Türkiye’yi derinden sarsan ve tüm dünyanın üzülmesine sebep olan Kahramanmaraş merkezli depremler on bir ilde büyük hasara yol açtı.

Yaşamı son derece olumsuz etkileyen depremin yaraları hızla sarılmaya çalışılıyor.

Sorunlar tümden ortadan kalkmasa da, çözüm bulmak isteyen yetkililer özellikle sağlık hizmetlerinin aksamaması için depremde hasar gören hastaneleri geçici olarak taşınmasını sağlayarak soruna çözüm bulmak istiyor.

Bir çok yerde olduğu gibi Adana’da da bazı sağlık kurumları depremden hasar görünce, bakanlık buna çözüm olsun diye sağlık kurumları arasında taşınma işlemi başlattı.

Bunların başında da Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi geliyor.

Hastane binasının bir çok yeri depremde ağrı hasar alınca olaya el koyan bakanlık, Balcalı’nın Yüreğir Devlet Hastanesi'ne taşınmasına karar verdi.

Hastane çalışanları ve doktorlar zorunlu olan bu taşınmayı normal karşıladı.

Zaten Bakanlığa bağlı çalışan doktor, hemşire ve hastabakıcı gibi sağlık kurumunun temelini oluşturan çalışanlar amaçlarının insanlara sağlık hizmeti sunmak olduğunu, yer konusunun çok önemli olmadığını vurgulayarak kendilerinden beklenen duyarlılığı sergiledi.



Ancak kimsenin beklemediği bir anda ortaya çıkan Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Görevlileri Sendikası (Türk Sağlık-Sen) 1 Nolu Şube Başkanı Serkan Oluk, Yönetim Kurulu Üyeleri ve çok sayıda Yüreğir Devlet Hastanesi çalışanından oluşan üyeler 'Taşınmak istemiyoruz' diyerek basın açıklaması yaptı.

Duyan herkesi şaşırtan bu açıklama sendika için demokratik bir tepki olabilir ama zamanlaması çok yanlış.

Bir kere başta doktorlarımız olmak üzere tüm Sağlık çalışanlarının tek hedefinin yer kaygısından çok insanlara verilecek sağlık hizmeti olmalı.

Ve çalışanların tamamına yakını (uymayanları eleştirmiyorum) sendikanın bu tepkisini de anlayabilmiş değil.

Balcalı Hastanesi Adana’nın gözbebeği olan kurumlardan biri.

Tıp Fakültesi öğrencileri bu hastanede eğitim görüyor ve geleceğe başarılı birer hekim olarak yetişiyor.



Bölgemizde yaşayan milyonlarca insanın bu kurumla ilgili bir anısı mutlaka var.

Elbette herkesin ortak isteği bu tanınmış yapının bir an önce depreme dayanıklı hale getirilmesini istiyor.

Depremden sonra en çok gittiğim kurumların başında Balcalı Hastanesi geliyor.

Gerçekten depremden hasar görmüş, hızla yapılması gerek.

Ama sağlık hizmeti durmamalı.

Bakanlık çalışanlara hemen alternatif yer üretmeyi başardı.

Depremzede sağlık çalışanları kendilerine gösterilen Yüreğir Devlet Hastanesi’ne giderek burada çalışmalarına devam edecek.

Ancak sendika bu durumla ilgili eylem yaparak üyelerinin isteklerini yerine getirmeye devam edeceklerini söyledi.

Gerçekten anlamak zor.



Ben sendikanın yasal hakkını aramasında bir sakınca görmüyorum ama kasap et derdinde olmamalı bence…

Gerek Balcalı gerekse Yüreğir Devlet Hastanesinde çalışan doktorlarımızın sağduyu sahibi olduğunu düşünüyorum.

Bu örnek insanlar, afet dönemini fırsat bilip işleri askıya almak yerine üstüne giderek geçici süre başka yerde görev yapmayı kabul ettiler.

Adana Valisi Dr. Süleyman Elban ile İl Sağlık Müdürü Dr. Halil Nacar’ın bu konuya mutlaka bir açıklık getireceğini, sendika yönetiminin yaptığı eylemin boşuna olduğunu, depremin yaralarının sarılmasından sonra hastanelerin kendi binalarında hizmet vermesinin sağlanacağını düşünüyorum.

Kaldı ki Balcalı Hastanesi bu hali ile hizmete devam ederse bir depremde doğacak felaketin sorumluluğunu kim alacak!