Yaşadığımız günler iktidarın ülke ekonomisini nasıl içler acısı durumuna soktuğunu göstermesi açısından manidardır. Sen git bütün vergiyi tabanın içine sığdır...

Tabana kuvvet... Bu millete daha çok vergi gerek. Izgarasını yaptınız ama asıl külbastısı daha lezzetli gelecek... Dibine kadar hak ediyoruz böyle bir gelecek...

★★★

Vergileri artırmak kendilerinin en büyük saadeti... Parasız kalınca kanepenin altına yuvarlanan bir lirayı arayan adama çevirdiler devleti...

Yıllardır fakirden alıp zengine veriyorlar. Toplanan vergileri yandaşa ihale olarak zimmetliyorlar. Para bitince de kendi lüks harcamalarını kısmayıp, millete yükleniyorlar.



★★★

Sahi kendileri hiç tasarruf uygulamayacak mı? Sarayın favori tatlısı neydi? Badem sütü ve chia tohumu ile hazırlanıp balla tatlandırılan puding mi?

Haliyle yeni saraylar, köşkler ne ile yapılacak? Makam araçları, korumaların çakarlı arabaları ne ile alınacak?

İki liralık köprüyü 12 liraya yaptırırsan, bakanları toplantılara özel uçak tutup yollarsan tabii ki ihtiyacın olur paraya... Onun için de vergi koyarsın vatandaşa...

Aman yenileri için geç kalma... Zırhlı Mercedeslerin 2024 modeli kim bilir kaç lira?

Şimşek, para bulabilecek mi?


Yeni zamlar, vergiler için biraz nefes arası verildi. Sırasını bekliyor diğerleri. Bunlar seçim öncesi verilen vaatler nedeniyle kara deliğe dönüşen bütçeye merhem olabilmek için... Yeterli gelir mi? Mümkün değil!

Zira ekonomiden bir nebze anladığını söyleyip de bu durumu öngöremeyeni sopa ile kovalamak gerekir. Yandaş yalakalar hariç herkes yaşanacakları anlatmaya çalıştı. Kadim halkımızın anladığı bu kadardı...



★★★

Döviz cephesi var bir de bu işin... Dış ticaret açığını, borçları kapamak için... Bırak o kalemleri bankalardaki dövizi dahi ödeyecek paraları yok ki!

Nasıl olsa büyük çoğunluk aynı anda parasını çekemeyeceği için döndüre döndüre dayanılır bir süre... Nitekim seçim öncesinde döviz vermiyordu bankalar her isteyene...

★★★

Peki, muhalefet gelse farklı mı olacaktı? Şüphesiz! Kılıçdaroğlu gibi basiretsiz bir siyasi dahi Türkiye’ye para çekmeyi başarabilirdi. Nitekim yurt dışı piyasalarda Erdoğan fobisi en üst noktada...

Mehmet Şimşek bu algıyı yıkmaya çalışıyor ama bu pek mümkün görünmüyor. Belki Arap ülkeleri yollar üç-beş bir şey diye yollara koyuluyor. Muratoğlu heyecanla sonuçları bekliyor.

İşsizlik loading...


Dikkat ettiniz mi, iktidara yanlamaya çalışan oda ve borsa başkanlarının “yok artık o kadar da yapmazlar” dedikleri ne varsa gerçekleşti. Vergi üzerine vergi bindi...

Bankalar, sigorta şirketleri gibi finans sektörünün vergisi yüzde 30’a çıkartıldı. Hadi finans şirketlerine eyvallah... Hükümet geçen yıl onlara büyük kıyak geçti.

★★★

İyi de, ya diğerleri? Şirket vergileri yüzde 25’e yükseltildi... Kazanıyorlarsa ödesinler de gerçek enflasyondan arındırınca kazançları bırakın kârı çoğu maliyetini bile kurtaramadı.

Firma kârını yüzde 15 artırmış ve haliyle enflasyonun altında kalmış. Bir önceki yıla göre bariz zarar yazmış. Yine de artırılmış vergi oranlarıyla ödeyecek vergisini sanki kar etmiş gibi...



★★★

Ya kurumlar bu kaybı nasıl giderecek? Gidip de fazladan takılan ampulleri gevşetmeyecekler. Çalışan sayısını azaltacaklar...

Haliyle işsizlik artacak. Lakin bu sayede devletin itibarına gölge düşmeyecek!

Ekonomide alınan istinasız her karar çift etkilidir. İyi ve kötü... Burada önemli olan alınan kararı faydasının, zararından daha fazla olmasını sağlamaktır.

Nitekim bu faydanın kime yaradığına da bakmak gerekir. Ben bakıyorum tek bir kişiyi görüyorum. Manzaramı değiştirmeyen sevgili halkımıza teessüflerimi sunuyorum.

İktidara bir vergi çeşidi bırak!


Yeni vergi çeşitleri düşündüm. İktidar kadar yaratıcı olamadım. Yine de aklıma gelenleri sıralayayım. Belki hoşlarına gider torba kanunun içerisine koyup yürürlüğe geçirirler.

Bölünmez bütünlük vergisi... Erkek erkeğe evlenmeme vergisi... Birlik ve beraberliğe en çok muhtaç olduğumuz günler vergisi... Almanya’yı, Amerika’yı, Fransa’yı daha çok kıskandırma vergisi... Denize kıyısı olan şehirlerde yaşayanlar vergisi...

Metrobüs koltuk vergisi... Selfie vergisi... Gıybet vergisi... Sosyal medya iletişim vergisi... Kulak arkası vergisi... Düşünebilme yeteneği vergisi...

Devletimize kalmış gerisi... Kim çorbada tuzu olsun istemez ki? Elimden bu geldi.