Bir toplumun gelişmişliği, kadınların sosyal hayatın her kademesinde yoğun biçimde yer alması ile eşdeğerdir. Bunu başaramamış toplumların, içine düştükleri içler acısı durum için örnek, Ortadoğu ülkeleridir.

Genç Cumhuriyet’in kurucusu Ulu Önder Atatürk, kadının toplum içinde yer almasının ne denli önemli olduğunu çok erken görmüştür.

1924 tarihinde “tevhid-i tedrisat kanunu’’ ile kız ve erkekler eşit haklarla eğitime başladı.

1930 yılından başlayarak çıkarılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylere muhtar olma, ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınlara, 5 Aralık 1934 tarihinde Milletvekili seçme ve seçilme hakları verilirken, 1935 yılında TBMM’ne 18 kadın milletvekili girdi.

1936 yılında Türk Medeni Kanununun kabulü ile birlikte, kadınlara boşanma hakkı tanındı.

Türk kadınına bu haklar verilirken, o tarihler de çoğu batılı ülkelerde kadınların bu hakları yoktu.

İşte örnekler;

Endonezya 1941

Fransa 1944

İtalya, Japonya 1947

Belçika 1948

Kanada 1962

Avusturya 1963

SUUDİ ARABİSTAN 2015

Yıl 2023 Türkiye seçime gidiyor. AKP seçimi kaybetmemek için, devletin tüm imkanlarını kullanmakla kalmıyor, her çareye başvuruyor ve vurmaya da devam edecek.

Anadolu’da güzel bir söz vardır” tencere dibin kara, seninki benden kara” derler. Sayın Erdoğan altılı masayı, birbirine benzemezlerin bir araya geldikleri diye eleştirirken, AKP öyle ittifaklar kurdu ki, AKP’nin  kendi seçmenleri bile, kurulan bu ittifaklara  adeta isyan etti.

Tarih unutmuyor, sosyal medya da Sayın Erdoğan’ın ittifaka kattığı Hüda Par için geçmişte söyledikleri yenilir yutulur şeyler değil. Peki, o günden bu yana ne değişti Sayın Erdoğan? Derseniz ki “Dün dündür, bugün bugündür” ona size oy veren seçmeniniz karar versin.

2002 de AKP’yi İktidar yapan muhafazakar hanım kardeşlerime sesleniyorum. Kim ne derse desin, bu partiyi, kapı kapı dolaşarak yıllarca emek vererek sizler iktidara taşıdınız. Hanım kardeşlerim, yıllarca destek verip iktidara taşıdığınız bu iktidarın gerçek yüzünü tanımadınız veya tanımak istemediniz. Yıllarca sizlerin o tertemiz kutsal inançlarınızı istismar ettiler.

Şu anda ülkenin içine düştüğü ekonomik yokluk ve yoksulluğu hep birlikte yaşıyoruz. Seçimler yaklaştı. Dikkat edin, meydan konuşmalarında sanki yıllardır muhalefetteymiş gibi vaatlerde bulunuyorlar. Evlerdeki ekonomiyi en iyi sizler biliyorsunuz.

Kadınlar sosyal yaşamda olmadan, hiç bir uygar toplum maya tutmaz ve ayakta kalamaz.

Sizlersiniz hem aileyi, hem de ülkeyi ayakta tutanlar. Sizler Anasınız başımızın tacısınız. Neslin devamını sağlayan da sizlersiniz. Sizler olmasaydınız bizler olamazdık.

Hanım kardeşlerim, 20 yılı aşkın verdiğiniz emek ve oylarınızla iktidara taşıdığınız bu iktidar, seçim kazanmak için yaptığı ittifak partilerinden bazılarının Kadına bakışını görün ve ona göre kararınızı verin. Öyle hale geldi ki nerdeyse sizleri yok kabul edecekler. Kadın evde otursun, okumasın, özgür olmasın !!

YRP Genel Başkanı Sayın Erbakan, Cumhur ittifakına katılması için Sayın Erdoğan’a,2012 yılında kabul edilen 6284 sayılı yasanın kaldırılması koşulu ile evet diyeceğini ileri sürdü. Bu asla kabul edilemezdi. Ne oldu? YRP’si ittifaka dahil oldu.

Bu kanun ne diyor? ”Ailenin korunması ve kadına şiddetin önlenmesi”. Ülkede kadına uygulanan şiddet ve öldürülen binlerce kadını koruyacak yasayı yok sayıyor. Hani kadınlara çok saygılıydınız??.

Bu öneriye TBMM’de, ‘’bu bizim kırmızı çizgimizdir’’ diyen TBMM’de karşı çıkan AKP Grup Sözcüsü Özlem Zengin ve Sayın Bakan Derya Yanık hanımefendileri kutlarken,

Her konuda ahkam kesen, tehditler savuran MHP’nin, tüm bu ittifaklar yaşanırken, derin sessizliği çok ilginç değil mi?.

Değerli varlığımız hanımefendiler;14 Mayıs’ta sandığı gideceğiz. O sandığa oy atarken, gelecekte kız çocuklarınız ve kız torunlarınızın, özgürce Demokratik bir ülke de yaşayabilmesi için bu iktidara sandıkta güle güle deyin.

SON SÖZ; Bir gün bu memleketin yanağına bir öpücük, Başucuna da bir not bırakıp gideceğim… Öyle güzel uyuyordun ki, Uyandırmaya kıyamadım.  AZİZ NESİN