Merkez Bankası kredi kartı nakit kullanımlarına ve kredili mevduat hesaplarına uygulanan aylık azami faiz oranını artırma kararı aldı.

İşin aslına bakarsak vatandaş için kötü oldu ancak ekonomik anlamda doğru olan yapıldı. Anlamı, paranı harcama, talep enflasyonu yaratma, krediden uzak dur mümkün olduğunca...

★★★

Nitekim seçim öncesi aynı yol izlenmişti. Tepki çok büyük olunca geri çekilmişti. Şimdi korkacak ne var ki? Kim tepki gösterecek sahi? Muhalefet mi? Güldürmeyin beni...

Muhalefet denen güruhun ülke ile hiçbir alakası yok. Tek dertleri kendi gelecekleri... Hele ana muhalefetin lideri... Kafayı fena yemiş, orası çok belli...

★★★

Seçim biteli iki ay olmuş, “Gelsin şimdi seçim yapsınlar. Koysunlar sandığı, boylarının ölçüsünü alsınlar. Niye yapmıyorlar?” falan diyor...

Muhtemelen sonraki seçimin beş yıl sonra olduğunu kimse ona söylemiyor. Erken teşhis önemli diyeceğim ama geç kalındı galiba... Yazık valla...

★★★

Meydanı boş bulunca, muhalefet meşgul çalınca yaparlar akıllarında ne varsa... Diğer yandan ülkeyi yönetenleri sadece 2 ay önce bu halk seçmedi mi? Böyle olacağı belli değil miydi? Bunların sebep değil sonuç olduğunu göremedi mi?

Vergiler yeni zamlandı, faizler yeni arttı. Yani yapılan düzenlemelerin esas etkisini tam olarak hisseden olmadı. Gerçekten bunlar iyi günlerimiz bekleyin yaz sonrasını...

★★★

Yine de merak etmesinler yerel seçimler öncesi fazla üzmezler milleti... Parasal daralma ile durgunluğa, batık şirketlere ve ağır işsizliğe izin verileceğine inanmayacağımıza göre geçici bir heves sanki...

Pahalıkta sorumlu yönetim değil, marketler... Gıdada fiyatlarında sorumlu yönetim değil, çiftçiler... Otomobillerde sorumlu yönetim değil, galeriler... Kredilerde sorumlu yönetim değil, bankalar... Bu böyle uzar...

★★★

İşin enteresan tarafı yine aynı açıklamalar... Merkez Bankası’nın hedefi yüzde 5’te takıldı kaldı. “Fiyat istikrarının kalıcı olarak tesis edilmesi amacıyla enflasyon hedeflemesi uygulamasına devam edilecek” deniliyor. Yani bu uygulanmış hali...

Türkiye kredi ile büyüyen, ekonomisi döviz girişine bağımlı bir ülke... Bu bağımlılık çok canlar yakacak. Lakin birçok şirket için geç kalındı, ne yapsanız çoğu batacak! Kimsenin elinde sihirli değnek yok! Bu süreç illa yaşanacak.

★★★

Esasında kendimize gelmemiz dönüp halimize bir bakmamız gerekiyor. Yapılan yanlışlara, yolsuzluklara kimsenin gıkı çıkmıyor. Sesini çıkartan ceza alıyor. Onu da kimse savunmuyor.

AKP’ye oy veren çiftçi, ben size oy verdim diye devlet kapısına gidip torpil istiyor. Rüşvet ile iş görmek normalleşiyor. Haliyle önce sistem sonra ekonomi çöküyor. Vergi ve faiz artışları gayet normal... Önce daha iyisini hak etmek gerekiyor.