“Hazineden çıkan paralar...

Bunlar fakir fukaranın, garip gurebanın, yoksulun... Banların imkanlarıdır, bunların haklarıdır. Bu haklar harcanmıştır, bu haklar yok edilmiştir!..

Ben şu ana kadar 80 vilayet dolaştım. İlçeleri saymıyorum. Dolaştığım vilayetlerde, ben vatandaşımın halini gördüm, köylümün halini gördüm, çiftçimin halini gördüm.

Memur ağlıyor, üniversiteyi bitirmiş gençler ağlıyor, “İş bulamıyorum” diyor.

Tüm bu gerçekler ülkenin önünde dururken, öbür tarafta üç beş kişinin saltanatı için, biz buna göz yumamayız.

Onun için de üzerine, üzerine, yasal düzenlemeler neyi gerektiriyorsa bunları da yapacak, biz de onların mal varlıklarına varıncaya kadar üzerine gideceğiz!..

Kesinlikle şeffaflaşmaktan yanayız.

Tüm ihaleler... Bunlar şeffaf hale getirilecektir.

Bakın biz partimizin hesaplarına varıncaya kadar bu şeffaflığa dikkat ediyoruz.

Üç ayda bir bizim sayfamızda, partimizin sayfasında bunlar açıklanır. Gelir tablosu, gider tablosu hepsi oradadır, teferruatlarına varıncaya kadar...”

★★★

Değerli okurlarım,

Virgülüne bile dokunmadığım, alkışı hak eden bu sözleri hangi lider söylemiş olabilir?

a) Kemal Kılıçdaroğlu,


b) Meral Akşener,

c) ”Altılı Masa” liderlerinden biri,

d) Hiçbiri...
★★★

Doğru cevap; hiçbiri!..

Zira bugün söylenmiş gibi gelen sözleri, 2001 krizinin sarstığı Türkiye”de,  3 Kasım 2002 seçimlerinden hemen önce, anketlere göre en fazla oy alacağı anlaşılan iki liderin; Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal”ın, benim moderatörlüğümde tartıştıkları “Seçim Arenası-Büyük Buluşma” programında, Erdoğan söyledi!..

Yazı bu kadar!..