Doğup büyüdüğüm şehir olduğu için Rize’deki satılık ve kiralık ev ilanlarına bakıyorum.

Şehir merkezinde 3.5 milyon TL’nin altında ev bulmak mümkün değil.

Fiyatlar 9 milyon TL’ye kadar çıkıyor.

Kiralarsa büyük şehirlerden farksız.

Üç oda-bir salon bir evin kirası 7.500 TL’den başlıyor, 20 bine varıyor.

Rize varlık içinde mi yüzüyor?

Asla.

Bakmayın siz cumhurbaşkanları, başbakanlar, müteahhitler ve armatörler çıkardığına...

Cumhuriyet’in çay fabrikalarıyla donattığı Rize, ÇAY-KUR’un zarara uğratılmasından, ‘yeşil altın’ kabul edilen çayın para etmemesinden ötürü yoksullaştı.

Geçen nisan ayında devlete ait çay fabrikalarına alınacak 1060 mevsimlik işçi kadrosuna 25 bin 16 kişi başvurdu.

Rize’deki her 10 kişiden biri demek bu.

İşsizlik kol geziyor.

Üretici çayla geçinemiyor.

Devlet bir kilo yaş çay için üreticiye 11,30 TL verirken, bir kilo kuru çayı 155 TL’ye satıyor.

Memlekette en pahalı ekmeği Rizeliler yiyor. Ekmek 8.5 TL’ye, susamlı simit 10 TL’ye satılıyor.

Cinayetle biten ilk kira kavgasının Rize’de çıkmış olmasını bu arka plana bakarak yorumlamak gerekir.

24 Temmuz’da çıkan kavgada 26 yaşındaki Halil İbrahim Ak ve 24 yaşındaki Sedat Semavi Sarı bıçaklanarak öldürüldü.

KİRA ARTTI, KAVGA ÇIKTI 

Barınma ihtiyacının asayiş meselesine döndüğünün ispatı olan bu cinayete mercek tutalım.

Arzu Ak, geçen yıl boşandıktan sonra iki çocuğuyla birlikte Nurullah Kazancı’ya ait Paşakuyu Mahallesi’ndeki evi kiraladı.

Apartmanın yöneticiliğini ev sahibinin 29 yaşındaki yeğeni Mücahit Kazancı yapıyordu.

Geçen ocakta Ak’ın sözleşmesi dolunca ev sahibi kirayı 2500 TL’den 4000 bin TL’ye yükseltmek istedi.

Gerilim bu yüzden çıktı.

Ak’ın ifadesinden:

“Ocak 2023’e kadar ev sahibi ve apartman sakinleriyle aramda sorun yoktu. Ev sahibim 2500 TL olan kiramın 4000 TL olmasını istedi. 3500 TL verebileceğimi ilettim. Kabul etmedi. Evden çıkmam konusunda telefonla ve yüz yüze baskı kurdular.”

YEĞEN DEVREYE GİRDİ

Ak’ın anlatımına göre 21 Temmuz’da oğlu Osman Deniz Kılıç, eve alkollü geldi.

Anne-oğul evden çıkma meselesini konuştular.

Oğlu bağırınca Ak, polisi çağırdı.

Dakikalar sonra zil çaldı.

Ak, polis geldi diye kapıyı açtı.

Karşısında, sesler üzerine eve inen Mücahit Kazancı’yı buldu.

Kavga sokağa taştı.

Kazancı, WhatsApp grubuna “Apartmandan gidecek olanlar gitsin, kendilerini bana vurdurtmasınlar” diye yazdı.

Ak, iki gün sonra evden ayrıldı.

Güneysu’ya ailesinin yanına taşındı.

Yaşadıklarını anlattı.

Ablasının oğlu Halil İbrahim Ak, “Onlarla konuşayım” diyerek devreye girdi.

Teyzesi Arzu Ak, ifadesinde “Halil İbrahim beni çok sevdiğinden ve haberim olmadan görüşmeler yaptı” diyor.

EVİN ÖNÜNDE KAVGA

Katil zanlısı Mücahit Kazancı’ya göre ise gerilim, 21 Temmuz’da amcasının arayıp “Kiracıdan eşya kırma sesi geliyormuş” demesi üzerine başladı.

Kazancı, eve indiğini, içerden çıkan oğlunun küfredip bıçakla saldırdığını savunuyor.

Ertesi gün Güneysu’da çayla uğraşırken, Halil İbrahim Ak’ın kendisini üç kez aradığını ve “Seninle görüşeceğiz” diye tehdit ettiğini iddia ediyor.

Ve 24 Temmuz, saat 19.

Kazancı, şehir merkezindeki evlerindeydi.

Halil İbrahim Ak, telefon açıp “Binanın altındayım, gel” dedi.

Kazancı, yanına kardeşi Safa Miraç Kazancı ve kuzeni Bünyamin Cihat Köse’yi alıp kapıya indi.

Yanında ekmek bıçağı vardı.

Önce küfür...

