İnsan ve hayvan davranışları konusunda kapsamlı çalışmalar yapan Darwin, İnsan ve Hayvanlarda Davranışların İfadesi kitabında ‘utanma’ davranışlarının insana özgü olduğu sonucuna varmış.


Darwin’in bu araştırması uzun yıllar konusunda tek olarak kalmış, sonradan yenileri yapılsa da halen utanma davranışlarının kökenleri tartışmalıdır. Ünlü bilim insanı başka bir çalışmayı değerlendirirken şu sonuca varmış: Utanma, başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğünü düşünmemiz yüzünden tetiklenir!


Araştırmalara göre utanç, üst düzey bir bilişsel tepki olarak önemli bilgiler sunar. Utanan birey, kendi benliğinin ötesine geçebilir, kendisinin dışarıdan nasıl göründüğünü algılayabilir. Bunun sonucu olarak rahatsızlık, suçluluk ya da pişmanlık duyarak utanabilir. Fakat bunu başarabilmek için yüksek evrimsel basamakta olan bir beyin gerekmektedir.


Utanma davranışının sadece insanlarda görüldüğü iddiası ise epeyce tartışmalıdır!


Misal bir grup fare yemek yedikleri sırada başka bir grup fareye elektrik verilmiş. Bunun sonucunda aç olsalar bile farelerin yemek yemedikleri görülmüş... Sağlıklı ve güçlü kurtların kendilerinden zayıf olan kurtlara karşı son derece nazik oldukları gözlenmiş!


Utanmanın modası var mıdır bilemiyorum. Bu konuda yapılmış bir araştırma varsa da bulamadım.


Fakat bir zamanlar sokakta bir şeyler yemek (hiç sevmem ama sokakta yenen yegane şey de margarin sürülmüş kalınca bir dilim ekmeğin üzerine serpilmiş toz şekerdi) utanılması gereken bir durumdu. Anne-babalar ‘olan var olmayan var’ diyerek kırk kere tembihlerdi.


O zamanlar utanılıyordu, çünkü çoğu insan sokakta bir şeyler yememeye özen gösteriyordu.


Geçenlerde eskilerden gelen bir fotoğraf karesi gördüm. Büyük olasılıkla stüdyoda çekilmiş. Anadolu’nun kavruk insanlarından biri kasketli bir amca, gömleğinin üzerinde eprimiş v yakalı bir kazak, ceketinin en üst düğmesini iliklemiş. Sağ eliyle üzerinde saksı bulunan yüksek sehpayı tutarak poz vermiş. Pantolonun görünen kısmında üç koca yama... Yamalarda renk uyumuna bile dikkat edilmemiş. Arkadaki yamaları ne sen sor ne ben söyleyeyim!


Günümüzde olsa yamalı bohça gibi pantolonla hangimiz fotoğraf çektirmek ister ki? Utanırız...


O zamanlar yamalı giydiği için kimse utanmıyordu, çünkü herkesin bir yerinde yama vardı.


Demek ki biz insanlar için utanma duygusu, göre göre öğrendiğimiz ya da unuttuğumuz bir şey!


Uzmanların ‘utanma için yüksek evrimsel basamakta olan bir beyin gerekmektedir’ diyerek iddialı cümle kurduğu konu ile ilgili süper bir örnek yaşandı Fransa’da...


Fransa Cumhurbaşkanı Macron TF1 ve France 2 televizyon kanallarında canlı yayınlanan programın konuğuydu. Röportajda gazetecilerden biri ülkedeki alım gücünün düşmesiyle ilgili bir soru sordu. O ana kadar kolundaki koca saatle konuşan Macron yanıt verirken ‘politikacıların ne denli maharetli olabileceğini’ gösterip kaşla göz arasında saati çıkarıp gözden kaçırdı!


Fransızlar bu duruma Fransız kalmadı ama...


Macron’un kolundaki 80 bin euroluk Bell & Ross BR V1-92 saatin emeklilik yaşı iki yıl uzatılan Fransız emekçilerinin paralarıyla alındığını söyleyenlerin sayısı çığ gibi arttı.


Sosyal medyanın birinci gündemi Macron’un masa altında çıkarıp sakladığı saati.


Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklama ise evlere şenlik! Şöyle izah etmişler durumu... Cumhurbaşkanı konuşması sırasında kolunu masaya çarpınca saatten büyük bir gürültü çıktı. Saati sesi önlemek için çıkardı. Üstelik taktığı saat 80 bin euro değil.


Komik...


Fakat, Macron’un tam da ‘memlekette alım gücü düştü, ne olacak bu Fransızlar’ın durumu’ sorusu sırasında saatinden kurtulma çabasında alan olursa ciddi bir ders var!


Bu ders bizde artık esamesi okunmayan, varlığı unutulan, yokluğu sorgulanıp tartışılmayan, hatta kesinlikle önemsenmeyen bir durumun, utanma duygusunun Fransa’da hala var olduğunu göstermesi.


Muharrem İnce gibi diyelim, kaybettiğimiz iyice anlaşılsın... Adam hiç olmazsa utanmış!