2007’ye kadar Ali Babacan.

2009’a kadar Mehmet Şimşek.

Ali Babacan bir kere daha geldi, 2011’de gitti.

2013’e kadar Mehmet Zafer Çağlayan.

Nihat Zeybekçi 2015’te gitti.

Naci Ağbal gelip 2016’da gitti.

Mustafa Elitaş 2017’de gitti.

Nihat Zeybekçi geri geldi 2018’de gitti!

Berat Albayrak geldi, 2020’deki gidişi muhteşem oldu.

Lütfi Elvan geldi, bir yıl sonra gitti.

En son ışıl ışıl gözlü Nureddin Nebati geldi...

11 Hazine ve Maliye bakanı! Bir ara ekonomiden sorumlu devlet bakanları vardı... Beş bakan da  oradan, 16 farklı isim ekonomiye el atmış.

Sözde özerk Merkez Bankası peki?

Süreyya Serdengeçti, Durmuş Yılmaz, Erdem Başçı gitti. Uysal olmayan Murat Çetinkaya gitti, uysalı Murat Uysal geldi. Naci Ağbal geldi, 4 ay durup gitti. Gelen Şahap Kavcıoğlu, yurttaşa yüzde 40 faiz çekilen memlekette “faizi 8.50’ye indirdim” diye övünüyor hala!

İte kaka indirilen faiz grafiklerde aşağılara düştükçe, enflasyon yukarıya gitti. 2001’de krize rağmen enflasyon yüzde 13.2 seviyesindeydi. 2018’e kadar idare etse de bu tarihten sonra rejim değişip, Türk tipi başkanlığa kayınca enflasyonun da şakülü kaydı! Bir ara yüzde 180’i gördük. Bugün düşmüş hali bile dünya sıralamasında ilk üçte!

Erdoğan 2011, 2014 ve 2018’de 2023 yılı için, milli geliri 25 bin dolara çıkarma sözü vermişti! Bugün 9 bin dolarsa öp başına koy!

2000 yılında dünya Gayri Safi Yurtiçi Hasıla sıralamasında 17’nci olan Türkiye, başkanlık sistemi ile birlikte inişe geçip 21’nci sıraya düştü.

AKP  iktidar koltuğuna oturduğunda 1 lira 37 kuruş 1 dolar ediyordu. Bugün ne kadar? Heryerde ayrı fiyat, ben diyeyim 21, sen de 22.5 lira! 25 lira, 30 lira olur diyen var...

Türkiye’de ‘doğal’ işsizlik ortalaması yüzde 8 falandı. Sadece 2001 krizinde yüzde 11’i bulmuştu. AKP iktidarında memleketin ‘doğal’ işsizlik oranı bile yüzde 10 oldu!

Bütçe açıkları rekor kırdı. Hele 2022 yılı şahaneydi. Hükümet bir yılda iki bütçe kullandı!

2002’den 2022’ye kadar ortalama yüzde 4.6 oranında cari açık verdi AKP iktidarı. Gelişmekte olan ülkelerin ortalamasını verelim ki, bizdeki durum anlaşılsın... Yüzde 1.4!

2002’de dış borcumuzun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya oranı yüzde 54 falandı... Aradan 21 yıl geçti,  durum ne? Yüzde 55... AKP, bizi gezdirip gezdirip geri getirdi!

Bu arada, Cumhuriyet’in 63 milyar dolarlık malını, mülkünü, fabrikasını, limanını ne buldularsa sattılar. Hazine’deki kefen paramız bile gitti. Satacak şey kalmayınca swap mıvap Araplar’a borçlanmaya başlandı. Döviz rezervimiz sıfır bile değil, eksi 50 milyar dolara gidiyor!

Olsun, dünyanın en büyük 11’nci sarayını, arkasından yazlığı ve kışlığı yaptırdık!

***

Seçimi kazanan Erdoğan’ın yeni kabinesini açıklaması bekleniyor bugün yarın... Memleketin yalaka takımı neyse de daha düne kadar ekonomiyi eleştirenler bile dört gözle kabineyi, özellikle de ekonomi yönetimini bekliyor!

Derin analizler, gidenler ve geleceklerle ilgili öngörüler, artıları eksileri... Ekonomi ve siyaset uzmanları seçimlerden önce başlayan furyanın peşine takılmış, varsa yoksa memleketi kurtaracak Şimşekman’i, yani Mehmet Şimşek’i goy goyluyor...

Ekonominin başına o gelirse işler düzelirmiş!

Yahu kardeşim ne ara normalleştirdiniz başımıza gelenleri, memleketin komple basireti mi bağlandı?

O AKP’liyi bu koltuğa, şu AKP’liyi öbür koltuğa oturtan, yetki verdiklerini affedip kapı önüne koyan, tapu müdürünü bile bizzat atayan, enflasyon yüksek çıkınca TÜİK’i, faiz inmeyince Merkez Bankası’nı hallaç pamuğu gibi atan, ‘ben ekonomistim’ diye diye faiz indirten, paramızın pul olmasına, alım gücümüzün patates alırken bile zorlanmasına, ekonominin 21 yılda gele gele 2002 seviyesine gelmesine neden olan şey, Erdoğan’ın tek başına aldığı kararların sonucu değil mi?

Fazla bel bağlamayın, sizin kadar iyi ekonomist(!) olmayan milleti de boşuna umutlandırmayın...

Bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki 5 yılda da her şey tek adamın iki dudağı arasında olacak. Yani, ekonominin başında Batmanlı Şimşekman değil bütün kripto paraları getirecek Kriptonlu Süperman olsa fark etmez!