Eski Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hayata geçirildikten birkaç gün sonra “En kötü senaryoda bile Hazine’ye yük getirmiyor” demişti.

Nebati, bu ibretlik sözleri sarf ederken, KKM’nin dumanı daha üzerindeydi.

Dolar 18 TL’den 11 TL’ye çakılmıştı.

Olan, birikimlerini korumak için 15 TL ve üzerinden dolar alan küçük yatırımcıya olmuştu.

Batmışlardı.

O günlerde Nebati’nin gözleri ışıl ışıldı.

Aradan yirmi ay geçti.

KKM’nin büyüklüğü 3.4 trilyon TL’ye...

Ve 18 aylık faturası 800 milyar dolara yükseldi.

Tüm aklıselim itirazlara rağmen Nebati, 10 Mayıs’ta, seçimden dört gün önce çıktığı televizyon yayınında KKM için “Çağın buluşu” dedi.

Seçimden sonra...

Nebati, bakanlıktan alındı.

Yerine Mehmet Şimşek getirildi.

Şimşek, devir teslim töreninde rasyonel politikalara döneceğini söyledi. Üstelik Nebati’nin huzurunda, selefinin uygulamalarını akıl dışılıkla suçladı.

Ardından Şahap Kavcıoğlu, Merkez Bankası (MB) başkanlığından alınarak, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) başına getirildi. Kavcıoğlu’nun koltuğuna Hafize Gaye Erkan oturdu.

Şimşek - Erkan, faizleri yükseltip ‘çağın buluşu’nu tasfiye için düğmeye bastı.

Faiz indirimlerini ayetlerle gerekçelendiren Erdoğan, seçimden bu yana ağzına Nas’ı almıyor. Sanırsınız, faizi haram kılan ayetin hükmü seçimden sonra yürürlükten kalktı.

Faiz karşıtı Kavcıoğlu’dan tık yok.

Nebati’nin gözlerindeki ışıltılar bir bir söndü.

KKM’nin cenazesi cami avlusunda kaldı!

KAVCIOĞLU, ERDOĞAN’I YANINA ÇEKTİ 

Dışarıdan bakanlar, iktidar katında mafyanın ‘Omerta’ kuralını andıran bir suskunluk yasasının egemen olduğunu düşünür. Ağızları bıçak açmıyor çünkü.

Halbuki içeride, Nebati ile Kavcıoğlu arasında iki yıldır keskin bir kavga hüküm sürüyor.

Öğrendiğim o ki...

Nebati ve Kavcıoğlu, asla uyumlu çalışmadı.

Kavcıoğlu’nun Nebati’nin bilgisi ve onayı olmaksızın, doğrudan Erdoğan’ı ikna ederek ya da Cumhurbaşkanı ile birlikte hareket ederek, ekonomi politikalarını belirleyip yönlendirdiği iddia ediliyor. Şu kararların Nebati’nin itirazına rağmen alındığı ileri sürülüyor:

- KKM faizinde üst limitin kaldırılması.

- KKM’nin TL mevduatları kapsayacak şekilde genişletilmesi.

- Özel bankaların KKM’yi teşvik etmeleri için baskı altına alınması. Sözlü olarak tehdit edilmesi.

- Kredi faizlerini politika faizinden ayırmamak.

‘BDDK BAŞKANI BİLE OLMAMALI’

İddialara göre Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli’nin başarısızlığa uğramasından, KKM’den kaynaklı borç yükünün artmasından ötürü Kavcıoğlu’nu suçluyor.

Nebati’nin kadrosuna göre KKM büyüklüğü geçen yıl 1,3 trilyona gerilemişti ve aşağı eğilim halindeydi. Bu süreçte Kavcıoğlu’nun Erdoğan’a “Bakın, sıfırlıyoruz, çok güzel gidiyoruz” diyerek, müdahale ettiği savunuluyor. KKM’de faizin üst sınırı kaldırıldığı için yükün 3.5 trilyon TL’ye çıktığı ileri sürülüyor. Nebati’nin ise engel olamadığı kaydediliyor.

İddiaya göre...

Nebati, Kavcıoğlu ile çalışmak zorunda olmadığı için Şimşek’i şanslı görüyor. Kavcıoğlu’nun BDDK Başkanı bile olmaması gerektiğini düşünüyor.

HÂLÂ KKM’Yİ SAVUNUYORLAR

Nebati’nin kadrosu hâlâ KKM’yi ve faiz politikasını savunuyor. KKM ilan edilmeden önce bankalardan nakit çıkışların başladığını ifade ediyorlar. KKM sayesinde vatandaşların dolarla bağının koparıldığını söylüyorlar.

Faize dini itirazların bulunduğu dikkate alındığında KKM’nin çağın buluşu olduğunu tekrar ediyorlar.

KKM’nin bir yıl için çıkarıldığını, yasanın Cumhurbaşkanına tanıdığı yetkiyle bir yıl uzatıldığını ve zaten 31 Aralık 2023’te son bulmak zorunda olduğunu belirtiyorlar.

Peki, KKM tasfiye edilebilecek mi?

Nebati’nin kadrosu, “Biz o yola girmiştik. Bu yolu engelleyen Kavcıoğlu oldu” diyor.

KKM’den kaynaklı Hazine üzerindeki yükün sıfırlanmak üzere olduğunu iddia ediyorlar. Ancak Kavcıoğlu’nun müdahaleleri, seçim sonrası dövizdeki yükseliş ve faiz artışıyla yükün arttığını ileri sürüyorlar.

FAİZ ARTIRILMASINA KARŞI 

Nebati’ye hak verenler ‘Türkiye Ekonomi Modeli’nin başarıya ulaşmak üzereyken kesintiye uğradığını ileri sürüyor.

TÜİK’in şaibeli verilerini dayanak alarak, mayısta enflasyonun yüzde sıfır olduğunu, yıl sonunda yüzde 42’de kalacağını savunuyorlar. Tam bu aşamada politika değişikliğine gidildiğini, faizin yükseltildiğini ve bu yüzden başarısız olunduğu ileri sürüyorlar.

Nebati’nin “Bu işlerin faizlerin arttırılmasıyla çözüleceğine inanmıyorum. Artırılmasına karşıyım” dediği iddia ediliyor.

ŞİMŞEK’İN HALEFİ KAVCIOĞLU MU? 

Nebati, her kim sorsa, Erdoğan’a bağlı ve davasının neferi olduğunu ifade ediyor.

Gel gör ki...

Şu gerçeği kendisine itiraf etmekten çekiniyor:

Bu kavgayı Nebati kaybetti.

Erdoğan, Nebati’nin değil, Kavcıoğlu’nun arkasında durdu. Bu yüzden Kavcıoğlu’nu sistemde tutarak, BDDK’da görevlendirirken, Nebati’yi TBMM’ye yolladı.

Erdoğan’ın Kavcıoğlu tercihi, Şimşek ve Erkan için de büyük bir risk oluşturuyor. Belli ki Erdoğan, faizi artırmaları için inisiyatif tanıdığı Şimşek ve Erkan’ı şimdilik Kavcıoğlu ile dengeliyor.

Yarın ne olacağını kestirmek güç...

Kavcıoğlu, bir gece yarısı kararnamesiyle Şimşek’in yerine geçerse hiç şaşırmayacağım.