Eğitim sisteminin, ‘ezberci’ olduğunu bu kez Milli Eğitim Bakanlığı kendi yaptığı, Başarı İzleme Araştırması’yla kanıtladı. İlkokul 4’de okuyan112 bin öğrenci incelendi. Türkçe ve Fen’de 100 çocuktan 40’ı okuduğunu anlamazken, Matematik’te, 2 çocuktan biri akıl yürütemiyor. Bakan Ziya Selçuk, ‘Eğitimin MR’ ını çektik. Çocuklarımız, okuduğunu anlamıyor’ diyor. Sistemin zayıflıkları, çekilen bu MR’ la çocukların karnesine zayıf olarak ekleniyor.

LİSELİLER OKUMA BİLMİYOR

Oysa, sistemin asıl karadeliği öğretmensizliktir. Öğretmen, sistemde varlıkla-yokluk arasında Araf’ta tutuluyor. İlkokulda, sınıfta kalma yok. Veli, ‘geçsin’ diyor, çocuk geçiyor. Ortaöğretimde, senede bir gün okula giden bile, diploma alıyor. Araştırmanın, 7. ve 10. sınıf sonuçları çıktığında, gerçeklerle yüzleşilecek. ‘8’nci hatta 9’ncu sınıfta okuma-yazma bilmeyen, toplama-çıkarma yapamayan öğrencilerimiz var’ diyor öğretmenler. Öğrenciye, not veremedikleri gibi, okuttukları ders kitaplarını hazırlayan Talim Terbiye Kurulu (TTK) üyeliğinden de, 3 yıl önce çıkarıldılar.

MAARİFTE ASLOLAN ÖĞRETMEN

Oysa, Talim Terbiye Kurulu 94 yıl önce Atatürk’ün talimatıyla, eğitimin  siyaset üstü olması için kurulmuştu. MEB eski Bakanı Mustafa Necati Bey öğretmendi. ‘Maarif teşkilatında, aslolan öğretmendir’ diye sürpriz bir maddeyi de yasaya ekletti. Kurulu kurup, ‘Öğretmenler, özgürce karar alsın’ diye kenara çekildi. TTK eğer özgür olmazsa, yeni neslin özgür düşüncelerle yetişemeyeceğine inanıyordu. 34 yaşında vefat ettiğinde, Atatürk’ün derin bir üzüntüyle ağladığı, az sayıda insandan biriydi.

TALİM TERBİYE’YE TERBİYE

TTK, bu özel insanların çabalarıyla bugün, ‘Bizim onayımızı almamış kitap, ders kitabı değildir’ diyerek tek otorite olduğunu ilan edebiliyor. Üst düzey, düşünme becerisi geliştirmeyi hedeflediğini söylüyor. Kurulun da, bağlı olduğu MEB’in araştırması ise bırakın, ‘üst düzey düşünmeyi’ öğrencilerin yarısının hiç düşünmediğini gösteriyor. Peki bu kitapları kim hazırlıyor? Başkan, kurul üyesi 6 genel müdür, 100’e yakın özel sektör temsilcisi, yayınevleri, akademisyenler dahil 35 bin kişi. Kitaplar, gizlice oylanıp sınıflara giriyor.

KİTAPLAR NİTELİK YOKSULU

Cehalete karşı kazanılan ulusal savaş, kaynakçası sosyal medya, kişisel bloglar, devletin yasakladığı Vikipedia’dan kopyalanan ders içerikleriyle kitaplar sığlaştırılıyor.‘Edebiyat karın doyurmaz, adamım’, denilebilen bir Edebiyat kitabı var. Okuduğunu anlamayı bırakın, okuduğundan ötesini anlamanın eşsiz kılavuzu edebiyat, sığlaşmayı besliyor. Nitelik yoksulu bu kitapları, kabülün tek tesellisi belki de; Öğrenciler, iyi ki bu kitapları okumuyor ya da okusa da anlamıyor.