İ.Ö.14. yy’da Gaskalar ile başlayan daha sonra; Hititler, Frigler, İonlar, Kimmerler, Lidyalılar, Persler, Helenler, Pontuslular, Roma ve Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar'ın hüküm sürdüğü Bartın, Kastamonu, Karabük ve Zonguldak illeriyle çevrilidir. 1999 yılında il olan ve 4 ilçesi bulunan Bartın'ın tarihi yerleri ve doğal güzellikleri nelerdir diye merak ettiyseniz buyrun başlıyoruz... KUŞ KAYASI YOL ANITI Bartın’ın Amasra ilçesi sınırlarında yer alan Kuş Kayası Yol Anıtı, ilçe merkezine 4 kilometre uzaklıktadır. Amasra-Bartın yolu üzerinde yer alan anıt, Anadolu’daki tek yol anıtıdır ve dünyada eşi ve benzeri bulunmamaktadır. Bir karayolu dinlenme yeri özelliği taşıyan yol anıtı, Roma İmparatoru Tiberius Claudius Cermanicus adına, o dönem Bithynia Pontus Valisi olarak görevlendirilen Gaius Julius Aquilla tarafından yaptırılmıştır. Anıt kayalara oyulmuş insan figürlü başsız bir heykel, hakimiyeti sembolize eden bir Roma kartal figürü ve iki kitabeden oluşmaktadır. Kitabelerde “Devletlerarası barış ve dostluk adına ve İmparator Germanicus’un hakimiyeti anısına, Gaius Julıus Aquila dağı yardı ve bu dinlenme yerini kendi özel ödeneği ile yaptırdı” ibaresi bulunmaktadır.
shutterstock_172662398 Kuş Kayası Anıtı
GÜZELCEHİSAR KALESİ Güzelcehisar Köyünde bulunan kale, Cenevizliler döneminde tarihi Kromna Kenti'nin gözcü kalesi olarak kullanılmıştır. 1900'lü yıllarda oldukça büyük bir yapı olduğu söylense de şimdilerde tek bir burcu ayakta kalmayı başarabilmiştir. BARTIN FATİH CAMİİ Yine Amasra ilçesinde bulunan IX. yüzyıl eseri olan cami, aslında bir kilise olarak yapılmıştır. Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye çevrilmiştir. Bizans mimarisinin duvar işçiliğini en iyi yansıtan kiliselerden biri olmasına rağmen camiye çevrildikten sonraki dönemlerde onarımda geçmiştir ve orijinalliği bozulmuştur. GÜRCÜOLUK MAĞARASI Uzunluğu yaklaşık 170 metre olan bu mağara, Amasra ilçesine 10 kilometre mesafededir. Mağarada oluşan damlataş sütunlar küçük odacıklar oluşturmuştur. En derin noktası -5 metre olan Gürcüoluk mağarası yatay olarak gelişmiş geçit konumlu fosil bir mağaradır. Genişliği 2-2.5 metre, yüksekliği 1-7 metre arasında değişen mağaranın içi, görünümleri son derece güzel sarkıt, dikit, sütun, duvar ve perde damlataşları ile kaplıdır. Ulaşımı kolay olan bu mağarayı mutlaka görün deriz. DİREKLİ KAYA Cenevizliler tarafından inşa edildiği bilinen Direkli Kaya, aslında denizi aydınlatmak ve gözetlemek için yapılmıştır. 7 metre uzunluğunda olan Direkli Kaya'da halk arasında Amastrist'in havuzu olarak bilinen denizle bağlantısı bulunan bir havuz ve kayaya oyulmuş basamaklar ile mermerden bir iskele görülmektedir. ULUKAYA ŞELALESİ Bartın Ulus-Pınarbaşı yolunun 17. kilometresinde yer alan Ulukaya Şelalesi Drahna Kanyonu'nun yakınlarında, Ulukaya Köyünde 10 metre genişliğinde bir kaya oyuğu içinden çıkan suyun yaklaşık 15 metrelik yükseklikten dökülmesiyle oluşur. Şelale aynı zamanda Küre Dağları Milli Parkının başlangıç noktasıdır. Efsaneye göre şelale suyunu tadan kişi aşk acısını unutur. Doğa yürüyüyü yapmayı ve fotoğraf çekmeyi sevenlere tavsiye ederiz. BAYRAM YAKLAŞIRKEN KISA TATİLLERDE GİDEBİLECEĞİNİZ 5 YER
AMASRA AĞLAYAN AĞAÇ Boztepe Adası’nın doğusunda bulunan “Ağlayan Ağaç” denizden ve havadan aldığı nemi ilkbahar ve sonbahar aylarında yağmur damlası olarak geri verdiği için bu adı almıştır. Amasra’da görülmesi gereken mekanlardan birisi olan Ağlayan Ağaç tepesinde bulunan çay bahçesinde çayınızı yudumlarken muhteşem manzaranın keyfini doyasıya çıkarabilirsiniz. AMASRA MÜZESİ Amasra’da ilk müze 1955 yılında belediye binasının küçük bir odasında faaliyete geçirilmiştir. 1969 yılında eski ilkokul binasına taşınmıştır. Zamanla yeni bir müze ihtiyacının doğmasıyla, 1882 yılında Bolu Mutasarrıfı İsmail Kemal Bey tarafından yaptırılmaya başlanan ancak inşası yarım kalan Bahriye Mektebi'nin 1975'te Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca satın alınmasının ardından 1982'de yeni yerine taşındı. 2 Arkeolojik, 2 Etnografik olmak üzere 4 teşhir salonu bulunmaktadır. Müzede, mezarlardan çıkan cam koku ve gözyaşı şişeleri, altın ve bronz süs eşyaları ile bronzdan heykelcikler, bilezikler, olta iğneleri, haçlar, silahlar, kandillerin yanı sıra bakır mutfak kapları, yazım takımları, şamdanlar, mühürler, kantarlar, seramikler, yüzükler ve geleneksel kıyafetler ile Helenistik, Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler yer alıyor. KARADENİZ'DE GÖRMENİZ GEREKEN 5 YER