Ülkenin her açıdan sıkıntıda olduğu şu günlerde, muhalefetin amiral gemisi CHP’de fırtınalar esiyor.

CHP’nin başını çektiği millet ittifakı 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde başarılı olamadı. Çoğu kesimler alınan yüzde 48’lik oy için başarılı dese de sonuçta seçim kaybedildi. Başarısızlığın nedenleri tartışıla dursun, CHP kendi içinde ciddi tartışmalara tutuştu. Bir taraftan herkes değişim diyor, ancak kimse değişimin ne olduğunu ortaya koymuyor. Hani denir ya “herkes karnından konuşuyor” , aynen öyle.

İlk açılım sözünü sayın İmamoğlu dile getirdi. CHP’de bu değişimin zamanı çoktan gelmişti ama, kimse cesaret edip dile getiremiyordu. Böyle bir konuyu dile getiren, ilk seçimde liste dışı kalacağını biliyordu. İlk değişim meşalesi yanınca, onu Sayın Özgür, Sayın Tezcan ve İzmir BŞBB Sayın Soyer sıra ile değişim dediler. Açılım sözü ilk dile getirildiğinde, bir TV söyleşinde Sayın Kılıçdaroğlu da değişimden yana olduğunu ve her türlü değişimin önünü açacağını söylüyordu ama ne yazık ki, değişim için çok geç kalınmıştı. Gazetecilerin bu konuda ki sözün arkasından, söz dönüp dolaşıp kendi koltuğu sorusuna gelir diye o da lafı geçiştiriyordu.

Efendiler, yurttaş ekonomik olarak kavruluyor. Bu sıkıntıların daha da artacağı ortada iken, siz CHP olarak biran önce yapılması gerekenleri ortaya koyup gereğini yapmalısınız. Parti içinde ne yapılacaksa hiç zaman kaybetmeden yapılmalı. Bu dönemde kendi aralarınızda konuşulması gerekenleri lütfen ortalığa dökmeyin.

Muhalefete oy veren seçmenler, bir ay geçmesine rağmen hala seçim yenilgisinin stresini yaşıyor. Seçmen büyük bir moral çöküntüsü içinde. Yaklaşan yerel seçimlere bu moral çöküntüsüyle girerlerse, korkarım tüm büyük şehirler kaybedilecek. Zaman dar, yapılacak işler çok !! Bir an önce kesin çözümler ve gerekenler yapılmalı.

Sayın Kılıçdaroğlu’na bu dönemde çok iş düşüyor. Bu dönemde atacağı adımlardan ilki sağlam bir tüzük değişikliği ile kendisi ile ilgili kurultay konuşmaları olacaktır. Bu kurultay CHP’nin geleceğine yönelik varoluş kurultayıdır. Vereceğiniz güçlü mesajlar ve yeniden yapılanmalar, seçmen motivasyonunu yeniden güçlendirecektir.

Sayın İmamoğlu değişim konusunu dile getirerek CHP’de yapılması gerekenleri ortaya koydu. Değişim A’dan Z’ye tüm yapıyı işaret ediyordu. CHP seçmeni de İmamoğlu’nun tanımladığı değişimin içeriğinin neleri kapsadığını anlamasına karşın, CH P’nin   yönetim kadrosu bunu anlamamakta adeta direniyor.

Bu kurultay hem ulus, hem de CHP için  son şans. Sayın Kılıçdaroğlu inanıyorum ki, gemiyi limana sağlıklı biçimde götürüp, Kurultay’da  da veda ederek partinin önünü açıp yeni kaptana teslim edecektir. Eğer istifa etmez aday gösterilir kendisi de aday olursa  bu hem ülkeye hem de CHP ye zarar verecektir.

Vakit daralıyor beyler. Yerel seçimlere çok kısa bir süre kaldı. Armudun sapı, üzümün çöpü demenin zamanı değil. İmamoğlu, açıkça şu anda görevi bırakıp makamı boşaltmam ama partide değişim diyor. Yapılacak şey, Genel Başkan, BŞB Başkanları ve partinin ağabeyleri ile bir toplantı yapıp tüzük değişikliği ve kurultaya gidip güçlü mesajlarla seçmen motivasyonu sağlanmalıdır.

CHP tarihini iyi bilinler, güçlü örgüt ve güçlü tabanla partinin nasıl başarıya ulaştığını çok iyi bilirler. Kurultay bu ivmeyi yaratacak ve partiyi başarılı, mutlu günlere taşıyacaktır.

SON SÖZ;
Sen bir kez geçmişi bıraktığında, gelecek kendi ahengine göre gelir. MEVLANA