Yeni bir şov programına başladınız. “Turist değiliz, Seyahat Edenleriz” isimli yeni bir şov programına başladınız. Panama, Yunanistan ve birçok şehir ziyaret ettiniz. Spikerlik deneyiminden farklı bir programa geçmek nasıl bir duygu? Harika bir duygu. Aslında bugüne kadar birçok yeri gezdim, birçok yere gittim. Ancak bu program farklı. Genel olarak hiçbir ülkede turistlere kaba davranmazlar. Turizm dünyanın en büyük endüstrilerinden biri. Seyahat etmek çok ilham verici bir şey, yeni ufuklar açan. Bu demek değil ki tüm seyahatin harika ve kusursuz olması gerekiyor. Eğer ilk kez bir yere gidiyorsan ilk olarak en ünlü yerlerine gitmek istersin. Köprüyü görmek istersin, meydanlarını görmek istersin, Kapalıçarşı'yı görmek istersin… Google’a sorarsın, araştırırsın, kültürünü öğrenmek istersin. Oradan ayrıldığında da artık bunu deneyimlemiş tecrübe etmiş olursun. İşte programın adında da bunu demek istedim “Biz turist değiliz, biz gezginiz – seyahat edenleriz.” İstanbul’la ilgili ilk izleniminizi öğrenebilir miyiz? İstanbul’a daha önce 3 kez geldim. 10 yıl önce yine bir toplantı için gelmiştim. En son sanırım 5 sene önce buradaydım. Daha önce çok incelemek amacıyla şehre bakmıştım diyemem, bu sefer bunun için buradayım. İnsanları etkileyecek değişik ve gizemli yerlere gideceğiz. Sizin şu tuz döken şefiniz adı neydi? Nusret mi? Evet hepiniz biliyorsunuz doğru. 14 milyon takipçisi var. Evet çok ünlü biri… Peki ne için? İşinde iyi ve başarılı biri. PR çalışmalarına da birçok para harcandığı söyleniyor. Hayır aslında bundan daha fazlası… Onunla tanıştım. Ama aslında tam olarak ne yapıyor bilmiyorum. Eti hazırlıyor, etin üstüne tuz serpiyor. Nusret gibilerle tanışmadan önce onunla ilgili çok bilgi öğrenmek istemem, o an fikir edinmek hoşuma gider ve böyle de olur. Tabii ki bir başkanla röportaj yapmaya ve tanışmaya benzemiyor. quests 'AMACIM ŞEHRİ ANLATMAK' Türkiye’ye ilk olarak 10 sene önce geldiniz. O zamanın Türkiyesi ile bugünün Türkiyesi arasında bir fark var mı? Mesela insanların aklına Türkiye denilince Nusret’in gelmesi normal mi? Akla ilk gelen Orhan Pamuk olmalıydı belki de... Evet, Orhan Pamuk’u tanıyorum. İnsanların neler düşündükleriyle ilgili saatlerce konuşabilir ve buna kafa patlatabilirsiniz. İnsanlar çoğu zamanını bir şeyler dileyerek ve isteyerek geçirir. Size birçok şey söyleyebilirim. Baksanıza harika bir manzara… Örneğin bu 10 yıl içinde Türkiye’nin bilinirliği son zamanlarda dramatik bir şekilde değişti mi? Henüz bilmiyorum. Tabii ki bazı şeyler değişti. Turizm endüstrisi çok daha büyüdü. THY inanılmaz büyüdü, mesela bu sabah yeni havalimanındaydım inanılmaz büyük. Kesinlikle kocaman. Bu ekonomik büyüklükler sizce insanları mutlu ediyor mu? Sizce bizim insanlarımız mutlu mu? İlk izlenimleri söylemek her zaman zordur. Bununla ilgili yorum yapmak çok doğru olmaz. Ancak şunu söylemeliyim bu program insanların derin düşüncelerini kapsayan ve analiz eden bir program olmayacak. Benim amacım şehrin nasıl olduğunu, şehri anlatmak. Şu an pişmanlığım ülkenin geri kalanını henüz ziyaret etmemek. Daha önce birkaç kez Maliye eski Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmek için buraya gelmiştim. Şunu söylemeliyim, şu ana kadar tanıştığım insanlar modern ve şehirliydi. Avrupa Birliği’ne girmek istiyorlar. İstanbul'u programınızda tanıtmanızın nedeni ne? Aslında gelmek ve programda olmasını istediğim bir yerdi. Ama programa THY sponsor biliyorsunuz. Dünyanın en enteresan şehirlerinden ve ülkelerinden biri Türkiye ve İstanbul. Politik havanın nasıl olduğunu umursamıyorum. İstanbul en eski şehirlerinden biri, bir kültür, bir şehir. Birçok kültüre başkentlik yapmış bir yer. Gizemli bir şehir. Batıdan oryantalist bir bakışla da değerendirilebiliyor Türkiye... Midnight Express filmi gibi oldukça farklı yansıtılıyor... Peki sizce? Fikriniz ne? Türkiye; Avrupa ülkesi mi, yoksa Ortadoğu mu, Asya mı? Avrupa’ya daha yakın olduğumuzu düşünüyoruz. Ya siz? Ben diğer insanların penceresinden bakıp yorum yapmayacak ya da bunu tabulaştırmayacak kadar tecrübeye sahibim. ÜNLÜ İSİMLERLE GÖRÜŞTÜ İstanbul’un hangi gizemlerini yansıtmak istiyorsunuz programda? Benim istediğim şehrin lezzetini tadını yansıtmak. İstanbul’un bugün nasıl göründüğünü göstereceğim. Plan ve programımı sizlere gönderebilirim. Kapalıçarşı’ya gideceğim. Yemek yazarıyla görüşeceğim. Ayhan Sicimoğlu, Azra Kohen, Tuba Büyüküstün gibi isimlerle görüştüm. Bir anchorman/spiker olarak oldukça ilginç bir tarzınız var. Sizce insanlar bunu nasıl görüyor, nasıl karşıladı ve sahiplendi? Oyun oynamıyorum, rol yapmıyorum. İşimi severek yapıyorum. Ama altını çizmek istiyorum, rol yapmıyorum. Bu benim. TÜRKİYE'DE GAZETECİLİK ZOR Türk medyası hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye'de gazetecilik yapmanın zor olduğunu biliyorum. Objektif ve bağımsız bir şekilde görüşlerinizi yazmanın zor olduğunu düşünüyorum. Sizde katılıyor musunuz? Evet... Peki, Amerika’da nasıl? Orada da zor mu? Hayır zor değil. Yani, New York Times’ı okursanız her gün Trump’ı ne kadar çok acımasızca eleştirdiklerini görebilirsiniz. Mesela benim kanalım CNN International’da her gün eleştirildiğini de görürsünüz. Evet, Trump bu eleştirilere çok sert bir şekilde cevap veriyor, ama insanlar eleştirmeye devam ediyor ve istediğini söylüyor. Bunun için bir endişe etmiyorsunuz, kapınız çalınacak mı diye bir korkunuz yok. Ne isterseniz söyleyebilirsiniz. Yani demek istediğim zor değil. [old_news_related_template title="İstanbul'un tarihi 'Taş Devri'ne kadar gitti" desc="Beykoz'da yapılan yüzey araştırmalarında bulunan taş figürler, İstanbul'daki yaşam izlerini yontma taş devri olarak ifade edilen Paleolitik döneme kadar götürdü." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/12/iecrop/istanbul-paleolitik-cag-foto-aa_16_9_1544692488.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/istanbulun-tarihi-tas-devrine-kadar-gitti-2793229/"]