Kemal Kılıçdaroğlu, kurultay salonuna girmeden önce bir odaya geçti.  Orada, salona giriş saatini beklerken yanına girdim. Her zamanki nezaketiyle ayağa kalktı. Boynunda 38. Olağan Kurultay “Delege” kartı vardı. Kartın üzerinde adı ve görevi yazıyordu. Kurultayın 1 numaralı delegesi Kılıçdaroğlu’ydu.

Daha önce 5 kurultay geçirmişti. 4’ünde karşısında bir rakip yoktu. Birisinde Muharrem İnce, genel başkanlık yarışına katıldı. Kılıçdaroğlu, kurultay öncesi görüşmemizde son derece rahattı. Kurultayla ilgili görüşlerini sordum. “Birlik ve demokrasiye” büyük ihtiyaç duyulduğunu belirtti, “Kurultayımız var diye ülke ve dünya gündemini hiç ihmal etmedik. Gündeme getirilmesi gereken her konunun üzerinde önemle durduk. Bu kurultay konuşmamda da birlik, bütünlük, demokrasi vurgusu yapacağım” dedi.

Kılıçdaroğlu, kurultaydan önce Saygı Öztürk”e konuştu.


O SÖZLERİ HERKES ALKIŞLADI

Kurultay Divan Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yardımcılığını CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal yaptı. Divanın 8 üyesinin 4’ü genel merkeze,  4’ü ise Genel Başkan adayı Özgür Özel’e yakındı. Genel başkan adaylarından İlhan Cihaner ve Örsan Öymen, aday olabilmek için gereken 68 delegenin oylarını alamadı ve ikisi de bazı suçlamalarda bulunup adaylıktan çekildi. Yarış, Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel arasında yapıldı.

Kurultay salonu doluydu. Belki daha da fazlası salon dışındaydı. Kurultay için gelenlerin sayısı kongre düzenlemesi yapmakla görevlendirilen Elazığ Milletvekili Gürsel Erol’a göre 50 bin kişiyi bulmuştu. Genel başkan adaylarından ilk konuşmayı Kemal Kılıçdaroğlu yaptı. Konuşmasını dinleyince, Kılıçdaroğlu’nun parti içinde çok büyük sıkıntılar çektiğini anlıyorsunuz. Hele, “Sırtımdan hançerlediler” sözü var ki, salonu bir anda ayağa kaldırmaya yetti. Kılıçdaroğlu, bazı yol arkadaşlarının “vefasızlıkları” nı dile getirdi. Salon yine ayağa kalktı. Özgür Özel taraftarlarının oturduğu bölümden de bu sözlere destek alkışları yükseldi.

O MESAJ YALNIZ CHP’LİLERE DEĞİL

Kılıçdaroğlu, “Hançerlenme” sözünü yalnız kendi partilileri için etmedi. 6’lı masada yaşanan gel-git olayları, İYİ Parti içerisindeki bazı milletvekillerinin sözleri de hançerlemenin bir parçasıydı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun   aday olup olmadığını açıklamaması da, Kılıçdaroğlu için “Kazanamayacak” aday açıklamalarının CHP içinden yükselmesi de bir hançerlemeydi.

28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçiminin sabahında, CHP’de “Değişim” sesleri yükselmesi de “Vefasızlık” olarak görüldü. Çünkü, değişim isteyenler, bir gün öncesinde kadar Kılıçdaroğlu’nun yanındaydı. Seçim kazanılsa yine yanında olmaya devam edeceklerdi. Kılıçdaroğlu’na daha yakın olabilmenin  yollarını arayacaklardı. Ancak, seçim kaybedilince yolunu değiştirenler, Kılıçdaroğlu’nu eleştirmeye başlayınca bunlara “Vefasız” diyenler de az değildi.

Kılıçdaroğlu ile Temmuz ayında yaptığımız sohbette, parti tüzüğünde önemli değişiklikler yapacağını söylemişti. Bunun çalışmalarını da Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynel Emre yaptı. Bunun için 15 başlık açıldı. Bunların arasında  kadın kotasının artırılması, ön seçim yapılması, üç dönem sınırlaması da yer alıyor.

KURULTAYLAR BÖYLE OLUR

CHP Kurultayları ikinci aday çıksa da, çıkmasa da hep haraketli olur. Kürsüye çıkan delege, genel başkanını, parti yönetimini rahatlıkla eleştirir. Nitekim dün de yine sert açıklamalar yapıldı. Eleştirenleri kimse susturmadı, onlar özgürce düşüncelerini dile getirdi. İşte, CHP’yi diğer partilerden ayıran özelliklerden en önemlisi de bu.

Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yurtsever, demokrat, ilerici kesimde büyük bir yılgınlık doğdu.  Halk, kırgınlık, moralsizlik ve umutsuzluk içine sürüklendi. Ancak, Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlamalarındaki coşkunun, umutları adeta yeniden tazelediğine tanık olduk. Bu moral ve motivasyonun değerlendirilmesi konusunda, Atatürk’ün kurduğu, çağdaşlığın temsilcisi CHP’ye büyük görevler düşüyor.

PARTİ MECLİSİ

Bugün Parti Meclisi için büyük yarış var. Kurultay binasının dışında, salona giden yollarda Parti Meclisi üyelerinin fotoğrafları, hatta seçilmeleri halinde neler yapacakları yazılıydı. 60 kişilik parti meclisinin sayısının artırılması konusunda Kılıçdaroğlu’nun da, Özgür Özel’in de önemli vaatleri olduğunu belirtelim.

Kılıçdaroğlu, oy oranını artıran il başkanlarının parti meclisinde görev almalarını sağlayacak. Özgür Özel ise 81 il’den Parti Meclisinde 81 üye bulunmasını öngörüyor. Tabii bunlar Kasım ayında yapılacak tüzük değişikliğinde gündeme gelecek.

SEÇİM NASIL SONUÇLANDI

Bugün Parti Meclisinin 52 üyesi, 8 Bilim kurulu Üyesi, 15 Yüksek Disiplin Kurulu üyesi seçilecek. Genel Başkan adayı Özgür Özel henüz konuşmasını yapmamıştı. Seçimin nasıl sonuçlanacağını sorduğumuz partililer, Kılıçdaroğlu’nun 150-200 oy farkıyla seçimi kazanacağını belirttiler. Özgür Özel’in konuşmasından sonra oy dağılımında değişiklikler olabileceği beklendi. Nitekim oldu da.1’inci tur Özgür Özel’in lehine sonuçlandı. 2’nci turda da sonuç değişmedi ve Özgür Özel 100 yıllık partinin yeni genel başkanı oldu. Hayırlı olsun.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye yaptığı hizmetler de unutulmamalı, kendisine gereken saygı gösterilmeli...