Sevgili okurlarım,
İstanbul’da devasa büyüklükte üçüncü bir havalimanına gerçekten ihtiyaç var mı?
Kot farkı nedeniyle dünya tarihinin en büyük hafriyatını gerektiren yeni havalimanında ısrar etmek yerine, mevcut Atatürk Havalimanı büyütülemez miydi?
Gelin bu sorularımıza cevap aramaya, Atatürk Havalimanı’nın mevcut durumundan başlayalım:
Bugünkü kapasitesiyle, yılda 50-60 milyon yolcuya hitap eden Atatürk’te, iniş ve kalkışlar (birbiriyle kesişen) 2 ayrı pistten gerçekleştiriliyor.
3. havalimanında ise yılda 150 milyonluk bir yolcu trafiği öngörülüyor. Bu amaçla yeni havalimanında birbirinden bağımsız 6 pist yapılacak. Buna rağmen birbiriyle kesişen 2 pisti bulunan Atatürk’ün iki katından biraz fazla yolcu ve uçuş kapasitesine sahip olacak!
O halde şu soruyu sormak gerekiyor.
Atatürk Havalimanı, iç içe konumdaki Askeri Hava Üssü’nün kaldırılması, kargonun İzmit Cengiz Topel’e, özel havacılık terminalinin de Büyükçekmece’deki Hezarfen Çelebi’ye taşınmasıyla, yılda 100-150 milyon yolcu kapasitesine sahip kılınamaz mı?
* * * *
Yetkililere soruyorum:
Atatürk Havalimanı’nda kargonun ne işi var?
Kargo Atatürk Havalimanı’ndan İzmit’e alınamaz mı? Bu konu yıllardır gündemde değil mi?
Bugünkü işleyişte hava yoluyla gelen yükün yüzde 70’i, zaten Anadolu Yakası’na ve diğer şehirlere karayoluyla aktarılıyor. Bu durum, çekilmez hale gelen İstanbul’un trafik yükünü daha da ağırlaştırıyor. Ayrıca İzmit’te karayolunun yanı sıra, demiryolu ve denizyolu bağlantıları da bulunuyor.
Bu gerçekleştiği takdirde yolcu terminalinin kargodan boşalacak alana doğru genişletilmesi imkanı doğuyor.
* * * *
Kargoya paralel olarak, Atatürk’teki özel havacılık terminali de Hezarfen Çelebi Havaalanı’na kaydırılabilir. Böylece özel ve küçük uçakların trafik yükü, Atatürk’ün üzerinden kalkar. Ayrıca Hezarfen’e, daha yüksek yolcu kapasiteli yeni ve modern bir apronla, iç hatlar terminali yapılabilir.
* * * *
Atatürk Havalimanı ile Sabiha Gökçen arasında daha dengeli ve yolcu kapasitesini artırıcı bir uyum sağlanabilir.
* * * *
Gelelim Atatürk Havalimanı’nda yeni pist ihtiyacının nasıl karşılanacağına... Tarafsız uzmanlar, kaldırılan Askeri Hava Üssü’nün yeri ile havalimanını Ataköy yönünde çevreleyen tali yolların deplase edilmesiyle ortaya çıkacak büyük alana, yeni bir pistin daha inşa edilebileceğini söylüyor.
Uzmanlar, bu projenin hayata geçirilmesiyle, birbirinden bağımsız 3 ayrı piste kavuşturulacak Atatürk Havalimanı’nın, yılda 100-120 milyon yolcuya hizmet vermesinin sağlanabileceğini öne sürüyor.
* * * *
Diyelim ki, Atatürk Havalimanı’nın genişlemesi yeterli kapasiteyi sağlayamadı. O durumda İstanbul’un Anadolu ve Avrupa yakalarına, daha az maliyetle ve daha küçük boyutlarda bir veya birkaç havalimanı daha yapılabilir.
Nitekim Londra’da 6, New York’ta ise 3 havalimanı var. O halde İstanbul’da niçin 3-4 havalimanı olmasın?
Atatürk Havalimanı’nın kapatılmasına; spor tesisi yapalım, park yapalım gibi gerekçelerle çanak tutan yandaş medyacılara da şunu sormak gerekiyor:
Dünyanın gelişmiş ülkelerindeki metropollerde bulunan eski havalimanları neden kapatılmıyor da tam tersine, genişletiliyor ve modernize ediliyor?
* * * *
Geldik can alıcı soruya...
Peki en fazla 2 milyar Euro gerektiren bu alternatifler dururken, 22 milyar Euro’ya mal olacak 3. havalimanında niçin ısrar ediliyor?
Lafı uzatmadan hemen söyleyeyim...
Burada asıl sorun; havalimanının isminin ATATÜRK olmasıdır.
Orası kapatılınca, Atatürk ismi de ortadan kalkacak ve AKP’nin Atatürk’ü unutturma politikasına uygun bir adım daha atılmış olacak.
Böylece henüz ismi konulmayan 3. havalimanına, en büyük Türk devlet adamı (!) dünya lideri (!) Recep Tayyip Erdoğan’ın ismi rahatlıkla verilebilecek!
3. havalimanında ısrarın sebebi Atatürk mü?..
Uğur Dündar
Yayınlanma: