“26-27 Temmuz günleri ziyaret ettiğim Adıya-man’da yaptığım temaslar sonucunda acı bir gerçekle karşı karşıya kaldım: IŞİD, 25 yıldır yakından tanıdığım bu kent için çok büyük bir tehdit haline gelmiş. Merkez dışında dağlarda, yaylalarda yaşayan Adıyamanlılar, özellikle Alevi yurttaşlarımız, evlerinin önünde, köylerinin dışında gece gündüz nöbet tutuyorlar. Üstelik bu yeni bir durum değil. Aylardır olabilecek bir IŞİD baskınına karşı tetikte yaşıyorlar.
Alevi vatandaşlarımız bu sürdürülemez durumu, yaklaşık bir yıl önce Adıyaman’ın güvenliğinden sorumlu tüm kamu görevlilerine ve seçilmiş il yöneticilerine aktarıyorlar. Hatta başvurularında IŞİD’in tuzağa düşürdüğü kendi yavrularını bile ihbar ediyorlar. Ama ne yazık ki sorumlu mevkideki hiç kimseden ‘tık’ çıkmıyor! Bu duyarsızlık ister istemez akla “Acaba yukarıdan birileri IŞİD’i ‘görme’,‘duyma’ ‘konuşma’ şeklinde emir mi verdi?” sorusunu getiriyor.
O halde suskun yetkililere bir kez de biz soralım:
‘Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nda devam eden ve 200’ü aşkın şüphelisi bulunan gizli soruşturmanın iddianamesi neden 6 aydır hazırlanamıyor?’
* * *
Adıyaman’ın yabancısı olmayan beni bile şoke eden tespit ve izlenimlerimi aktarmaya devam ediyorum:
2013 yılından bu yana Adıyaman’da 200’ün üzerinde gencin IŞİD terör örgütüne katıldığı öne sürülüyor. Diyarbakır bombacısı Orhan Gönder’in anne-babasının yanı sıra, 18 aile daha, Adıyaman İl Emniyet Müdürlüğü’ne başvurarak çocuklarının kaybolduklarını bildirmiş. Ancak bu ailelere yardımcı olunmamış. Oysa IŞİD’e eleman sağlayan kişileri aileler de, polis de, hatta havada uçan kuşlar bile çok iyi biliyor. Bunlar mağdur aileler tarafından açık kimlikleriyle güvenlik birimlerine bildiriliyor. Ama yazık ki devşirme faaliyetinin önüne geçilemiyor. Herkesin malumu olan bu çabaları önlemek devlet için çok zor olmamalı. Yeter ki üç maymunu oynamaktan vazgeçilsin!..
* * *
IŞİD’e katılan ve Suriye’deki çatışmalarda öldürülenlerin cenazeleri Adıyaman’a hava karardıktan sonra gizlice getirilerek defnediliyor. Yetkililerin bilgisi ve onayı olmadan defin işlemi yapılabilir mi?
Görüştüğümüz aileler IŞİD’in çok rahat bir şekilde çocuklara ulaştığını ve devşirmeyi aleni bir şekilde yaptığını söylüyorlar. Onlara göre terör örgütü başlangıçta 6.000 Amerikan Doları, daha sonra da 1.200 dolar verip gençleri kandırıyor.
Zira il nüfusunun yüzde 36.6’sı sosyal güvenlikten yoksun.
Özelleştirmeler sonrası işten çıkarmalar, kapatılan fabrikalar ve tütün kotası, kentte 50 bin aileyi, yani 350 bin insanı aç ve işsiz bırakmış durumda.
Adıyaman yüzde 15.8’le işsizlik oranı en yüksek 5’inci ilimiz.
Bu nedenle işsiz gençlerle mevsimlik çalışıp yılın büyük bölümünde boş duranların daimi mekanları kahvehane ve çay ocakları oluyor. Kahvehane sayısı tüm işyeri sayısını ikiye katlıyor. Bu mekanlarda faaliyet gösteren IŞİD’ciler, işsiz gençlerin beyinlerini çeşitli vaatlerle yıkayıp, kendi saflarına kolayca çekebiliyorlar.”
* * *
Sevgili okurlarım,
Bu gözlemleri yapan kişi, CHP’li kimliğinin yanı sıra, dünyadaki tüm sol partilerin çatı örgütü Sosyalist Enternasyonal’in de Başkan Yardımcısı olan Umut Oran.
Oran’ın ürkütücü tespitleri “İkisi de henüz 20 yaşında olan Diyarbakır ve Suruç bombacılarının, gençlerin kaderleriyle baş başa bırakıldıkları Adıyaman’dan tesadüfen çıkmadıkları” gerçeğini gözler önüne seriyor.
Durdurmak yerine seyirci kalınan IŞİD’e katılımlar, önlem alınmadığı için yaşanan katliamlar...
Ne acı, hatta dehşet verici değil mi?
İşte Diyarbakır ve Suruç katliamlarının sorumluları!..
Uğur Dündar
Yayınlanma: