Samsun bölgesinde ilk insan izleri eski taş devri (Paleolitik Çağ-M.Ö. 600.000-10.000)’da Tekkeköy mağaralarında ortaya çıkmıştır. Daha sonra sırasıyla Geç Kalkolitik, Demir Çağı, İlk Tunç Çağı ve Orta Tunç Çağı olarak devam eden dönemlerde bölgede 80’den fazla yerleşim yeri tespit edilmiştir. Şimdi gelin Karadeniz'in turizm merkezlerinden biri olan bu güzel şehrin tarihi ve turistik yerlerini birlikte keşfedelim... GAZİ MÜZESİ Atatürk’ün Samsun'a ayak bastığı zaman 18 arkadaşı ile milli mücadelenin planlarını yaptığı tarihi mekan 1902 yılında yapılmış ve yıllarca Mantika Palas adı ile otel olarak kullanılmış. O günün anısına otelin anahtarı 1926 yılında Samsun Valisi Fahri Bey başkanlığında Samsunlu bir heyet tarafından, Mustafa Kemal Paşa’ya teslim edilmiş. Daha sonraki yıllarda şehre gelişlerinde de Atatürk bu binada kalmış. Ölümünden sonra bina kız kardeşi Makbule Hanım’a geçmiş. 13 Eylül 1939’da belediye tarafından kamulaştırılan bina 9 Ekim 1940 yılında Samsun Gazi Müzesi olarak ziyarete açılmış. Gazi Müzesi’nde Onuncu Yıl Nutku’nun aslı, Atatürk’le ilgili fotoğraflar, belgeler ve gezi çantası, Bandırma Vapuru’nun bir maketi sergilenmekte. BANDIRMA VAPURU MÜZESİ Atatürk'ü milli mücadeleyi başlatmak için İstanbul'dan Samsun'a götüren Bandırma Vapuru'nun, aslına uygun yapılan ve 2003 tarihinde ziyarete açılan müze gemidir. Gemide, Atatürk ve arkadaşlarının balmumu heykelleri de bulunuyor.
Bandırma Vapuru Bandırma Vapuru
SAMSUN ARKEOLOJİ VE ETNOGRAFYA MÜZESİ Şehrin en zengin koleksiyonlarına sahip müze 1981 yılında hizmete girmiştir. Samsun ve çevresinde Kalkolitik Çağ'dan, Helenistik döneme Roma ve Bizans dönemine ait eserler sergilenmektedir. Müzede ayrıca antik Amisos kentinde ortaya çıkan mozaikler de teşhir ediliyor. Müzedeki en önemli eserlerin başında Amisos hazinesi gelir. Müzede ayrıca; mezar stelleri, kabartmalar, bronz bir heykel, çanaklar-çömlekler ve som altından ölü hediyeler sergilenmektedir. Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ndeki etnografik eserler arasında bindallılar, cepkenler, peşkirler, saat keseleri ve mutfak eşyaları bulunmaktadır. Bahçesinde ise Roma ve Osmanlı dönemine ait eserleri bulabilirsiniz. İLK ADIM ANITI(ATATÜRK ANITI) Milli mücadelenin ilk yıllarında Samsun’a giden Atatürk’ün ilk adım attığı yer olan anıt, Mimar Seçkin Viter tarafından yapılmıştır. Bronzdan yapılmış heykel, kaidesiz 4.75 metre, kaideli 8.85 metredir. Bu özellikleriyle de dünyada ikincidir. İlk Adım Heykeli, Atatürk’ün doğumunun 100. yılında yapılmıştır. Şehrin simgelerinden biridir. SAMSUN BÜYÜK CAMİİ İlk olarak 1300 yılında Hıdır Bey tarafından yaptırılmıştır. Ahşap olarak yapıldığından 1869 yılında bir yangın sonucu tamamen yıkılmıştır. Batumlu HacI Ali tarafından 1884 yılında tekrar yaptırılmıştır. Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan tarafından onarıldığı için halk arasında Valide Camii olarak da adlandırılır. Yapımında sarı kesme taş kullanılmıştır. İki minaresi bulunur ve kubbe içindeki bitkisel motifler dikkat çeker.
shutterstock_530575504 Atakum
KALEDORUĞU HÖYÜĞÜ Samsun'a 40 kilometre uzaklıkta Kavak’ta bulunan Kaledoruğu Höyüğü, şehrin eski yerleşim alanlarından biridir. Kavak Höyüğü ismiyle de bilinmektedir. Höyükte 1940-1942 yıllarında arkeolojik kazı çalışmaları yapılmıştır. Kazılarda Eski Tunç Çağı’na ait buluntular ortaya çıkarılmıştır. Yivli kaplar, hançerler, kale kalıntıları gün ışığına çıkarılan eserler arasındadır. DOĞU KARADENİZ'DE GÖRÜLMESİ GEREKEN 5 YER
İKİZTEPE HÖYÜĞÜ Samsun'un Bafra ilçesine 7 kilometre uzaklıktadır. Yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında höyüğün Eski Tunç ve Erken Hitit Çağı'nda yerleşim alanı olarak kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Höyük, esasında dört tepe olsa da, uzaktan iki tepe gibi göründüğü için İkiztepe adını almıştır. Kazılarda çıkarılan eserler arasında; nekropol, süs eşyaları, silahlar, toprak kaplar, kemik iğne, metal gereçler ve testiler bulunuyor. DÜNDARTEPE HÖYÜĞÜ Dündartepe Höyüğü, şehir merkezine 3 kilometre uzaklıktadır. Höyük, Öksürük Tepe olarak da adlandırılmaktadır. 1940-1941 yıllarında yapılan arkeolojik kazılarda mühürler, heykelcikler, kemik ağırşaklar, silahlar ve maden buluntuları gün yüzüne çıkarılmıştır. TEKKEKÖY MAĞARALARI Şehir merkezine 14 kilometre uzaklıktaki Tekkeköy Mağaraları, doğal yollardan oluşmuş ve içleri oyularak genişletilmiştir. 1941 yılında Prof. Dr. Kılıç Kökten öncülüğünde yürütülen kazı çalışmalarında Paleolitik Çağ, Mezolitik Çağ ve Tunç Çağı'na ait kalıntılar ortaya çıkarılmıştır.