Bu albümle birlikte amatör döneminize ait seslerinizle karşılaştık. Siz ne hissettiniz o döneme dönerek?
Aslında ben bu albümün çıkmasını istemiyorum. Fakat Median Müzik'in sahibi Ali Coşar beyefendi, "Ben bunu çok güzel bir şekilde hazırlattım, bir tek senden onay bekliyoruz" dedi. Ben de yeni bir albüm hazırlığındayım. Bestelerim var. "Yeni albümü hazırlarken, eskiler nereden çıktı" dedim. Çocukvari bir sesim varmış, yeni jenerasyon beğenmeyebilir diye düşündüm. Daha o zaman Orkun'la tanışmamıştım.
O zamanları düşündüğünüze neler canlanıyor gözünüzde?
Bağlama çalıyorum mesela bazı şarkılarda. Bağlamayla ritim atıyormuşum (Gülüyor).
Orkun'la da enerjiniz tutmuş...
Evet, ben çok sevdim kendisini. Çok iyi, sempatik, güeryüzlü birisi... Daha ne olsun.
Hazırlık sürecinde siz nasıl müdahil oldunuz?
Ben hiç stüdyoda bulunmadım. Kendileri yapmışlar, hazırlamışlar. Ben son haline onay verdim.
Sizin sürpriziniz olacak mı önümüzdeki albümde?
Rock tarzı bir bestem var şimdi. Daha benden neler gelecek dur (Gülüyor).
KEŞKE DÜNYA DEĞİŞSEYDİ
Açılış şarkısı 'Adaletin Bu Mu Dünya'... 50 yıl önce de aynı şeyi söylüyorduk, 50 yıl sonra da aynısını söylüyoruz. Bu durum neden değişmiyor?
Dünya değişmedi ki, Türkiye de değişsin. Keşke dünya değişseydi. Temelimiz aynı. Eskiden kötülükler bu kadar çok duyulmuyordu. Şimdi iletişim olanakları daha fazla. Telefondan her şeyi görüp öğrenebiliyorsunuz. Belki eskiden de şimdiki gibiydi ama bu kadar iletilmiyordu.
Aşık İhsani, Aşık Veysel, Mahsuni Şerif, Muhlis Akarsu gibi ustaların besteleri var bu albümde. Aşık ekolüne de yakın bir albüm...
Benim bağlı olduğum şirkete, bu aşıklama tarzı sanatçılar da plak yapıyorlardı. Aşık İhsani'nin benim için çok farklı bir yeri var. Müzik dünyasına girmemdeki rolü büyüktür. Beni Sirkeci'deki bir plak şirketine önermişti. Daha öncesinde iki plağımın çıkmasına aracı olan da Aşık İhsani'ydi. Gülden Göktürk adıyla çıkmıştı.
BİRAZ SOĞUMUŞTUM
Arada filminde Şaka Yaptım şarkınız vardı. Mabel Matiz'in yeni albümünde de bir düetiniz var. En son albümünüz 2001'de çıkmıştı. Uzun bir aradan sonra yeniden sizi sık sık görmeye başladık. Bu değişikliğin nedeni ne?
Kadere, kısmete bağlıyorum. Daha önceki şirketimle aramızda bazı anlaşmazlıklar oldu. Mukavelemiz de vardı. Ne onlar bozdular, ne ben bozdum. Öyle bir uzun süreç geçti. Bu arada biraz da soğumuştum. Unkapanı'nı biliyorsunuz. Oraya ben kurtkapanı diyorum. Ardından Ali Coşar ile tanışınca her şey değişti.
STARLAR ENİNDE SONUNDA ÇIKIYOR
Unkapanı'nın bitmesi ne hissettiriyor size?
Müzikten anlayan insanlar yapsın bu işi. Müzikten anlamayan bir sürü insan vardı Unkapanı'nda. Ticari bakıyorlardı. Hangisi satar, hangisi satmaz anlayışıyla yaklaşıyorlardı. Müziğin eskisi yenisi yok. Evrenseldir. Yeni nesil ilk defa dinleyecek. Bazısını beğenecek, bazısını beğenmeyecek.
Şimdiki müzik kalitesini ve sanatçıları kendi döneminizle karşılaştırdığınızda nasıl bir düşünce çıkıyor ortaya?
Starlar eninde sonunda çıkar. Bizim dönemimizde bu kadar fazla sanatçı yoktu. Tek kanallı dönem vardı. Kim beğeniliyorsa, seviliyorsa o stardır. Kimse, kimsenin yerini alamaz.
Sizin için söylenen "hüzün kraliçesi" tanımına ne diyorsunuz?
Hüzün kraliçesi diye bir isim çıkardılar bana. Her insan zaman zaman hüzünlenir, zaman zaman sevinir. Eskiden arabeskin kraliçesiydim. Dramatik şarkılar okuyorum diye herhalde. Ama hüzün kraliçesi değilim.
[special_article_template title="RUHU KORUMAYA ÇALIŞTIK" desc="Özellikle şarkıların ruhunu korumaya çalıştık. Arabada da dinlensin, sakin ortamlarda da dinlensin. Bazı şarkılarda zaten pek bir şey yapamıyorsun. Şarkının ruhuna uygun dokunuşlar yapıyorsun. Basit şarkıyı remix'lemek daha zor. Bu küçük ortamlarda yapılmış, sanatçının çok da prodüksüyon işine karışmıyor. Bu tamamen 'Adaletin Bu Mu Dünya' şarkısından çıktı ve böyle bir şeye dönüştü." who="Orkun Tunç">
Orkun Tunç
