu’dan yana
Bizim İsmail Saymaz, yazılarında sık sık Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı olacağını yazıyor. O yazdıkça ben de merak edip kulislere bakıyorum.
Size son kulisi yazıyorum:
İstanbul için Fahrettin Koca’nın yanı sıra eski bakanlar Adil Karaismailoğlu, Murat Kurum ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’nun ismi geçiyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM’deki kritik aritmetiği dikkate alarak Adil Karaismailoğlu ile Murat Kurum’u aday yapmayacak (yapsa bakan yapardı). Zira iki milletvekili eksilirse TBMM’de bazı komisyonlarda denge muhalefet lehine değişebilir.
O nedenle en iddialı isimler Koca ve Göksu kalıyor.
Erdoğan’ın en eski yol arkadaşlarından biri olan Göksu’yu tercih edeceği de en son gelen bilgi. 31 Mart 2024 günü yapılacak seçimlerde İstanbul için Ekrem İmamoğlu’nun rakibi yüzde 90 Göksu olacak. İşte buraya yazıyorum.
