Hayvanseverler AKP'nin kanun teklifine 'hayır' dedi
Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu Kadıköy'de Ulusal İstanbul Buluşması'nı gerçekleştirdi. AKP'nin hayvan hakları ile ilgili Meclis'e sunduğu teklifin hayvanları korumaktan uzak ama bakanlık bürokratlarına iş yükü getirmeyecek maddeler içerdiğini savunan hayvanseverler, teklife 'hayır' dedi.
AKP'nin Meclis'e sunduğu hayvan haklarına dair kanun teklifine tepkiler dinmiyor.
Meclis Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı raporun, hayvanlar lehine olmaktan uzak, verilen hakları geri alan, bazı hayvanların acımasızca sömürülmeye ve acı çekmeye devam edeceğini, hayvan öldürme, işkence, cinsel istismar ve dövüştürmeye hapis cezası getirmeyeceğini ama bakanlık bürokratlarına iş yükü getirmeyecek maddeler içeren bir kanun teklifi olduğunu kaydeden hayvanseverler, Ulusal İstanbul Buluşması'nda bir araya geldi.
'Bu İşlevsiz Kanun Teklifine Hayır' demek için toplanan hayvanseverler, Kadıköy'de basın açıklaması yaptı.
MADDELER HALiNDE ANLATTILAR
Açıklamalarını maddeler eşliğinde sürdüren grup, şöyle devam etti:
* Tarım ve Orman Bakanı'nın basında belirttiği gibi ve teklifteki ilgili maddeye de yapılan atıfla, DKMP tarafından hazırlanacak yönetmelikte, evde beslenen, koruma altında olan hayvan sayısına sınırlama getirileceği,
* Hayvanlara şiddet ve kötü davranışlarda savcılıklara şikayet hakkımızın alınarak, yalnızca suçüstü ile sınırlandırılarak, şikayet mercinin tarım il müdürlükleri olacağı, sadece il müdürlüğü uygun görürse suç duyurusunda bulunacağı,
* Hayvanlara karşı işlenen sürgün, eziyet, öldürme eylemlerininin büyük bölümünü gerçekleştiren belediye yönetici ve görevlilerine hiçbir cezai yaptırım olmadığı, onlara idari ve adli yaptırım olabilmesi için daha önce belirtildiği gibi iki farklı kanuna bununla ilgili ek yapılmasının bahsinin geçmediği,
* Nüfusu 25 binin altında olan ve asıl sahipsiz hayvan popülasyonunun artma kaynağı olan belediyelere veteriner hekim çalıştırma ve kısırlaştırma ve tedavi merkezi kurma zorunluluğu getirilmemesi,
* 75 bin ve altı nüfusa sahip belediyelere bakımevi kurma süresinin 4.5 yıl olarak verilmesi, 75 bin nüfus üstü için ise bu sürenin 2.5 yıl olarak belirlenmesi, verilen bu uzun süreler nedeniyle, popülasyonu kontrol altına almak için yapılan kısırlaştırma çalışmalarının boşa gidecek olması,
* Kısırlaştırma ve tedavi için ilçe dışına çıkarılarak en yakın bakımevi olan ilçeye götürülen hayvanların ormanlık alanlara, dağlara atılacak ve buralarda üremeye devam ederek olması, bu döngünün devam edecek olması,
* kısırlaştırma tedavi birimi olmayan belediyelere geçici ünitelerle kısırlaştırma seçeneği verilmesinin, teklifte yasaklanmayan mobil katliam ve dolandırıcılık şirketlerinin yolunu açacak olması,
* Tehlike arzeden hayvan statüsündeki sahipli köpeklerin, başta kısırlaştırma ve tedbirlerle sahiplerinde kalmaları olumlu olsa da, bugüne kadar evlerden alınmış, el konulmuş ya da sokağa terkedilmiş bakımevlerinde hapis olanlarının da aynı koşullarla sahiplerine iadesi yada sahiplendirilmesi konusunda bir madde olmaması,
* Evcil hayvan üretim ve satışlarının yasaklanmayacağı ve hayvan kaçakçılığının merkezi haline gelecek üretim çiftlikleri, internet, katalog üzerinden mal gibi satışların devam edeceği,
* Moda endüstrisinde kürk kullanımın yasaklanmayacağı,
* Bir utanç olan hayvanlar üzerinde deneylerin yasaklanmayacağı, hayvansız alternatif deney yöntemlerinin bile teşvik edilmemesi,
* Farklı isim ve ruhsatlarla yeni hayvanat bahçelerinin açılabileceği, teklifte yer alan, ‘Hayvanat Bahçeleri’ ve ‘Doğal Yaşam Parkları’ ibaresinin ayrı yazılarak, bu doğal parklara sokak hayvanlarının sürgün edileceği kuşkusunu yarattığı,
* Kara Avcılığı Kanunu üzerinde hi bir değişiklik yapılmadan doğanın, hayvanların, ekinlerin katliamına ve ülke için ağır sorunlara neden olan av katliamı ve av turizminin aynen devam edeceği,
* Folklor adı altında deve, boğa dövüştürmenin devam edeceği,
* Yunus parklarının mevcut yunuslar ölene kadar kapatılmayacağı ve kaçak olarak yeni getirilen hayvanlara sahiplerince ölenlerin çiplerinin takılacak olması nedeniyle, ya da yeni doğumlar neticesinde bu yerlerin açık kalmaya devam edeceği,
* Turistik amaçlı denilerek kentlerde fayton atlarına zulmün devam edeceği,
* Çiftlik hayvanları zulmü ve sömürüsünün devam edeceği, mezbaha gerçeğinin hiç dikkate alınmadığı, ilgili kanun teklifinde ilk yaptığımız incelemede görülmektedir.
"HAYVAN HAKLARINI TANIMAYAN SİYASETÇİYE OY YOK"
Hayvanseverler, "Türkiye seçmeninin en az yüzde on beşiyiz. Hiçbir siyasi parti ile gönül bağımız yok. Seçim sandıklarına hangi siyasi partiden olursa olsun hayvan haklarını tanımayan siyasilere oy yok sloganı ve ilkesi ile gideceğiz" diyerek, sözlerini sonlandırdı.