Bugün size ileri demokrasiyle yönetilen (!), herkesin düşüncesini özgürce dile getirip paylaşabildiği (!) ülkemizden “çok garip ama gerçek” bir olayı anlatacağım:
Binali Yıldırım, Avukatı Serkan Bayram aracılığıyla İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimi İslam Çiçek’e başvurarak Twitter’daki bazı hesaplara erişimin engellenmesini talep etmiş.
Avukat, gerekçe olarak da bu hesaplardan müvekkili Yıldırım’ın kişilik haklarına saldırılmasını ve hakaret edilmesini göstermiş.
Hakim Çiçek de 21 Nisan’da aldığı kararla, Binali Yıldırım’ın talebini uygun bulmuş...
* * *
Halen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanlığı görevini sürdüren eski Ulaştırma Bakanı ve AKP’nin seçimi kaybeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’a hakaret etmekle suçlanan hesap sahiplerinden Özgür Deniz Kınay (@ozgurdenizmir) bana ulaştı.
“Uğur Bey, Allah aşkına bu mesajda ne var?” diye sordu.
Metin yazarı olan ve “Özgürce” rumuzuyla sosyal medyayı kullanan Özgür Deniz Kınay’ın mesajını dikkatle okudum ama bir şey göremedim. “Acaba gözümden kaçmış bir husus olabilir mi” diye bir daha okudum, yine göremedim. İçim rahat etmeyince, değerli avukat dostlarım Celal Ülgen ve Murat Ergün’e sordum. İkisi de gülerek “Bizimle dalga mı geçiyorsun. Bunda hakaret falan yok, hatta eleştiri bile yok” dediler.
Sonra ağlanacak halimize hep birlikte güldük!
İşte sizi de acı acı güldüreceğine emin olduğum, silinmesi istenilen yan taraftaki o tweet:
* * *
Evet ne var bunda?
“İzmir Binali Yıldırım’ı seçmedi, sıra Veysel Eroğlu’nda” anlamına gelecek bir görüş belirtmek hakaret mi?
Asla...
Kişilik haklarına bir saldırı var mı?
Kesinlikle yok...
Yargıtay’ın “siyasetçiler ağır da olsa eleştiriye tahammüllü olmalıdır” şeklinde özetlenecek içtihatları düşünüldüğünde, bu sözlerin bir eleştiri bile sayılamayacağı, seçmenin kişisel görüşünü ifade etmekten öte gitmediği, görüş açıklama hakkının da Anayasa güvencesi altında olduğu, kendiliğinden ortaya çıkıyor.
Bu yorumu yapabilmek için uzman hukukçu olmaya da gerek bulunmuyor.
Ama “Twitter Türkiye” telaşlanıyor ve kullanıcısına “Yazdıklarını hemen sil, yoksa biz sileceğiz” mesajını gönderiyor!
Zira uymak zorunda olduğu bir mahkeme kararıyla karşı karşıya kalıyor.
Böylece çok tehlikeli o (!) tweet siliniyor!
Olup bitenler Twitter kullanıcısına yönelik ceza davasının da yolda olduğunu haber veriyor.
* * *
Ne günlere kaldık?
Şanlı medyamızın AKP’nin en hoşgörülü ismi olarak cilaladığı Binali Yıldırım, 17 Aralık tapelerinde “Sıra milletin ‘a...’ koymaya geldi” diyen müteahhidin sözlerinden bir bölümü tırnak içinde kullandım diye, beni dava etti... Sanki o sözleri ben söylemişim gibi hapsedilmemi istedi...
Yakında mahkeme süreci başlayacak.
İzin verirseniz bu konuyu da fazla uzatmayayım.
Bakarsınız bu satırları yazdığım için de AKP’nin hoşgörü (!) simgesi Binali Bey, en ağır şekilde cezalandırılmamı ve bu amaçla idam cezasının geri getirilmesini isteyebilir!