Pirinç tanesi kadar hatta daha küçükleri de var. Bir çeşit radyo frekansı aktarıcısı, mikroçip deniyor adına. Otomobillerden telefonlara, insan beynine takılandan pasaporta, çocuk bilekliğinden marketteki günlük süte kadar binlerce ürün artık çipli!

Süleyman Soylu kızağa çekilmeseydi bakanlığının son günlerinde ‘sürpriz proje’ olarak açıkladığı çipli ehliyet işi ona nasip olacaktı.

Marketler, bakkallar bile çiplendi!

Daha önce ‘aşırmalara’ karşı alkollü içki gibi pahalı ürünlere takılan çip, artık kahveye, tıraş bıçaklarına, bebek bezi ve mamalarına, bulaşık makinesi deterjanlarına, peynirlere, sıvı yağlara, çikolatalara, diş macunlarına ve en sonunda günlük sütlere bile takılır oldu!

Şeytana uydun günlük sütlerden birini market arabasına atıp parasını ödemeden kasadan geçtin diyelim, kapının ağzında düt düt düt... Teslim ol yakalandın.

Akbil’de para var mı yok mu bilmiyorsun. Gösteriyorsun aceleyle metrobüsü kaçırmamak için kartı okuyucuya, kalabalığın arasında önce ‘bi biiiip’ ardından, hanım kızımızın kendinden emin rezil eden ‘yetersiz bakiye’ sesi... Neymiş çipliymiş!

Bizim olmayan parayı taksitle ve de yüksek faizle kullandığımız banka kartları, kredi kartları? Onlar da çipli. Nereye gidersen git limit varsa kullanırsın. Yoksa o çiple seni mezara kadar takip ederler...

Yakında hepimize birer çip takacaklar. Adı benden olsun, yurttaşçipi!

Sağa baktın, sola baktın, falanca hakkında kötü şeyler düşündün bilgi akacak merkeze. Merkez kafaya göre değil, çipten gelen yurttaş bilgisine göre kimini Silivri’ye gönderirken, kimini rahat koltuklara oturtacak.

Amma da uçtun demeyin, Uzay Yolu’nda da uçuyorlardı. Ama bugün çoğu gerçek oldu! Yani önümüzdeki 5 yılda olmazsa bile yasayı değiştirip bir kere daha seçilir dünya lideri. İllaki olur.

Çip takmak sadece idare edenlerin değil, biz idare edilenlerin de işine yarayabilir!

Bu açıdan bakıldığında, sozcu.com.tr’de dünün en yararlı haberlerinden biri vardı...

Memleketin bir bölümünü yıkan, 50 binden fazla insanımızın yaşamını yitirdiği 6 Şubat depremlerinin ardından dünyada yardım kampanyaları birbirini izlemişti. Meksika da bu ülkelerden biriydi.

Sağolsun Meksikalılar milyonlarca dolarlık yardım topladı. Yardımlar toplanırken kendi idarecilerinden uyuz kapan gazeteci Pamela Cerdeira’nın aklına bir fikir geldi.

Türkiye’ye gönderilmek üzere tuvalet kağıdından pirince birçok ürün bağışladı. Bağışlarken de ürünlere yapıştırılan çiplerden taktı! Başladı beklemeye...

Çiplerden gelen sinyal bir süre hareketsiz durdu. Sonra yola çıktı, ama Türkiye’ye değil! Gazeteci sinyalleri izleyince yardımları Mexico City’deki marketlerde buldu. Satılıyorlardı... Birileri malı götürmüştü!

Peki 21 yıldır ayakta uyutulurken, seçim sonuçlarına hülooo derken, depremlerde yıkılırken, sellere karışırken, ormanlarda yanarken, çalış çalış iki yakamız bir araya gelmiyor, ver ver vergiler  bitmiyor, saltanat kayıkları yüzdürülüyor ve hep aynı birileri zengin olurken memleketin idare edilenleri olarak bu çipler bizim işimize nasıl yarar?

Meksika modeliyle!

Misal buharlaşan 128 milyar doları çipleseydik, nereye, kimlere gittiğini bağış tuvalet kağıtlarını markette enseleyen gazeteci gibi bulur muyduk, bulmaz mıydık?

Merkez Bankamız seçimden önce mart ve nisan aylarında sırf bizim rahatımız için(!) 96 ton altın satmış. Dört dingilli bir kamyon mesela 35 ton taşıyor. Üç büyük tonajlı kamyon altınımızdan size bir gram bile düştü mü? Ne oldu altınlarımız? Taksaydık çipi altınlara en azından nereye gittiğini öğrenirdik!

Sandığa attığımız oylara da çip lazım ama...

Akaryakıta okkalı zam geldi. Uzmanlar devamı da var diyor. Un, ekmek, makarna sıraya girdi. Et, süt, yumurta, mevsiminde meyve sebzenin göbek adı zaten zam. 28 Mayıs’tan bugüne asgari ücret 60 dolardan fazla eridi. Milyonlarca emeklideki kemik erimesini saymıyorum bile!

E bu millet niye verdi yüzde 52 oyu?

Takacaktık çipleri oy pusulalarına herkes görecekti sandıklara atılan onca umudun üç günde nereye gittiğini!

Çip işi mühim... Bizi pirinç tanesi büyüklüğünde değil memleket kadar çip bile kurtaramaz. Ama hiç olmazsa tüyü bitmedik yetim hakkı ve cebimizden çıkanlar nereye, kimlere gitmiş onu öğrenirdik.