Neyle nasıl tanıştın, nasıl bir yolculuk yaşadın ve yaşamaktasın? 11 yaşındayken babamın yurt dışından getirdiği org’u çalarken ailemin bendeki müzik yeteneğini keşfetmesi, konservatuar sınavlarına sokması ve sınavdan yüksek puan alınca jüri tarafından ney sazına yönlendirilmem sayesinde neyle tanışmış oldum. O gün bugündür neyle yolculuğumuz devam ediyor. Ney çalmayı tercih etmendeki faktörler neler oldu? Aslına bakarsanız bir tercihten ziyade hocalarım tarafından yönlendirilmem sayesinde ney enstrümanına yöneldim. Ney, çalması en zor enstrümanlardan mıdır? Gerçekten de ney çalmak çok zordur. Başka enstrümanları çalmayı deneyip hepsinde de bir şekilde başarılı olduğunuz zaman ney’in ne kadar zor bir saz olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Ayrıca ney çalarken genel olarak tarif edilemeyen farklı bir boyutta oluyorsunuz. Nasıl bir boyut bu? Neyin sizi içine aldığı boyutta huzur olur. Bu dünyanın hengamesi ve savaşlarından çıkıp o boyutta nefes alırsınız, o boyutu seversiniz, tiryakisi olursunuz. Ney'in insanı psikolojik olarak olumlu etkilediğini söyleyebilir miyiz? Ney sesinin öfke, kaygı, kırgınlık, kızgınlık gibi duyguları azalttığını söyleyebilirim. Ney insanı sakinleştirir ve huzur verir. Ancak benim dışımda herkesi sakinleştirdiğine bizzat birçok kez şahit oldum. Hangi ırk ve dinden olursa olsun insanı sakinleştirip daha uysal bir hale getirdiğini kesinlikle söyleyebilirim. Ney huzurun ve barışın simgesidir. Türkiye’de her ailede bir kişi enstrüman çalıyor olsa sizce her şey daha sevgi dolu ve huzurlu mu olur? Doğru söylüyorsunuz. Ülkemizdeki her aileden bir kişi her hangi bir enstruman çalıyor olabilse, kesinlikle her şey daha sevgi dolu ve huzurlu olurdu. Eğer bir çocuk herhangi bir enstrüman çalıyor ve onunla zamanını geçiriyorsa başka kötü alışkanlıklara yönelmesi de çok zordur. O enstrüman, onun en yakın dostu olur, onu kötülüklere karşı bir anlamda korur. Aynı zamanda bir saz, beraberinde bir kültürü de getirir ve çocuk zamanla o kültürü de edinmiş öğrenmiş olur. Ney hocalığı da yapıyorsun. Gençlerin ney enstrümanına olan ilgisi sana göre arttı mı? Son yıllarda gençlerin ney'e olan ilgisi oldukça memnuniyet verici boyutlarda. Tek sorun artık bu teknolojik çağda tek bir tıkla dünyanın öbür ucuna ulaşabilen bu yeni neslin, aynı hızda sanat yapabileceğini düşünmesi ve istemesi. Yeni nesil çok sabırsız. Emek vermek, zaman ayırmak, sabretmek şimdiki gençlerin büyük bir sorunu. Oysa bunu yapmazlarsa hiçbir konuda başarılı olamayacaklarını bilmeleri gerekiyor. Yeni çıkan ikinci albümün Ney In Ethno Jazz'dan söz eder misin? Ney In Ethno Jazz adlı albümüm Türkiye’de ney ve caz müziğini birleştiren bir ilk olma özelliği taşıyor. Bu albüm için Azerbaycanlı piyanist Etibar Asadli, perküsyonun önemli isimlerinden Mehmet Akatay, Kafkaslar’ın balaban ve tütek üstadı Alafsar Rahimov ve kontrbas Enver Muhammedi ile bir araya geldik. Ben Alafsar ile festival kapsamında gittiğim bir konserde tanışmıştım. Sonra Etibar ile tanıştık. Onlarla albüm yapma fikrim zaten vardı. Sonrasında hepimiz bir araya geldik ve albüm için anlaştık. Repertuarı da herkes başka ülkelerdeyken yazışarak ve görüntülü konuşarak birlikte oluşturduk. Hiç kolay bir süreç değildi ama güzel ve renkli bir repertuvar oldu.  Azeri ve Türk sanatçılarla Azeri ve Türk geleneksel türkülerini çaldık. Mesela arabesk tarzında bildiğimiz Kara Üzüm Habbesi ilk kez etno caz tarzında çalındı ve bilinenden oldukça farklı bir icra oldu. Ney ile ilgili sıra dışı çalışmalar yapmak ve insanları şaşırtmak benim her zaman yapmayı çok sevdiğim bir durumdu. Bu albüm bu anlamda benim için oldukça önemli diyebilirim. Neşet Ertaş’ın ‘Kendim Ettim Kendim Buldum’ adlı eserini albümde hem seslendirip hem de ney üfleyerek icra ettin. Bu parçayı seçmende özel bir neden var mıydı? Albüm konserlerini yurtdışında daha fazla yapacağımızı öngörürsek gittiğim her yere bizim en büyük değerlerimizden olan Neşet Ertaş hocayı da götürmek istedim. O türküyü de çok seviyorum. Benim için özel bir yeri var ve bunu herkes duysun istedim. Ney tutkunları seni nerelerde dinleyebilirler, yakın tarihte konserlerin var mı? 2 Mayıs Perşembe günü Babylon’da, 3 Mayıs Cuma günü de Ankara Cermodern’de albüm lansman konserlerim olacak. Bu arada öncelikle güzel bir tatil yapmak istiyorum. Çünkü, Ocak ayından beri bu proje için çalışıyorum ve uyku uyumuyorum. Elektronik müzikle ilgili bir çalışma yapıyoruz, bunu albüm haline getirmek için hazırlıklarımız başladı. Bir de Ebru yapmayı çok seviyorum ama bu sıralar fırsat bulamıyorum. En büyük hayallerimden birisi kendi Ebru sergimde kendi konserimi verebilmektir.