Yeni şarkınıza yönelik tepkiler nasıl? Her şarkı yazdığımda yeni bir değişikliğe uğruyorum. Şu anda her şey yolunda. Yakarım İstanbul'u yeni yayınladık. Sözü ve müziği benim, düzenlemesini Mustafa Ceceli yaptı. Geri dönüşler de güzel. “Tam bir Gülden şarkısı olmuş” diyorlar. Bu bana umut ve azim aşılıyor. Bizim konuşma dilimiz, söylediğim, yazdığım şarkılar. Şarkının hikayesi nedir? Yaşanmış bir hikayesi olmasa bile yaşama olasılığımızın yüksek olduğu hikayeyi anlatıyoruz. Bitmiş bir ilişkide, insanlar elveda deyip yollarını ayırırlar, bazı karakterler vardır ki, ayrılığı kabullenir ama ayrıldığı kişiye de “Yine de gözüm senin hayatının üzerinde, kimse seni kırmasın, üzmesin” der. Burada fiziksel ve psikolojik şiddetten bahsetmiyoruz. Aşkın en yoğun durumundan bahsediyoruz. Beste yaparken nelerden ilham alıyorsunuz? İlham kaynağım insanlar ve gerçek duygular. Hissin gerçekliğine inanıyorsam, mutlaka kaleme döküyorum. 'KENDİM SÖYLEMEYECEĞİM ŞARKIYI BAŞKASINA VERMEM' “Keşke bu bestemi başkasına vermeseydim” dediğiniz kimse oldu mu? Hiç olmadı. Zaten besteleri vermeden önce düşünüyoruz. Şarkıma sahip çıkacağına inandığım kişilerle şarkımı paylaşıyorum. Anlatım biçimimi sevip, onu sevdiklerinde benim de hoşuma gidiyor. Hep paylaşıyorum. Diyelim ki 5 tane şarkı yazdım, 5'i de çok tutacak diye bir şey yok. Tüm şarkılarda aynı eforu harcıyorsun. Bazıları daha fazla seviliyor. Yoksa bütün şarkılarıma aynı değeri veriyorum. Kendim söylemeyeceğim bir şarkıyı asla kimseye vermek. Londra'da yaşıyordunuz. Oradan buraya dönüş sebebiniz neydi? Çok özlüyordum Türkiye'yi. Aidiyet duygumun da zedelendiğini hissettim. O dili ne kadar iyi konuşursan konuş, kültür dediğimiz bir şey var. Buradaki bayram sofralarını, arkadaşlarla oturup kahve içmeyi çok özledim. Biz dokunarak, kucaklaşarak, sarılarak büyümüş bir toplum olduğumuz için özledim ve sonrasında döndüm. Dönmenizde İngiltere'de boşanmanızın da etkisi var mıydı? Orada bir aile birliği var. Onun benden daha önce kurulmuş bir düzeni vardı. Boşandıktan sonra orada kalmak istemedim. Kendi topraklarımda yaşamak istedim. 'KIZIMLA ÇOK GÜZEL VAKİT GEÇİRİYORUZ' Kızınızla ilişkiniz nasıl gidiyor? Harika... Çok mutluyuz, çok huzurluyuz. Birlikte çok güzel vakit geçiriyoruz. 9 yaşına kadar İngiltere'nin kültürü ile yetişti. Şimdi ona inanılmaz bir keyifle Türkiye'yi anlatıyorum, buradaki kültürü yaşatıyorum. Müzelere gidiyoruz, sahillere gidiyoruz. Martılara simit atıyoruz. Mümkün olduğu kadar buradaki samimiyeti hissede hissede büyümesini istiyoruz. İleride kızınızın şarkıcı olmasını ister misiniz? O olsun, bu olmasın diye bir arzum yok. Ben bir anneyim o da bir birey. Benden bir kopya olsun diye dünyaya getirmedim. Onun isteklerine, çalışmasına ve özverisine saygı duyarak, belirli ahlaki çerçeve içerisinde dilediği herhangi bir mesleği yapıp, mutlu olmakta serbest. Ben sadece ona destek olurum. 'HAYAL KURMAYI BIRAKALI ÇOK OLDU' Hayalleriniz var mı? Hayal kurmayı bırakalı çok oldu. Sadece sevdiğim şeyleri yapıyorum. Bir hayal kuruyorsun, hiç ummadığın bir şeyin altında ezilebiliyor o hayal. Beklenmedik şekilde geri dönüşü olabiliyor. Artısı da var, eksisi de var. Ben artık isteklerimi ve beklentilerimi rayına oturttum. Onları nasıl süreklilik içinde tutabilirim ona bakıyorum. Yeni şarkı var mı ufukta? Bahara dair hareketli bir şey yapmak istiyorum. Yeni bir şey yazmak istiyorum. Hareketli şarkı benim de ruhuma iyi geliyor. O pozitif enerji sana yükleniyor. Gününe bile yansıyor. İKİ PROJE YOLDA "2020 yılı için iki yeni projemiz var. Birisi YouTube kanalı... Dünya değişiyor, insanlara erişim de farklılık gösteriyor. Dinleyicilerimizle daha samimi bir bağ kurmak için akustik şarkılar paylaşacağız. Sürpriz şarkılar da olacak. Ümit Yaşar ile bir konser projemiz var. Bu ayın ikinci haftasında başlayacağız. Çok yere gideceğiz, çok kişiyle buluşacağız."