Seçimler bitti. Bu seçim sonucunda Sayın Erdoğan üçüncü kez Cumhurbaşkanlığına seçilirken, partisi AKP de Meclis çoğunluğunu sağladı. Seçimin bu şekilde bitmesi, toplumda şok etkisi yaratırken, en büyük şok Sayın Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesi idi.

Bu tartışmalar daha çok devam edecek. Toplum bu konuları tartışırken, Türkiye’nin bugün bir numaralı gerçeği SIĞINMACILAR’dır. Bu sığınmacılar Türkiye için gerçek bir BEKA sorunudur. Ne ekonomi, ne de sosyal meseleler asla sığınmacılar konusunun önüne geçemez.

Seçimlerde, iktidarın biz bu sığınmacıları göndermeyeceğiz savına karşı, millet ittifakı ve özellikle de Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Özdağ ‘en kısa sürede göndereceğiz’ diyordu.

Tüm bunlar yaşanırken Sayın Bahçeli “ Türkiye’de her şey değişecek, değişmeyen hiçbir şey kalmayacak, umarım Türkiye değişmez” dedi. Bu tanım üzerinde çok düşünülmesi gereken bir söylemdi. Sayın Bahçeli, umarım geriye bir Türkiye kalır mı demek istememiştir???.

Bu konuyu tüm detayları ile ortaya koyan ve devamlı gündem de tutan sayın Özdağ’dır. İlginç olanda sığınmacıların gerçek sayısının 13 milyon olduğunu iddia ederken, bu yolla Türkiye üzerinde oyun oynandığı iddiasını da devamlı gündem de tutuyor.

Sığınmacı kadınlarda ki doğum oranlarının 5.2 olması, gelecek on yılda Türkiye’nin büyük bir demografik sorunla karşı karşıya kalacağı gerçeğidir.

Sığınmacıların ülkeye ekonomik maliyeti her geçen gün daha da artarken, bunlara sağlanan sosyal ve eğitim hakları da kamuoyunda giderek gerilime neden oluyor. Artık Türkiye’nin her tarafında ikamet eden sığınmacılar, kriminal olaylarla da giderek artan biçimde bir güvenlik sorunu olmaya devam edecek.

Ülkenin donanımlı gençleri, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal problemler nedeniyle batı ülkelerine giderken, ne olduğu belli olmayan vasıfsız insanlar ülkeye dolduruluyor. Doldurmakla kalmayıp, çok değerli olan Türkiye Cumhuriyet’i yurttaşlığına geçiriliyor. Yetmiyor, seçimlerde de oy kullanıyorlar.

Sığınmacılar sadece Suriyeli olmayıp, Afgan ve Afrikalılardır. Sayın Özdağ’ın, gelen Afganlılar için son derece dikkat çekiyor. Bunlar iç savaş deneyimi olan bir ülkeden gelen gençler. Ne eşi ne çocuğu, elinde valizi dahi olmayan bu insanlar, Türkiye için büyük bir güvenlik sorunudur. Daha açıkcası Emperyalizmin, Türkiye üzerinde yapılması düşünülen komplolar için kullanılacak savaşcılar olduğunu hep gündemde tutuyor.

Sayın Erdoğan’ın yeniden seçilmesine Avrupa ve Amerika en az AKP seçmenleri  kadar sevindi.

Yönetenler; Bu konu ülkenin en büyük sorunu. Gelen göçmen sayısı komşu Yunanistan ve Suriye’nin neredeyse bir buçuk katı. Bu göz ardı edilemez. Bir an önce bu konu çözülmelidir.

Artık uyanalım. Bu sığınmacılar tümüyle Emperyal ülkelerin projesidir. Bunun başında da Amerika vardır. Suriye’nin Kuzeydoğusunda konuşlandırılan katil PKK ve PYD’nin hamisi kim?. Sözde NATO müttefiklerimiz değil mi?.

Bu ülke bizim. Bu vatanın her karışı binlerce şehit kanı ile sulanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti sınırları diğer ülkeler gibi cetvelle değil, şehit kanları ile çizildi.

SON SÖZ; Öldüğünüzde ölü olduğunuzu bilemezsiniz. Bu sadece başkaları için zordur. Aynı şey salak oldunuz da da geçerlidir. DAVİD RONALD