Türkiye’de milyonlarca öğrenci, akademisyen ve siyasetçi, “Üniversitelerin hepsi niye uzaktan eğitime geçti?” sorusunun cevabını arıyor. Bu sorunun cevabı, depremin ilk 3 günü YÖK’ün tutumunda ve İstanbul’da 8 ay önce kapalı kapılar ardındaki bir toplantıda gizli. 6 Şubat gece yarısı 04.17’de Kahramanmaraş merkezli 7.7 büyüklüğünde ilk deprem oldu. Bu depremden 9 saat sonra 13.24’te 7.6 büyüklüğünde ikinci depremle sarsıldık. İlk depremden 13 ve ikinci depremden 4 saat sonra yani depremlerin ilk 24 saati bile dolmadan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) saat 17.33’te bir karar aldı.

24 SAATTE 3 KARAR

Kahramanmaraş dahil depremden etkilenen 11 ilde üniversitelerde bahar yarıyıl dönemi açılışı ileri bir tarihe erteledi. Deprem bölgedeki 8 üniversite ve yurt binalarının hiçbiri yıkılmamış veya hasar almamış olsa da Türkiye’nin dört bir yanından ara tatilde ailesinin yanına bölgeye gelen çok sayıda öğrenci, öğretmen ve akademisyen baba ocağında enkaz altındaydı. İlk eğilim, deprem bölgesindeki üniversitelerin, 17 Ağustos depremindeki gibi en geç 1.5 ay içinde eğitime açılması yönündeydi. Siyasete boyun eğen YÖK, devreden çıkarıldı. Depremin ilk 3 gününde yükseköğretimin çatı kuruluşu YÖK, birbiriyle taban tabana zıt 3 çelişkili karara imza attı.

KARARSIZLAR KURULU

İlk gün bölgedeki üniversiteler geçici süre eğitime kapatıldı. 9 Şubat’ta mesai saati bittikten sonra YÖK fikir değiştirdi. Başkan Erol Özvar adına Genel Sekreter H. İbrahim Ayçiçek imzasıyla tüm üniversitelere resmi yazı gönderildi. Özetle, “Bahar dönemi derslerine başlayanlar devam etsin” denilerek karar üniversite senatolarına bırakıldı. Tıp, sağlık, diş hekimliği uygulamalı bölümlerle ilgili açık-kapalı kararını YÖK alacaktı. YÖK, 10 Şubat’ta ikinci resmi yazısında bu kez uygulamalı bölümleri açma yetkisini de üniversitelere bıraktı. 11 Şubat saat 18.50’de bu kez sadece deprem bölgesi değil tüm Türkiye’deki 208 üniversiteyi örgün eğitime toptan kapattı.

ŞEREF VE HAYSİYET

Yükseköğretim Kararsızlar Kurulu (YKK), depremler ardı ardına sürerken çok kararlı (!) bir adım attı. Depremin 3. günü 8 Şubat’ta imzalar atılıp 9 Şubat’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. Yükseköğretim Kanunu’nda disiplin cezalarıyla ilgili maddeler değiştirildi. Anayasanın eğitim-öğretim alma hakkıyla ilgili 46. maddesine aykırılık içeren tartışmalı 2. madde de yeni YÖK Yasası’na eklendi. “Huzuru düzeni bozma, saygısızlık, toplantıya katılma, şeref ve haysiyete tecavüz” gibi muğlak ifadeler kaşla göz arasında o deprem telaşında yasalaştı. Üniversiteliler artık keyfi kararlarla okuldan uzaklaştırılıp atılabilecek. Öğrenci kulüpleri, rektörden izinsiz bırakın demokratik eylemi artık şiir dinletisi bile yapamaz.

HÜKÜMET KIZMASIN

Disiplin yönetmeliğinin apar topar değiştirilmesi ve deprem bölgesine 2-3 bin km uzaktaki üniversitelerin bile eğitime kapatılması bir tesadüf mü? Hayır. Bundan 8 ay önce 21 Haziran 2022’de Üniversitelerarası Kurul (ÜAK), 254. toplantısını İÜ’de yaptı. YÖK Başkanı Erol Özvar, dönemin ÜAK Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ataç, 208 üniversitenin rektörü dahil, yükseköğretime yön veren 300 kişi salondaydı. YÖK Başkanı Özvar rektörlere, “Üniversitelerde, hükümet aleyhine eylem ve konuşmalara meydan verecek kalabalıklar oluşmasına izin vermeyeceksiniz. Seçime yakın öğrenci kulüp çalışmalarını azaltacaksınız” diyerek açık açık talimat verdi.

DERSLER YASSAK!

İlk destek ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Verşan Kök’ten geldi. Mezuniyet töreninin yapılacağı Devrim Stadı’nın adını bile ağzına almadan ‘siyasi protesto ihtimali’ gerekçesiyle ODTÜ mezuniyet törenini yasakladı. Boğaziçi’ndeki yasakçılık zaten arşa vardı.  Tüm bu yasaklamalar AKP ve YÖK’e üniversite gençliğinin tepkisini son 1 yılda arttırdı. “Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması 2022”de 47 bin üniversite öğrencisine, “YÖK’ün işleyişi, özgürlükler, eğitim-öğretimden memnun musunuz?” diye soruldu. FF notu veren gençler, tek adam rejimini sınıfta bıraktı. Uzaktan eğitim kararında da rektörlere kimse fikrini sormadı. Depremzedelere yurt açma gibi insani ve vicdani bir gerekçe ardına saklanıldı. Öğrenci yurdu olmayan Galatasaray Üniversitesi gibi sayısız üniversite niye kapatıldı? Üniversite öğrencileri şimdi kampüslere gidip yemek yiyip, çay kahve içip, hocalarıyla görüşüyor ama sınıfta yüz yüze ders yapmaları yassak! “Siz padişah değilsiniz biz de tebanız” diye pankart açan üniversitelileri, seçim sathı mahallinde susturmak için Türkiye’yi yıkan deprem ve yeni YÖK yasası yetmedi, üniversiteleri toptan kapattılar.