Tasarım, doğa, mekân ve sanat çerçevesinde uygulamaların geleceğine dair ön görüler, The Stay sosyal medya hesaplarında yayında olan ve Yekta Kopan’ın yönettiği söyleşiye; tasarımcı ve mimar Haldun Demirhisar, medya sanatçısı, yönetmen ve tasarımcı Refik Anadol, çağdaş heykel alanının önde gelen sanatçılarından Seçkin Pirim ve fotoğraf sanatçısı Tamer Yılmaz katıldı. Dijital sanat çalışmaları ile dikkat çeken Refik Anadol, 2040 yılıyla birlikte insanların sosyal medya yorumları için dünyanın elektriğinin yüzde 14’ünü harcayacağını belirterek, "Sadece bu dönemde bazı platformlardaki video yüklemeleri ve izlemeleri bile bundan 4 ay öncesine kadar yüzde 380 artmış. Belki evdeyiz, dünyaya egzoz gibi karbon izi bırakmıyoruz ama bir yandan da çekiyoruz. Bir anlamda DNA’mız yeniden kodlanıyor. Yeni bir dünyayı tüm jenerasyonlar hızla öğrenmeye başlıyor” dedi. 'GELECEĞE BIRAKILACAK EN BÜYÜK MİRAS SANAT' The Stay Sanat Buluşması'nda gelecek öngörüleri de listelendi: - Dünya aynı anda yaşıyor; aynı anda aynı bilgi akışı ile tüm insanlık aynı olayları yaşıyor ve tek bir ekrandan öğreniyor. - Bilim yaşadığımız olayın çerçevesini çiziyor, teknoloji bu alanı ulaşılabilir kılıyor ve sanat, nefes alanları yaratıyor. - Dijital ve fizikselin bir arada olduğu hibrit bir çağ bizi bekliyor. - Markaları sükûnete davet etmek gerekiyor. Sakinlik ve sükûnet bu dönemin en önemli değerlerinden biri olacak. - Özellikle sanatla kurulacak ilişki üzerinden bir hafıza kaydı yapmaları markalar adına da önemli olacak. - Mekanlar ve markalar da tıpkı insanlar gibi hafızaya ve bir ruha sahip. Onların hafıza kayıtlarında bugünden izler yer alacak. - İnsanların bir arada olacağı ama dokunmadan da deneyim yaşayabileceği anlara şahit olacağız. - Geleceğe bırakılacak en büyük miras sanat. - Sanat algısı hissi, tanımlanabilir ölçülenebilir bir veriye dönüşecek.