Sevgili okurlarım, yaklaşmakta olan yerel seçimlerle ilgili olarak İmamoğlu’nun dünkü konuşması çok önemli idi.

Ancak bir hususu, bundan sonra olacak gelişmeleri de dikkate alarak unutmamak gerekir.

Temel soru şu:

“İmamoğlu gerçekten İstanbul Büyükşehir’e mi soyunuyor, yoksa kafasında CHP başkanlığı gibi başka fikirler var mı?”

Dünkü sözlerinden sonra artık kafasındaki ağırlıklı hedefin İstanbul olduğunu söylemek mümkün.

Peki CHP genel başkanlığına aday olmaktan acaba vaz mı geçti?

Bu konuya dün açıklık getirmedi...

Vazgeçtiğini ya da geçmediğini açıkça belli etmedi.

Kesin kararını daha sonra verecek gibi.

★★★

İstanbul Büyükşehir’in yitirilmiş olması Tayyipgiller familyasının ve bugünkü iktidarın en büyük kuyruk acısını oluşturuyor.

İstanbul’u yitirmiş olmayı akıllarından bile geçirmezlerdi...

Zira İstanbul Büyükşehir iktidar kesiminin en büyük arpalığı idi.

-Para bol.

-Olanaklar sonsuz.

-Trilyonların çarçur edilmesine açık bir kuruluş. İstanbul’la kıyaslandığında Türkiye’deki bütün belediyeler ve hatta tüm kamu kuruluşları açısından her konuda tartışmasız en önde gelen kurum. -Üstelik 2019’a kadar uzun yıllar boyunca arkasında her açıdan güçlü bir devlet desteği vardı.

-Her türlü hırsızlık, ihale yolsuzlukları, özellikle rant ve arazi yağmalarına açık. Herhangi bir pislik ortaya çıktığında bunu kim soruşturacaktı ki! Elbette ilgili bakanlıklar. (Hangi bakanlıklar!)

★★★

Şu kadarını rahatça söylemek mümkün...

2019 yerel seçimlerinde öteki Büyükşehir belediyelerinin toplamı bile, iktidarın gözünde bir İstanbul etmezdi.

Nitekim aslında kendileri açısından yıpratıcı sonuçlar aldılar.

Ankara, Antalya, Adana, Mersin gibi Büyükşehirler ellerinden kuş gibi uçtu gitti.

Ama İstanbul için sergilenen feryat ve hayıflanmaların onda biri bile o belediyeler için geçerli olmadı.

Ağlaşmadılar, üzülmediler, sonuçlara itiraz etmediler ya da öyle görünmek zorunda kaldılar...

★★★

Zira tek başına İstanbul, yitirdiklerinin tamamına bedeldi!

O yenilgi sonrasında üst düzey bir AKP’linin bana ‘özel olarak, yazılmamak kaydıyla’ söylediği içtenlikli sözleri hiç unutmadım:

“İstanbul elimizden gidince adeta iyot gibi açığa çıkmış olduk.”

Sözlerini şöyle sürdürmüştü:

“Ama devlet bizim elimizde. Ekrem Bey’in önü tıkalıdır. Ağzıyla kuş tutsa önemli bir takım projeler başlatamaz, bitiremez ve her geçen gün daha fazla yıpranır. O başkan seçildi ama belli konularda ipler bizim elimizde olacak...”

Özel bir ortamda olduğumuz için kendisine rahatça sormuştum:

“Yani sabote edeceğinizi mi söylüyorsunuz?”

Yanıt ilginçti!

“Valla şimdi ne diyeyim ben size, bu gibi siyaset işlerinde her şey olabilir!”

★★★

Nitekim oldu...

Şimdi geriye doğru baktığımızda görüyoruz ki söyledikleri aynen gerçekleşmiş...

Zira bu öylesine büyük bir hınç ve hazımsızlık ki...

Emme basma tulumba gibi her zaman kendilerine çalışan mekanizma ellerinden çıkmış, altın yumurtlayan tavuk başkalarının eline geçmişti.

O altın yumurtaların içinde trilyonlar vardı, rant ve yağma vardı!

16 milyon İstanbul halkına her açıdan verilecek Büyükşehir hizmetleri vardı.

★★★

Türkiye’deki bütün bankalara o güne kadar görülmemiş baskılar sergilendi...

“İstanbul Büyükşehir’e projeleri için kredi verilmeyecek, her türlü para akışı durdurulacaktır.”

Aslında cezayı Büyükşehir’e değil İstanbul halkına kestiler.

Üç adet devlet bankamız var.

Ziraat, Halk ve Vakıfbank...

İstedikleri her yandaşın köşe dönmesini sağlayan üç adet devlet bankası.

2019 yılından bu yana hiçbiri İstanbul Büyükşehir’e bir kuruşluk bile olsun kredi vermedi...

★★★

Ekrem İmamoğlu derseniz bütün bu güçlükleri göğüslemeyi bence iyi başardı.

-Yolsuzluk yapmadı, yapanlara göz yummadı.

-İsraf ve savurganlık yapmadı, İstanbul’un kaynaklarını sömürmedi.

-Bunlardan birini bile yapmış olsaydı hakkında bir sürü soruşturmalar başlatılır, mahkemelere çıkarılıp yargılanırdı.

Bu sıkıntılı süreçten ak alınla çıkmayı başardı.

★★★

Peki bundan sonra ne olacak?..

Dünkü sözlerinden sonra bunu bilebilmek bence mümkün değil...

Ardında epeyce açık kapılar bırakıyor.

Ancak hemen belirteyim, televizyonlarda ve gazetelerde boy gösterip her gün ahkâm kesen bizim ‘siyaset uzmanı gazeteciler’ ve öteki ‘üstatlar’ yine yanıldı...

Çünkü İmamoğlu konuştu ama sözlerine açıklık getirmedi.

Niyetinin ne olduğunu tam olarak anlayamadık.

Ucu açık gibi görünüyor.

Kişisel görüşümü soracak olursanız ona bu koşullarda İstanbul Büyükşehir daha uygun olacaktır.