Ardından yumruklar...

Kazancı, bıçağı çıkarıp Ak ile arkadaşları Sedat Semavi Sarı ve Miraç B.’ye salladı. Ak olay yerinde, Sarı iki hafta sonra hastanede hayatını kaybetti.

Kazancı, tutuklandı.

İfadesinden:

“Olay yerine gelenleri tanımam. Ev sahibi olmamama rağmen şahıslar bana kafayı taktı. Sürekli arayıp taciz edip hakaretlerde bulunuyorlardı. Tacizlerinden korkmuştum. Bıçağı şahısların bana ve kardeşime saldırması nedeniyle kullanmak durumunda kaldım.”

Yirmili yaşlardaki iki genç toprağa girdi.

Biri tedavi görüyor.

Bu yaz evlenmeye hazırlanan Kazancı, güvenlik gerekçesiyle Kars Cezaevi’nde tutuluyor.

RİZE BİLE BÖYLEYSE...

ÇAY-KUR’dan kaynaklı diğer Karadeniz şehirlerine göre refah düzeyi daha yüksek olması beklenen Rize’de kiralar emekli maaşına ve asgari ücrete denk. Bir işçinin, üreticinin ve rençberin ev alabilmesi uzak ihtimal.

Vaziyet Rize’de bile böyleyken...

Büyükşehirlerdeki yangının daha yakıcı olduğuna kuşku yok.

AK Parti’nin akıl dışı ekonomi politikasından ötürü artan döviz inşaat maliyetine, emlak fiyatlarına ve kiralara yansıdı.

İktidar kirayı baskılamak için, enflasyonu düşüreceğine ev sahiplerine yüzde 25’lik zam sınırlaması getirdi.

Deyim yerindeyse iktidar, ev sahibinin kira geliriyle kiracılara kıyak çekiyor.

Ömür boyunca çalışıp dişinden tırnağından artırarak ikinci evi alan ve bu evin kirasıyla geçimini sağlayan vatandaşlar gayrimenkul imparatorlarıyla bir tutuluyor.

Kaldı ki...

Yüzde 25 uygulanamıyor.

Uygulanmaya kalkışıldığında, ev sahibiyle kiracı karşı karşıya geliyor.

Barınma ihtiyacı artık Türkiye’nin en önemli asayiş sorunudur.

Kiralar da bir cinayet sebebi.



VALİ, MHP İLÇE BAŞKANIYLA NEYİ İSTİŞARE EDİYOR?

Valilerin AK Parti il başkanı gibi davrandığına çok kez şahit olduk.

AK Partili milletvekilleriyle toplantı yapıp muhalifleri çağırmayan vali mi dersiniz...

AK Partili milletvekilinin muhalefete ettiği hakareti alkışlayan mı...

AK Parti il başkanıyla esnafı gezen mi...

Sel bölgesini inceleyen mi...

Ne ararsan var.

‘Siyasi’ valilerin son örneği, Ordu valis Tuncay Sonel.

MHP Fatsa İlçe Başkanı Murat Kaçak, 3 Ağustos’ta Vali Sonel’i ziyaret etti. Kaçak, ziyaretin ardından Facebook’ta fotoğraf paylaşıp şöyle yazdı:

“Sayın valimiz Tuncay Sonel’in davetine Ufuk Yalçın kardeşim ile birlikte icabet ettik, haftalık istişaremizi gerçekleştirdik.”

Merak ediyorum.

Vali Sonel, MHP ilçe başkanıyla haftada bir neyi istişare ediyor?

Acaba Sonel, Fatsa’nın ve diğer ilçelerin muhalif parti ilçe başkanlarıyla da istişareler yapıyor mu?

Yoksa Sonel, MHP’li olduğu için bu partinin ilçe başkanlarıyla mı özel ilişki kuruyor?

MARDİN VALİSİ: MUHTAR PROVOKE ETTİ

Dün bu köşede, Mardin’de muhtar Edip Aslan ve azası Halil İş’in 28 Nisan’da köyü ziyarete gelen Vali Mahmut Demirtaş’la altyapı sorunundan kaynaklı tartıştıkları için açığa alındıklarını ve haklarında soruşturma izni verildiğini yazmıştım.

Vali Demirtaş aradı.

Muhtarın “provokasyon amaçlı, önceden hazırlandığı açık, üslupsuz ve saygı sınırlarını aşan ifadelerle” konuştuğunu belirten Demirtaş, şu açıklama yaptı:

“Ortamı yumuşatmaya yönelik çabamıza rağmen muhtar yine fütursuz söylemlerine devam etmiştir. Olayların daha fazla büyümemesi ve provokasyonun önüne geçmek adına köyden ayrıldık. Saygısızlıktan dolayı muhtara yakın akrabaları tarafından tepki gösterilmiş ve aralarında arbede yaşanmıştır.”

Demirtaş, ziyarette yanında hiçbir milletvekili adayının bulunmadığını ve muhtara “Terbiyesiz” demediğini kaydediyor.