Yıl 1939...

Henüz 10 yaşındaki bir çocuk Türkiye’den, İsviçre’de, Alp Dağları’nın eteklerindeki küçük bir kasabaya, yatılı eğitim için gönderildi.

Birçok ülkeden gelen öğrencilerin eğitim gördüğü okulun bir bahar gezisi sırasında, çocukların üzerine çığ düştü.

Feci olayda 28 öğrenci hayatını kaybetti.

Bunlardan ikisinin cesetleri hiçbir zaman bulunamadı.

Türkiye’den gelen o çocukla İsviçreli arkadaşı Dapio hâlâ kayıptır!..

★★★

Türkiye’den giden çocuğun babası, oğlunu o yaşta yurt dışına gönderdiği için, kendisini hep suçladı ve 1991 yılındaki vefatına kadar tarifsiz acılar çekti.
Yitirdiği oğlu adına, çığın düştüğü Films kasabasındaki yere, ellerini Alp’lere doğru uzatmış bir çocuk heykeli yaptırdı.

Beyoğlu’nda aldığı apartmana da oğlunun adını verdi:

Doğan Apartmanı!..

★★★

Ayrıca oğlunun hatırasına, Türkiye’de 3 kuşak boyunca ilgi ile okunan Doğan Kardeş dergisini yayınlattı;

Bu acılı ve pişman baba, Yapı ve Kredi Bankasının kurucusu Kazım Taşkent idi.

1945-1993 yılları arasında aralıklarla yayımlanan Doğan Kardeş; Suna Kan, İdil Biret gibi uluslararası üne sahip sanatçıların yanı sıra, yüz binlerce çocuğun eğitimine ve sosyalleşmesine ciddi katkılar sağlayan, başarılı bir çocuk dergisiydi.



Düzenlediği çocuk romanı yazma yarışmaları ve çeşitli etkinliklerle, ülkemizdeki çocuk edebiyatının gelişimine büyük destek verdi.

Dergi, özellikle Vedat Nedim Tör yönetiminde çıktığı ilk 20 yıllık süre içerisinde, çocuk gündeminin belirlenmesinde etkili oldu.

Şimdiki gençler bilmezler ama bizim kuşaklar ve orta yaşlıların hafızalarında, Doğan Kardeş’in unutulmaz izleri vardır.

★★★

Olur da bir gün, hele bir bahar günü, yolunuz İsviçre Alpleri’ne düşerse eğer, eğilip bir kır çiçeğini koklayın.

Ama koparmayın.

Sonra gökyüzüne bakın.

Belki ufacık bir gülüş geçer bulutların üzerinden.

O gülüş, Doğan çocuğun ve kazalarda, depremlerde yitirdiğimiz tüm çocuklarımızın gülüşüleridir...

★★★

Onun ve son felakette aramızdan ayrılan meleklerimizin mekanları cennet olsun...